İngiltere'de, Guardian gazetesinin sahibi Scott Vakfı, gazetenin kurucularının denizaşırı kölecilik faaliyetleriyle ilişkisi nedeniyle özür diledi ve 10 yıla yayılan "onarıcı adalet" programı açıkladı.
Merkez sol bir yayın politikası izleyen gazetenin sahibi olan Scott Vakfı bu amaçla, 19. yüzyılda Guardian'ı kuranlarla bağlantılı olarak köleleştirilmiş olanların soyundan gelenler yararına 12 milyon dolardan fazla yatırım yapmayı planladığını da bildirdi.
Bu özür ve "onarıcı adalet" planı, 2020 yılında başlatılan araştırmanın bulgularına dayanıyor.
Yaklaşık 3 yıl önce ABD'de başlayan Siyahların Hayatı Değerlidir hareketine paralel olarak İngiltere'de kamuoyunda da kölecilikle yüzleşme talebinin yükselmesine yol açmıştı.
Bu tartışmaların hararetle sürdüğü günlerde, gazetenin sahibi olan vakıf da, akademisyenlerden oluşan bir grubun, 1821 yılında Guardian'ı kuran gazeteci ve pamuk taciri John Edward Taylor ve ona destek veren Manchesterli işadamlarının köle ticaretiyle bağlantılarını araştırmasını istemişti.
Araştırmanın sonuçları dün yayımlandı. Taylor ve ona mali destek sağlayan 11 kişiden en az 9'unun kölecilikle, esas olarak pamuklu dokuma sektörü üzerinden ilişkili oldukları sonucuna varıldı.
Taylor'ın, tekstil imalatçısı Oakden & Taylor ve Amerika kıtasında köle emeğiyle üretilen çok büyük miktarlarda pamuğu İngiltere'ye ithal eden Shuttleworth, Taylor & Co şirketlerindeki hisseleri dolayısıyla kölecilikle ilişkili olduğu anlaşılıyor.
Nottingham ve Hull üniversitelerinden araştırmacılar; Shuttleworth, Taylor & Co şirketinin bu bölgede pamuk alımı yaptığı çiftlik sahipleri ve kölecilerin isimlerinin de görüldüğü bir fatura koçanı üzerinden, Taylor'un Güney Carolina ve Georgia kıyılarındaki Sea Adaları'ndaki pamuk plantasyonları ile doğrudan ilişkisini ortaya çıkardılar.
Guardian'a ilk dönemlerinde mali destek verenlerden bir diğeri de Karaip adalarıyla ticaret yapan ve Jamaika'da bir şeker kamışı çiftliği olan Sir George Philips'di.
Kölecilik İngiltere tarafından yasaklandıktan sonra 1835 yılında özgürlüğüne kavuşan 108 kişi için, hükümetten "insan mülkü kaybı" gerekçesiyle tazminat talep etmiş ancak alamamıştı.
Buna karşılık ortağının tazminat talebi başarılı oldu ve hükümetten bugünün parasıyla tahminen en az 200 bin sterline denk bir tazminat aldı.
Guardian'ın sahibi Scott Vakfı, bu araştırmayla " köleciliğe maruz kaldığı belirlenen topluluklar ve onların soyundan gelenlerin" yanı sıra, gazetenin, o yıllarda pamuk endüstrisini, dolayısıyla da köleleştirilmiş insan emeği sömürüsünü destekleyen yayın politikalarından dolayı da özür diledi.
'Onarıcı adalet' projesinde neler var?
Scott Vakfı'nin açıkladığı onarıcı adalet programı kapsamında harcanacağı açıklanan 12 milyon doların bir kısmı, topluma ve tazminat konusunda uzmanlara danışıldıktan sonra önümüzdeki 10 yıl boyunca Jamaika ve Gullah Geechee bölgelerinde geliştirilecek projelere gidecek.
Scott Vakfı bu programa bir yönetici ve bir danışma-denetim kurulu tayin edecek ve 12 ay içerisinde bu projelere ne kadar para yatırılacağını da netleştirecek.
Vakıf, kalan fonlarla dört alana yönelecek:
- Deniz aşırı köle ticareti ve mirası konusunda hem Manchester'da hem de dünya çapında başka kuruluşlarla ortak çalışmalarla yaşananlar konusunda bilinç artırılacak
- Medyada çeşitliliği desteklenecek
- Yeni akademik çalışmalar başlatılacak
- Guardian'ın habercilik yelpazesi ve yeni haberlere erişim genişletilip güçlendirilecek
Guardian gazetesi de İngiltere, ABD, Karaipler, Güney Amerika ve Afrika'da yaşayan siyah toplumlarla ilgili haberciliğini güçlendireceğini, bu amaçla 12 yeni muhabirlik kadrosu yaratacağını ve siyah okurlara daha iyi hitap etmeye yönelik yeni editoryal politikalar benimseyeceğini açıkladı.