Gündem

Gözde Apartmanı davasında müteahhit, suçu depreme attı: İvmesi ve büyüklüğü araştırılsın, suçsuzum

16 Eylül 2024 17:28

Gaziantep'te, 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 25 kişinin hayatını kaybettiği Gözde Apartmanı'yla ilgili davanın duruşması yapıldı. Duruşmada sanık müteahhit Seyfettin Kılıç, "Depremin ivmesinin, depremin büyüklüğünün araştırılmasını istiyorum, suçsuzum" dedi. Mahkeme heyeti, sanıklar Ali Şahin, Seyfettin Kılıç, İbrahim Çöçeli ve Devrim Yıldırım hakkındaki adli kontrol hükümlerinin devamına karar vererek duruşmayı 11 Aralık 2024'e erteledi.

51 kişinin öldüğü apartmanın AKP'li müteahhidinden skandal savunma: Deprem Allah'tan oldu, inanmayanlar bizi suçluyor

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde Gaziantep'in İslahiye ilçesi Hacı Ali Öztürk Mahallesi'ndeki Gözde Apartmanı da yıkıldı. Bu apartmanda 25 kişi yaşamını yitirdi.

İslahiye Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya başka suçtan tutuklu bulunan sanıklardan yapı müteahhidi Seyfettin Kılıç ve proje müellifi ve teknik uygulama sorumlusu Ali Şahin bulundukları cezaevinden SEGBİS aracılığıyla, sanıklardan zemin etüt raporunu onaylayan firmanın yetkilisi İbrahim Çöçelli ve zemin etüt raporunu hazırlayan jeoloji mühendisi Devrim Yıldırım da Gaziantep 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde SEGBİS aracılığıyla katıldı. Sanık zemin etüt raporunu onaylayan firmanın yetkilisi Kamil Çöçelli ise duruşmaya katılmadı. Duruşmada depremde yakınlarını kaybedenlerin aileleri ve avukatları hazır bulundu.

Sanıklar, suçlu olmadıklarını iddia etti

Anka'dan Mehmet Oflaz'ın haberine göre duruşmada sanıklara söz verildi. Bir önceki duruşmadaki sözlerini tekrarlayan Seyfettin Kılıç, "Deprem ivmesinin ve deprem büyüklüğünün dosyaya girmesini istiyorum. Suçsuzum ve beraatimi istiyorum" dedi. Ali Şahin, İbrahim Çöçelli ve Devrim Yıldırım da bir önceki duruşmadaki sözlerini tekrarlayarak suçsuz olduklarını öne sürdü. Müştekiler sanıklardan şikayetçi olduklarını belirtti.

Cumhuriyet Savcısı, eksik hususların giderilmesini ve sanık Kamil Çöçeli hakkında çıkartılan yakalama emrinin akıbetinin sorulmasını talep etti.

Müşteki avukatları yeni bilirkişi raporu alınmasını talep etti

Müşteki avukatı Naim Feyzullah Eminoğlu, sanıkların tekrardan tutuklanmasını talep ederek, şunları söyledi:

"Diğer husus bilirkişi raporu çok eksiktir. Tekrardan bilirkişi raporu talebimiz vardır. Tahliye gerekçelerinde sanıkların rahatsızlıklarının olduğu görülmüştür. Sanıklar başka dosyalardan halen tutukludur. Bu durum da suç şüphelerinin halen olduğunu gösteriyor. Sanıkların yeni bir bilirkişi raporu alınana kadar tedbiren tutuklanmalarını talep ediyoruz. KTÜ raporunun 11, 12, 13. sayfalarında eksiklikler vardır. KTÜ raporunda delillerin fotoğraflardan tespit edilerek nervürlü olduğu tespit edilmiştir. Olmayan donatı detayları raporda uyumlu olduğu gösterilmiştir.

Biz 14. sayfanın da hatalı olduğunu düşünüyoruz. Malzeme kalitesiyle ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. Malzeme kalitesi kısmına bilirkişi raporunda onaylanmış şekilde tik atılmıştır. Yeni alınacak bilirkişi raporunda zeminde sondaj yapılmasını, sonrasında ise zeminde temel duruyorsa karot alınarak yeni bir bilirkişi raporu aldırılmasını talep ediyoruz."

Müşteki avukatı Bermal Kutlu Şahin de KTÜ raporunun yetersiz olduğuna dikkati çekerek, "Daha öncesinde tevzi tahkikat taleplerimizin dikkate alınarak yeniden bilirkişi raporu aldırılmasını talep ediyoruz. Biz sanıkların olası kastla yargılanmasını istiyoruz. Bu nedenle ek savunmalarının aldırılmalarını talep ediyoruz" ifadesini kullandı.

Sanık müteahhit Kılıç, "Araştırılmasını istediğimiz 2 husus vardır. Bunların birincisi depremin ivmesidir. Diğer husus ise depremin büyüklüğünün öngörülür durumunun tespitini istiyoruz" diye konuştu.

Mahkeme heyeti, sanık Kamil Çöçeli hakkında çıkartılan yakalama emrinin infazının akıbetinin sorulmasına, sanıklar Ali Şahin, Seyfettin Kılıç İbrahim Çöçeli ve Devrim Yıldırım hakkındaki adli kontrol hükümlerinin devamına karar verdi. Müşteki avukatlarının yeniden bilirkişi raporu aldırılmasını talebini reddeden heyet duruşmayı 11 Aralık 2024 tarihine erteledi.

Annesi ve babası Can Atalay'ın "suçlarını" anlatıyor