Gümüşhane’de kömür üretilen özel bir maden ocağında iki işçinin yaşamını yitirdiği iş cinayetinin ardından yine ihmaller zinciri ortaya çıktı. Madeni yeni devralan şirketin tüm uyarılara rağmen havalandırmaları kapattığı ve mevzuatta zorunlu olduğu halde işçilere maske vermediği belirlendi. Maden Mühendisleri Odası Genel Başkanı Ayhan Yüksel de özelleştirme tehlikesine dikkat çekerek, “Özelleştirmenin iş güvenliği önlemlerini azaltıp iş kazalarını artıracağını söyledik. Bunlar bir bir yaşama geçiyor” dedi.
İki işçi yaşamını yitirdi
Evrensel'de yer alan habere göre, Gümüşhane’nin Kelkit ilçesi Gümüşgöze beldesinde özel bir şirketin işlettiği maden ocağında karbonmonoksit gazından zehirlenen Ramazan Bulut ve Şükrü Arslan yaşamını yitirdi. Yardım için madene giren arkadaşları Özkan Eliusta, Ramazan Kurt, Recep Özsoy ve Mehmet Yıldızhan da gazdan etkilenerek Kelkit Devlet Hastanesine kaldırıldı. Olayla ilgili patron vekili ve işletme mühendisi gözaltında alındı.
Meydana gelen iş cinayetinin ardından olay yerine giden Gümüşhane Ekspres Gazetesi Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Nihat Zeyrek, “Jandarma olay yerinde fotoğraf çekmeme bile izin vermedi. Olay yerinde büyük bir karmaşa var. Benim babam da madencilikle uğraştı aynı bölgede” dedi.
Madendeki birçok havalandırmanın kapatıldığını dile getiren Zeyrek, “Bu madende 200 metre gidilmiş. Bu madenin altı ve üstü taştır. Ortasında kömür vardır. Madende ilerleme sağlanırken dehlizler oluşmuş, maden oralardan hava alıyor. Ancak yeni işletmeyi alanlar bu havalandırmaları kapatmış. Daha önce madencilik yapanların yeni işletmeyi alanlara havalandırmaları kapatmamaları gerektiğini söylemiş ama bu uyarılar dinlenmedi” diye konuştu.
Önlenebilirdi
Kelkit’teki madende iki işçinin ölüm nedenine bakıldığında işçilerin çok basit nedenlerden dolayı yaşamını yitirdiğini belirten Maden Mühendisleri Odası Genel Başkanı Ayhan Yüksel, “Bu kazadaki edindiğimiz bilgilere göre kaza, ocağın içerisinde terk edilmiş bir yere giren işçilerin karbonmonoksit zehirlenmesi ya da karbonmomoksitten boğulmasıyla gerçekleşiyor. Bu otopsi raporuyla kesinleşecek” dedi. Daha önce Antalya’da kömür ocağında grizudan dolayı parlama sonucu meydana gelen yanmayı hatırlatan Yüksel, “İki kaza var, biri Antalya biri Gümüşhane’de. Kazaların nedenlerine baktığımızda basit olduğunu görüyoruz. Basit önlemlerle kazaların önlenebileceği biliniyor. Bu önlemler alınmadığı için ölüyor ve iş cinayeti diye adlandırıyoruz. Maskeleri olsaydı bu kazanın olma şansı çok azdı. Gümüşhane’de bir işçi terk edilmiş yere gidiyor yaşamını yitiriyor. Diğeri onu kurtarmak için gidiyor ve o da yaşamını kaybediyor. Yaralı 4 kişi de kurtarmaya çalışırken yaralanıyor. Bir kişi tek edilmiş yere girdiğinde diğeri maskesini takıp gitse sorun çözülecek. Yani çok basit, çok fazla maliyeti olmayan bir önlem yani maske” dedi.
120 dolarlık önlem
Mevzuatta oksijen maskesinin zorunlu olduğuna dikkat çeken Yüksel, “Oksijen maskeleri 120 dolar ile 400 avro arasında değişiyor. 45 dakikalık bir süresi var maskelerin. Yer yüzüne çıkışına kadar maske istasyonu olması gerekiyor. İşçiler değişerek çıkışı tamamlıyor. Tam teşkilatlı işe başlanmadan bir yandan da işçileri ocağa sürüyorlar” diye konuştu.
Özelleştimenin sonucu
Maden Mühendisleri Odası olarak özelleştirmeye karşı olduklarını dile getiren Yüksel, “Sadece karşı olmak için değil, özelleştirmenin neler getirdiğini de yıllardır paylaşıyoruz. İşsizliği artıracağını, iş güvenliği önlemlerini azaltıp iş kazalarını artıracağını söyledik. Bunlar bir bir yaşama geçiyor. Özelleştirme uygulamalarının olduğu madenlerde istihdam üçte bire düşüyor. Hepsinde sendikasızlaştırma başlıyor ve peşinden önce iş güvencesi daha sonra da işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri kalkıyor” dedi.
Maden bir ay önce devredildi
Alansa köyü muhtarı, madenin yakın bir zamanda devredildiğini söyledi. İşçilerin karbonmonoksitten zehirlendiklerini hatırlatan muhtar, “Bu maden 30-40 sene çalıştı, böyle bir şey olmadı. Tedbirsizlikten ölüyorlar. Gaz ölçme cihazı çalışmıyor olabilir” diye konuştu.
Madeni daha önce amcasının işlettiğini ve yaklaşık 1 ay önce devrettiklerini ifade eden madenci Halil Durmuş da “Soma’da 301 işçinin yaşamını yitirdiği kazadan sonra çıkan yasaya uyduk ama kâr edemedik. Üretilen kömür fabrikalara satılıyordu. Fabrikalar da ucuza alıyordu. Yasadan sonra şartlar ağırlaştı. Şartlara uygun şekilde hareket ettiğimizde kâr değil, zarar edeceğimiz anladık. Amcam da altından kalkamadı ve devretmeye mecbur kaldı. Çünkü o şekilde zarar ederdi. Trabzonlu bir şirket 1 ay önce ucuz bir paraya amcamdan aldı” dedi.
Durmuş, yaşanan iş cinayetiyle ilgili ise şunları söyledi: “Havasız yere girmişler, oksijen olmadığı için adamlar öldü. Bunların başlarında mühendis olması lazım. Amcam madeni işletirken, dışarıdan hava gelmesi için hava motorları kullanıyorduk, hava bacaları şartlara uygundu. Şimdi ne durumda bilmiyorum ama mutlaka önlenebilirdi.”
Madenin ismi sır mı?
Resmi kurumlar tarafından yapılan açıklamalarda madeni işleten şirketin ismi açıklanmadı. Şirket ismini öğrenmek için, şu an madeni işleten patronun yakınları da dahil, aradığımız herkes şirketin ismini bilmediğini söyledi.