T24 - Mehmet Baransu, Türk Futbol Federasyonu'nun geçtiğimiz haziran ayındaki seçimlerinde başkanlığa adaylığını koyan Göksel Gümüşdağ'ın kararından neden vazgeçtiğini yazdı. Baransu, ''Gümüşdağ, Başbakan Erdoğan’ın Federasyon başkan adayıydı aslında. Ancak şike soruşturması devam ederken, kolluk güçlerinin Başbakan’a sunumunda isminin şike soruşturmasında geçeceğinin öğrenilmesi üzerine, Başbakan’ın emriyle bu adaylıktan çekilmek zorunda kaldı.'' dedi
Taraf gazetesi yazarı Mehmet Baransu'nun, ''Sporun yüzkarası'' başlığıyla yayımlanan (27 ocak 2012) yazısı şöyle:
Sporun yüzkarası
Göksel Gümüşdağ. Onun kariyeri bir başarı hikâyesi! Uydu, anten satıcılığı, tamirciliği ve futbolcuların kramponlarını taşımaktan, futbolun en yüksek noktasına ulaşmıştı. Futbolda olduğu gibi siyasette de merdiven basamaklarını hızlı bir şekilde çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanvekilliği görevine kadar yükseldi.
Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın, eş vardı. Gümüşdağ’ın başarısının arkasında da bir eş ve o eşin akrabalık ilişkisi duruyordu. Gümüşdağ, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın yeğeniyle evlenmiş ve hayatı değişmişti. Karagümrük’te antenleri dar bir alanda çekerken artık alıcıları ve vericileri dünya çapında çekmeye başlamıştı.
3 Temmuz 2011 tarihinde, futbolda şike soruşturmasının başlamasıyla birlikte, futbolun kirli yüzü, karanlık bahçesi de ortaya çıkmaya başladı. Ortaya çıkan ses kayıtları ise gerçekleri su yüzüne çıkarmaya başladı. Ses kayıtları tüm maskeleri düşürmüş, gerçek kişilikler ortaya çıkmaya başlamıştı.
Türkiye Futbol Federasyonu’nun başkanvekilliğini yapan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin başkanvekilliğini yürüten, Spor A.Ş’nin yönetim kurulu başkanı olan ve İstanbul Büyükşehir Belediyespor’un eski başkanı olan Göksel Gümüşdağ’ın geçen hafta ortaya çıkan ses kayıtları ise şok etkisi yaratacak cinstendi.
Ana-avrat herkese küfür
Gümüşdağ, her telefon konuşmasında ağza alınmayacak küfürler etmişti. Spor camiasının çok yakından tanıdığı isimlerin eşlerine, annelerine, kendilerine ağır küfürler ediyordu. Aziz Yıldırım’la konuşurken, Mahmut Özgener’e küfrediyor, telefonu kapattıktan sonra Özgener’le konuşup, Yıldırım’a ağır küfürler sarf ediyordu. Evinde yemek yediği Hakan Şükür’e, annesine, eşine, babasına burada yazamayacağım küfürler etmişti. Sadece Hakan Şükür değil, Başbakan Erdoğan’ın yakın akrabalarına, kendisinin bu makamlara gelmesine yardımcı olan Albayraklar’a da ana-avrat küfrediyordu.
Başbakan’ın adını kullanarak “iş” çevirmiş
Herkese gülen ancak arkadan küfreden bir Gümüşdağ portresi vardı karşımızda. Eski Federasyon Başkanı Mahmut Özgenerle konuşurken ortak yaptıkları küfürler ise yüz kızartıcıydı. İşin en ilginç yanı ise bu ikili “Sporda küfre son” kampanyasının mucitleriydi. Statlarda yapılan küfürler sonrası kulüplere ceza veriyor, saha kapatıyorlardı. Ses kayıtlarında küfrün yanısıra bir nokta daha vardı. Gümüşdağ’ın Başbakan Erdoğan’ın ismini sık sık kullanması. Erdoğan ismiyle “iş” çevirmesi.
Aydınlar odadan kovdu
Federasyon Başkanvekili olan Gümüşdağ, Türk sporunda bir ilke daha imza attı. Görevi başındayken, Futbol Federasyonu’na bağlı Disiplin Kurulu’na sevk edilen ilk yönetici olma unvanını da aldı Gümüşdağ. Yine de görevine devam etme kararı aldı. Büyük bir erdemlik gösteriyordu. Federasyon toplantılarına katılmama kararı almasına rağmen, her toplantıda boy göstermeye başladı. Öyle ki bu duruma kızan Başkan Mehmet Ali Aydınlar iki hafta önce yapılan toplantı öncesi kendisi odadan kovdu ve saatlerce yan odada toplantının bitmesini bekledi.
Erzik için kulis yapıyor
Mehmet Ali Aydınlar’ın, Gümüşdağ’ın ilişkileri, şike soruşturmasında sanık olarak dosyaya girip hakkında on yılın üstünde ceza istenmesinden dolayı kendisinden rahatsızdı. Bu rahatsızlığı da her platformda dile getiriyordu. Kendisinden istifa etmesi beklenirken, Gümüşdağ UEFA Asbaşkanlığı görevini sürdüren Şenes Erzik lehine kulis çalışmaları yapmaya başladı. Hatta, Fenerbahçeli eski futbolcu Lefter’in cenaze töreninde, Saracoğlu Stadı’nda Erzik’i Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüştürebilmek için yoğun çaba saf ettiği de konuşuluyordu.
Adaylıktan neden çekildi?
Gümüşdağ, Başbakan Erdoğan’ın Federasyon başkan adayıydı aslında. Ancak şike soruşturması devam ederken, kolluk güçlerinin Başbakan’a sunumunda isminin şike soruşturmasında geçeceğinin öğrenilmesi üzerine, Başbakan’ın emriyle bu adaylıktan çekilmek zorunda kaldı. Gerçek buydu ancak kameralar karşısında farklı bir açıklamayla, Aydınlar’a destek vermek için adaylıktan çekildiğini açıkladı.
Satılık spor basını
Hakan Şükür, Albayraklar, Aziz Yıldırım ve onlarca isme en ağır küfürleri etmesine, Başbakan’ın adını kullanıp iş çevirmesine rağmen, spor basınımız mahkeme kararıyla dinlenen telefon kayıtlarına duyarsız kaldı. Hakan Şükür’ü yerden yere vurmak için fırsat kollayan, Aziz Yıldırım’ın ağzından çıkan her cümleyi emir sayan, tartışmaları büyütmeyi seven medyamız her nedense kavga çıkaracak bu ses kayıtlarına sessiz kalmayı yeğledi. Aslında bunun da anlaşılır bir yanı vardı. Gümüşdağ, her toplantı ve programa, özellikle yurtdışında olanlara spor müdürlerini çağırıyor ve uçakta yanlarına giderek onlara “odalarından memnun olup olmadıklarını” soruyordu. Odaların paralarının kendileri tarafından ödendiğini, pahalı olduğu hatırlatmasını yaparak, bedava gezilerle, spor müdürlerinin büyük bölümü satın alınıyordu. Göksel Gümüşdağ, gözaltına alınıp, savcılığa çıkarıldıktan sonra “Hakkımda en ufak şüphe olursa istifa edeceğimi ifademin altına not olarak düştüm” açıklaması yapmıştı. Kendisi unutmuş olabilir ama biz hatırlatalım. Sayın Gümüşdağ siz şikeden sanıksınız ve hakkınızda yıllarca hapis isteniyor. Disiplin Kurulu’na sevk edilen ilk Federasyon yöneticisi oldunuz.
Gümüşdağ bahsini kapatırken son olarak şunları not olarak düşeyim. Emine Erdoğan Gümüşdağ’ın küfrettiği isimlerle tek tek telefon görüşmesi yapıp, gönüllerini almaya çalışıyor. Aileden bazı isimler Göksel Gümüşdağ’ı mahkemeye vermek istemelerine rağmen, araya “hatırlı” isimlerin girmesiyle bu kararlarından vazgeçtiler. Vazgeçmeyen tek isim Hakan Şükür oldu. Şükür, kendi, eşi ve annesinin onurunu göze alarak Gümüşdağ hakkında suç duyurusunda bulundu.
Şike soruşturmasında sanık olan bir ismin, kendisini ilgilendiren hapis cezasının indirilmesi girişimlerin içinde bulunması, Federasyon’un olağanüstü toplantısına katılması, 58. Madde’nin değiştirilmesine önayak olması da hukuk ve ahlak açısından tartışılacak bir diğer nokta.
Ortaya çıkan bu gerçeklerden sonra sokağa çıkmaması gereken bir insanın İstanbul’u ve futbolu yönetmesi, Spor Bakanı Suat Kılıç’la toplantılarda boy göstermesi, Başbakan Erdoğan’la fotoğraf vermeye devam etmesi ise işin en acı yönü. Sayın Başbakan Erdoğan ve eşi farkında mıdır bilmem ama sporun yüzkarası olarak anılan bir isim, kendilerine çok zarar veriyor. “Sokaktan” gelen biri olarak, Erdoğan ailesine sokağın sesine biraz kulak kabartmalarını öneririm. Bir de ses kayıtlarını okumalarını. Arkasında durdukları Gümüşdağ’ın kim olduğunu çok yakından göreceklerdir.