Gündem

Guardian: Macar devlet televizyonu seçimler öncesi hükümet yanlısı ve yalan haberler yaptı

İngiliz Guardian gazetesi, devlet televizyonunda çalışan gazetecilerle konuşarak hazırladığı haberinde, genel seçimler öncesi gazetecilerin editörlerinden gelen talimatlarla Başbakan Viktor Orban yanlısı ve yalan haberler yaptıklarını itiraf ettiklerini y

29 Nisan 2018 20:30

İngiliz Guardian gazetesi, Macaristan devlet televizyonunda çalışan gazetecilerle konuşarak hazırladığı haberinde, genel seçimler öncesi gazetecilerin editörlerinden gelen emirlerle Başbakan Viktor Orban yanlısı ve yalan haber yaptıklarını itiraf ettiklerini yazdı.

Macaristan'da Pazar günü yapılan seçimlerde, göçmen karşıtı bir kampanya yürüten Başbakan Orban'ın partisi FİDESZ, oyların neredeyse yarısını alarak birinci çıkmıştı.

Dan Nolan ve Shaun Walker imzalı habere göre, uluslararası seçim gözlem kuruluşları iktidar partisini seçim kampanyasını "aşağılayıcı ve yabancı düşmanı bir söylem üzerine kurmakla" suçlamış ve devlet televizyonunun açık bir şekilde iktidardaki koalisyon yanlısı haberlere daha fazla yer verdiğini belirtmişti.

Guardian, resmi MTVA kanalında çalışan gazetecilerin seçime giden süreçte editörlerinden gelen talimatlarla göçmenler hakkında olumsuz haberler yaptıklarını söylediklerini de yazdı.

Kanalın, seçim günü Almanya'nın Münster kentinde yolcuların içine dalan bir araca ilişkin haberinde, yanlış olduğu halde olayın "İslamcı terör saldırısı" olarak nitelendirildiği de kaydedildi.

Guardian'a konuşan bir gazeteci, "MTVA'da bile böyle bir şey olmasını beklemezdim. Açıkça yalandı" dedi.

Hükümetin, milyonlarca tehlikeli göçmenin Macaristan'a girmek için beklediği söyleminin de kanalda tekrarlandığı ve ülkedeki binlerce ilan panosunda yer aldığı kaydediliyor.

Haberde, Macaristan doğumlu muhalif iş adamı George Soros'un Brüksel'le birlikte bir komplo içinde olmakla ve muhalefetin göçmenleri ülkeye alarak ülkeyi mahvetmeye çalışmakla suçlandıkları da belirtiliyor.

Gazeteci, "Bu bence bir korku ortamı yarattı" diyor.

Televizyon programlarının düzenli olarak Sırbistan sınırında göçmenlerle çevik kuvvet polisi arasındaki çatışmalar ve Avrupa'daki saldırılara yönelik arşiv görüntülerini yayınladıkları da bilgiler arasında.

Söz konusu gazeteci, "Hoşgörü düzenli bir şekilde eleştirildi. Göçmen karşıtlığı ise tek geçerli görüş olarak sunuldu" diyor.

Habere göre, Başbakan Orban'ı doğrudan ilgilendiren haberler üzerinde çalışan gazetecilere kelime listeleri de verildi.

Başka bir gazeteci ise "Bazen editör telefonla konuştuğu esnada ofise gelir, bize bir haberi kelimesi kelimesine yazdırırdı. Telefonun ucunda kimin olduğunu bilmiyoruz" diyor.

Başbakanlık ofisinden gazetecilere muhalifleri hedef alacak haberlere ilişkin talimatlar verildiği de haberde yer alıyor.

Guardian, Başbakanlık ofisine bu talimatları sorduklarında "Basın üzerinde kontrolümüz yok" yanıtını aldıklarını da yazdı.

Haberde, Viktor Orban'ın görevde olduğu son sekiz yılda basın kuruluşlarındaki etkisini artırdığı, pek çok kuruluşun hükümetle bağlantılı kişilerce satın alındığı belirtiliyor.

Seçimlere giden süreçte hükümet yanlısı basının FİDESZ partisinin önde gelen isimlerini de kapsayan yolsuzluk skandalına çoğunlukla yer vermediği de yazıyor.

Başbakan Orban'ın partisi, genel seçimler sonucunda mecliste 3'te 2 çoğunluğu elde etmişti, bu partisine anayasayı değiştirme imkânı sağlayacak.

Guardian, hükümetin bundan sonra "kalan muhalif basına yönelik adımlar atabileceği korkusunun yaşandığını" söylüyor.

Genel seçimlerin ardından muhalif iş insanı Lajos Simicska, sahibi olduğu iki muhalif organı, Magyar Nemzet gazetesi ve Lanchid radyosunu, kapatma kararı almıştı.

Guardian'a gerçeğin ortaya çıkması için konuştuklarını söyleyen gazeteciler, Orban'ın seçimleri kazandığını öğrendiklerinde kendilerini "korkunç" hissettiklerini söylüyor.

Bir gazeteci, "Korkunç hissettim, çünkü insanları etkileyebileceğimizi ve etkilediğimizi gördüm. Bazılarımız hiç kimsenin bizi izlemediği, bir önemimiz olmadığı düşüncesiyle teselli bulmuştu. Ancak bunun tersi ortaya çıktı" diyor.