Malatya Yeşilyurt Belediyesi üzerinden 'gri pasaport-hizmet pasaportu' çıkartılarak 2 kafile halinde yurt dışına gönderilenlerin geri dönmemesi üzerine hazırlanan iddianamede dikkat çekici ayrıntılar ortaya çıktı.
Yeşilyurt Belediyesi'nin üzerinden 'gri pasaport- hizmet pasaportu' çıkartılarak 2 kafile halinde yurt dışına gönderilen 90 kişinin tamamına yakınının geri dönmediklerinin kamuoyuna yansımasıyla başlatılan 'Göçmen- İnsan Kaçakçılığı' soruşturması kapsamında Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Yeşilyurt Belediyesi eski başkan yardımcısı Bekir Karakuş, organizatör oldukları öne sürülen Ali Ayrancı ve Ersin Kilit'in 'şüpheli' olarak yer aldıkları, Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar ile bazı isimler hakkında ise kovuşturmaya yer olmadığının belirtildiği iddianamede, dikkat çekici ayrıntılar ortaya çıktı.
"Gezi dolayısıyla para almışlar"
İddianameye göre; eski AKP milletvekili adayı Veysel S. tanık sıfatıyla Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı’na şu ifadeyi verdi:
“2021 yılı Mart ayında Yeşilyurt Belediyesi tarafından Almanya ülkesine bir proje kapsamında gezi düzenlendiğini duydum. Geziye dair ayrıntıları Meclis Üyesi olan Nusret Aslan'a sordum. Nusret A., '55 kişi civarında kişiyle Almanya'ya gezmeye gittiklerini, kendisinin de içinde bulunduğu 4 kişinin uçakla gittiğini, diğer şahısların ise karayolu ile gittiklerini, ancak kendileri ile birlikte geziye katılan şahısları tanımadıklarını, Almanya'da yaklaşık 1 hafta kaldıklarını, Almanya'da bulundukları sırada geziyi tertip eden şahıslardan birinin kendilerine 40 bin Euro verdiğini, bu paranın uçakla dönen 4 kişi oldukları için 10 bin Euro olarak Aslan, Bekir Karakuş, Şahin Ö. ve Hasan D.’nin paylaştıklarını, Türkiye'ye dönüp hava alanına indiklerinde toplam 40 bin Euro’nun bir araya getirilerek Bekir Karakuş'a verdiklerini ve çantasına koyduğunu' söyledi. 2020 Şubat ve eylül ayında 2 ayrı gezi düzenlendi, bu geziler Malatya Kişisel Gelişim Derneği çatısında organize edildi. Zira gri pasaport alınması için bir STK bağlantısı gerektiği için, şahıslar öncelikle derneğe üye yapılıp, sonrasında bu kişilere gri pasaportlar çıkartıldı. Belediye tarafından organize edildi. Hizmet pasaportu çıkartılabilmesi için kişinin kamu çalışanı olması ya da kamu irtibatlı olması gerekiyor, belediye bir anlamda dernek üzerinden geziyi planladı ve bu şekilde 2 gezi düzenlendi.”
"Bu gezi gerçekleştirilmişse paranın anasını ağlatmıştır"
"Geziye iştirak eden şahısların Malatya ile alakası olmayan Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden, genel olarak Kürt kökenli şahıs olduğunu, bu şahıslarla irtibatı sağlayan Bingöl'deki PKK terör örgütü mensuplarından bir ya da birden fazla kişi olduğunu ancak bu şahısların yani geziye katılan şahısların PKK bağlantılı olup olmadıkları hakkında bir şey söylemediğini, giden şahısların büyük çoğunluğunun ise geri gelmediğini, ilk 2020 yılının Şubat ayında düzenlenen geziden birkaç kişinin döndüğünü, kendisinin olayın ayrıntılarını asıl 2020 yılının Eylül ayında düzenlenen ikinci geziyi duyduğunda öğrendiğini, ilk geziye ilişkin bilgileri Nusret'ten öğrendiğinde kendisine herhangi bir şekilde bir terör örgütü bağlantısından bahsetmediğini, sadece dernek aracılığıyla gezi düzenlendiğini, akabinde kendilerine teslim edilen 40 bin Euro ile Türkiye'ye döndüklerini kendisine söylediğini, kendisinin ikinci geziyi duyduğunda Nusret'i yeniden aradığını, ikinci gezi düzenlendiğinden bahsettiğini, Nusret'in de kendisine bilgisinin olmadığını, ancak 'bu gezi gerçekleştirilmişse Bekir Karakuş paranın anasını ağlatmıştır' dediğini, aynı zamanda geziye katılan ve organizasyonu gerçekleştiren bu şahısların terör bağlantıları da olduğunu söylediğine…”
"Başkan, 'gidenleri bizimkiler de tanımıyormuş, bu işi kurcalama başın ağrır, hayatın tehlikeye girer dedi"
Nusret'in kendisine 'bu işin sıkıntılı olduğunu, bu olayı araştırdığını, terör örgütü bağlantısı olduğunu, duyulması durumunda kendisine zarar verileceğini, bu şekilde şahısların para karşılığında yurt dışına gönderildiklerini ve kendisinin de bu olaydan uzak durmasını' tembihlediğini anlatan Veysel S., savcılıktaki beyanında şunları anlattı:
“Eylül ayı içerisinde Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar'ı telefonla aradım. Başkan ile makamında görüştüm ve durumu başkana sordum. Başkan, 'gezileri valilik onayı ile gerçekleştirildiğini, yine belediye olarak konuya ilişkin meclis kararı aldıklarını' söyledi. Başkan’a, başkan yardımcısı Bekir Karakuş'u çağırarak bu olayı sormasını istedim ancak ‘Bekir'in an itibariyle İstanbul'da olduğunu geldiğinde sorup döneceğini' söyledi. Başkan’a 'bu işin çok sıkıntılı olduğunu, bu işten hem kendisinin hem AK Parti’nin hem ittifakın hem de cumhurbaşkanının zarar görebileceğini' söylediğini, ayrıca bu konuda savcılığa suç duyurusunda bulunması gerektiğini de söyledim. Başkan’da 'konuyu araştıracağını ve gereğini yapacağını' söyledi. Başkan’ın dönmemesi üzerine kendisini aradım, 'başkanım ne oldu, bana dönüş yapmadınız, konuyu araştırıp gereğini yaptığınız mı' diye sordum. Başkan, 'gidenleri bizimkiler de tanımıyormuş, bu işi kurcalama başın ağrır, hayatın tehlikeye girer' dedi. Bundan kastının giden şahısların terör örgütü bağlantılı olabileceğini, bundan zarar görebileceğimi belirtmek olduğunu düşünüyorum.”
"Konuyu dönemin valisiyle de görüşmüş"
Veysel S., dönemin Valisi Aydın Baruş ile görüştüğünü, gelişmeleri ve olayları ayrıntılarıyla anlattığını da aktardı.
Veysel S.’nin “Bekir Karakuş'un Bingöl'de bu işi organize eden şahıslarla irtibatlı olduğunu ve bu işi dernek başkanıyla birlikte gerçekleştirdiğini düşündüğünü, gezilerin amacının yurt dışına gönderilen kişilerin çeşitli kültürel faaliyetlerde bulunarak Türkiye'ye geri dönüş yapmaları gibi göründüğünü, ancak geziye katılım yapan şahısların neredeyse tamamının geri dönmediğini, hatta bildiği kadarıyla 2.geziye katılanların da hiçbirinin dönmediği ve gri pasaportlarının da belediyeye iade edilmediğini, geziye katılanlardan hiçbirinin Malatya nüfusuna kayıtlı ya da Malatya'da oturan kişiler olmadığını, konuya ilişkin Eylül ayında Nüfus Müdürlüğü'ne de gidip durumu sorduğunda kendisine pasaport talep edilen kişilerin GBT'lerin sorgulandığını, dolayısıyla herhangi bir terör örgütü bağlantısı olan şahsın pasaport almasının mümkün olmadığını söylediklerini, pasaport üzerinde belki bazı şahısların fotoğraflarının da değiştirilmiş olabileceğini düşündüğüne” de iddianamede yer verildi.
"Malatya'dan kimse yok"
Yeşilyurt Belediyesi tarafından Almanya'ya düzenlenen resmi gezide toplu iltica eden 43 kişinin isimleri olaydan sonra gün yüzüne çıkmıştı. Almanya’ya iltica edenlerin büyük çoğunluğunun gençlerden oluştuğu dikkat çekiyor.
Yeşilyurt Belediyesi’nin organizasyonuyla Almanya’ya giden ve geri dönmeyen 43 kişinin büyük bir bölümünü Şanlıurfa nüfusuna kayıtlı isimler oluşturuyor. Toplu iltica gezisine katılan isimlerin 12’si Şanlıurfa’dan giderken, 7’sini Bingöl, 6’sını Diyarbakır, 5’ini Elazığ, 3’ünü ise İstanbul nüfusuna kayıtlı isimler oluşturuyor. Geziye; 2 Mardin, 2 Mersin, 2 Muş, 1 Şırnak, 1 Gaziantep, 1 de Tekirdağ’dan katılım olduğu ortaya çıkmıştı.
Almanya’ya toplu ilticada dikkat çeken bir diğer detay ise geziye katılanların birçoğunun 1990 doğumlu olması. İltica edenlerin 10’unun 2000 doğumlu olduğu kaydedilirken, grubun en yaşlı üyesinin 1973, en genç üyelerinin ise 2002 doğumlu olduğu öğrenilmişti. (ANKA)