Dilek Türel: \'\'Babamı özleyerek geçen günlerle buralara geldik\'\' Fikret Orman: \'\'Bizler ne kadar büyük statlar transferler yapsak da sahanının içerisinde olan insanlar değiliz\'\' Ali Düşmez: \'\'Türkiye\'de futbol özel bir uğraş\'\' Hamza Yerlikaya: \'\'Biraz da kendimizi eleştirmeliyiz\'\' Mustafa AKIN / Antalya,(DHA) - Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği\'nin (TÜFAD), Türkiye Futbol Federasyonu\'nun (TFF) destekleriyle düzenlediği, 2\'nci FIFEX Futbol Endüstrisi Forum ve Fuarı protokol konuşmaları ile devam ediyor. Düzenlenen organizasyona; Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Hamza Yerlikaya, TÜFAD Başkanı İsmail Dilber, TFF İcra Kurulu Üyesi Ali Düşmez, Kulüpler Birliği Vakfı ve Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman, eski futbolcu ve teknik adam Özkan Sümer, Metin Türel ailesi adına kızları Dilek ve Didem Türel, antrenörler ve çok sayıda davetli katılı. TÜFAD BAŞKANI İSMAİL DİLBER: \'\'TÜRK ÇOCUKLARIMIZI SAHADA GÖRMEK İSTİYORUZ\'\' Alt yapıya daha fazla önem verilmesi gerektiğini ifade eden TÜFAD Başkanı İsmail Dilber, \'\'Antrenörlerin düzelmesiyle sadece olmuyor. 18 üst düzey kulüplerimizin başında Türk antrenörleri var. Biz Türk çocuklarımızı sahada görmek istiyoruz. Size verilen bu güveni çocuklarımıza da verin. Ülkemizde yapılan bu güzel sahada Türk çocuklarıyla beraber Avrupa\'da savaşımızı verelim. Yapılan sahalar boşuna yapılmış sahalar değil. Bunlara şampiyonluk yakışır\'\' dedi. DİLEK TÜREL: \'\'BABAMI ÖZLEYEREK GEÇEN GÜNLERLE BURALARA GELDİK\'\' \"Metin Türel Antrenör Gelişim Semineri\" kapsamında gerçekleştirilen 2\'nci FIFEX Futbol Endüstrisi Forum ve Fuarı\'nda konuşan Dilek Türel, \'\'Burada olmak duygu dolu bir yolculuk. Uçak boyunca sanki buraya geldiğimizde babama kavuşacağız diye hissettik. Biraz da öyle oldu. Babam Metin Türel\'i teknik direktör ve eğitmen kimliğiyle siz daha iyi tanıyorsunuz. Metin Türel\'in kızı olmak iki duyguyu taşımaktır. Biri hasret birisi onur. Biz babamı özleyerek geçen günlerle buralara geldik. Türk futbolundan onun sayısız oğlu var\'\' diye konuştu. FİKRET ORMAN: \'\'BİZLER NE KADAR BÜYÜK STATLAR, TRANSFERLER YAPSAK DA SAHANININ İÇERİSİNDE OLAN İNSANLAR DEĞİLİZ\'\' Kulüpler Birliği Vakfı ve Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman, yakın zamanda hayatını kaybeden Metin Türel ile ilgili anılarından bahsetti. Orman, \'\'Fotoğrafları görürken Dursun Tük beye de söyledim. Bir fotoğrafta babamla yan yanaydı. Müthiş derecede espritüel bir insandı. Allah rahmet eylesin. Böyle bir ismin evlatları olmanın keyfide var. Futbol ailesi eski ve herkes uzun zamandır birbirini tanıyor. Bende çocukluğumdan beri bu ailenin içinde olduğum için tanıyorum herkesi. Antrenörlük zor bir iş ve zaman harcanacak bir iş. İnsanların ailesinden daha çok işine konsantre olduğu bir iş. Hiç şüphesiz zorlukların yanında keyifli olan tarafları da var. Temelinde bir hammadde yok, makine yok. Tek hammadde insan. Her geçen sene yeni jenerasyon, gençler ve genç sporcular geliyor. Kendilerini geliştirmeye yönelik mesleklerin başında teknik direktörlük geliyor. Teknoloji gelişiyor ve yeni genç kuşaklarla iletişim kurmak değişiyor. Değişmeyen tek şey insan psikolojisi. Burada teknik direktörlerimize çok önemli işler düşüyor. Oyuncuları yetiştirecek olan kişiler yeni antrenörlerimiz. Bizler ne kadar büyük statlar, transferler yapsak da sahanın içerisinde olan insanlar değiliz. Taraftar gibi maçları seyreden insanlarız. Ülkemizdeki zorlukları bir kişiye veya bir bölüme verilecek durumda değil. Bu problemi hep beraber aşmamız lazım. İnsan yetiştirmek, insan kazanmak ve takım ruhu oluşturmak antrenörlerimize düşüyor. Günün sonunda o sporcuları doğru yönetmeniz, tesisler ve teknolojiden daha çok önem arz ediyor. Hepimizin sorumlulukları var. Bütün antrenör arkadaşlarıma kariyerlerinde başarılar diliyorum\'\' şeklinde konuştu. ALİ DÜŞMEZ: \'\'TÜRKİYE\'DE FUTBOL ÖZEL BİR UĞRAŞ\'\' Düzenlenen organizasyonda açıklamalarda bulunan Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) İcra Kurulu Üyesi Ali Düşmez, \'\'Metin Türel isminin verilmesi tabii spor camiasının güzel vefasının örneği. Benim şöyle bir anım var. Sarıyer, Beykozluyum. İkinci ligde top oynarken hocamda Beşiktaş\'ın başındaydı. Kartal Otelimiz vardı orada. 17-18 yaşlarda hayal edebileceğim büyüklerimle, kulüp başkanlarıyla onlarla dostluk ilişkilerim vardı. Profesyonel olduğum ilk sene metin hocamla muhabbet ediyoruz. İkinci ligdeki maçımıza davet ettik kendisini. Şeref stadında bizim maçımızı izlemeye geldi. Çok heyecanlandık ama o an benim hayatımda unutmadığım bir anıydı. Türkiye\'de futbol özel bir uğraş. Gençler bizim dönemimizde de böyleydi. Bu dönemde de böyle. Ben bugünde bu duyguların daha canlı olmasını istiyorum. Belirli kesimlerde artık spor yapmak, futbol oynamak ilgili ve alakasının azaldığını görüyorum. Bazı duyguların azaldığını ifade etmemiz lazım. Futbol öyle bir oyunki zenginle fakirin, siyah ile beyazı eşit uzaklıkta tutan bir olgu. Aynı renkler için aranıza hiçbir düşünce tarzı sokmadan o takımın temsil ediyorsunuz. O duygu olmazsa o güzel oyunun bir kıymeti olmaz. Manevi değerlere böyle sevinenlere büyüklerimizin isimlerini buralara vermeyiz. Türkiye Futbol Federasyonu olarak bugün elimizden geleni antrenörlerimiz için yapmaya çalışıyoruz. Senede 100\'ün üstünde kurslar, seminerler düzenliyoruz. 26 bin antrenörümüz var. Bu antrenörlerin yalnız üst liglerde görev yapabilme şansı yok. Burada bir şeyler yapmak lazım. TASK devreye giriyor. 35 bin olan futbol müsabakaları bizimle beraber 135 bin futbol müsabakasına çıktı. Baktığınız zaman olumsuz tablolar karşımıza çıkabilir. Bu kötü havayı da dağıtacak gene hep beraberiz\" dedi. HAMZA YERLİKAYA: \'\'BİRAZ DA KENDİMİZİ ELEŞTİRMELİYİZ\'\' Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Hamza Yerlikaya ise şu ifadeleri kullandı: \'\'Bugün bu alana girdiğimde başarılarıyla heyecanlandığımız hocalarımızı burada görmekten de mutluluk ve huzur duydum. Tabii biraz çocukluk çağlarımızda bize heyecan katan hem oyunculuklarıyla hem antrenörlük dönemiyle heyecan katan ağabeylerimizde burada. Geçmişte hocalarımız vardı Metin Türel gibi futbolun her alanında çalışmış. Bunlar devam ediyor. Geçmişte ben de spora futbolla başladım. 1985-1986 yıllarında Fenerbahçe\'nin altyapısında toprak sahaya giderdik. Oraya gittiğimizde antrenmanlara katılırdık hocalar ne gösterirse yapardık. O günkü yıllarda iletişiminde zayıf olmasına rağmen antrenman sahasına gittiğimizde hoca nereye geldin demezdi. Sana bakar seni deneme usulüyle antrenmana alır. Sana uygunsa, nefsini de kırmamak kaydıyla ya geri yollardı ya da seni sahada tutar ondan sonraki antrenmanlara katılmanı sağlardı. Şimdi ise durum farklı. Gideceksin sahaya, kapıdan girmeden, daha adımını atmadan dur bakalım nereye geldin derler. Buraya geldin ama kayıt yaptırdın mı? Bir dur, parasını yatırdın mı? Bakın nereden nerelere geldik. Önce biraz da kendimizi eleştirmeliyiz. Hepimizin parası olmayabilir. Hepimiz zengin yerlerde yetişmedik. Biz yeteneği paraya göre mi seçiyoruz ya da yeteneği sahaya sürerek mi o çocuğu kazanıyoruz. Benim bu söylediğime karşı aksini söyleyebilecek hocamız yok. Ben çocuklarımı götürüyorum kayıt var mı parasını yatırdınız mı diye soruyorlar. Eskiden bu kadar alanımız yoktu ama kalitemiz vardı. Her şeyi maddiyata çevirdik. Önce başarılı olacak kişileri bulabilmek. Sistemi idareciler kurar. Kaliteli idareciler kaliteli antrenörler yetiştirir. Kaliteli antrenörler kaliteli sporcular yetiştirir. Bunun standardı belli. Sporcu kendiliğinden yetişmez. Onun için bu tarz seminerlerin daha çok sık bir araya gelinmesinde fayda olduğunu düşünüyorum.\'\'