Mesut MADAN/BURDUR, (DHA) - BURDUR\'daki Lisinia Yaban Hayatı Rehabilitasyon Merkezi\'nde 2011 yılından bu yana 715 yaban hayvanı tedavi edilerek, sağlığına kavuşturuldu. Merkez sorumlusu Öztürk Sarıca, \"Son yıllarda nadiren hasta olarak geliyor yaban hayvanları. Daha ziyade insan baskısı ön planda. Doğal hayata duyarlı olmamız lazım\" dedi. Burdur merkez Karakent köyü yakınlarındaki Lisinia Yaban Hayatı Rehabilitasyon Merkezi\'nde doğada yaralı veya hasta halde bulunan yaban hayvanlarının tedavileri yapılıyor. 2011 yılından bu yana yürütülen çalışmalar kapsamında merkeze getirilen çoğunluğu kuş çeşitli türlerde 715 hayvanın tedavisi yapılarak, sağlığına kavuşturuldu. Hayvanların yaklaşık 50\'si tedavi olmalarına rağmen doğaya kazandırılamayacağı için merkezde korumaya alınırken, kalanların tamamı yeniden doğal ortamlarına salındı. Lisinia Yaban Hayatı Rehabilitasyon Merkezi\'nde bugüne kadar aralarında 207 şahin, 77 kızıl şahin, 70 leylek, 25 atmaca, 24 kukumav (küçük bir baykuş türü), 18 kerkenez, 17 keklik, 16 güvercin, 15 ebabil kuşu, 14 kulaklı orman baykuşu, 14 karga, 12 angıt, 11 baykuş, 11 peçeli baykuş, 10 gökdoğan ile aralarında tavşan, kartal, pelikan, kara akbaba, yaban domuzu, ağaçkakan, kırlangıç, porsuk, flamingo, çakal, yaban keçisi, köpek, sincap, ördek, tilki ve kurt gibi hayvanların da bulunduğu 715 yaban hayvanı tedavi edildi. \'DOĞAL HAYATA DUYARLI OLMAMIZ LAZIM\' Merkezin sorumlusu veteriner hekim Öztürk Sarıca, \"Bunların büyük kısmı tedavilerinin ardından doğal hayata tutunmaya başladı. Önümüzdeki yıllarda da yaban hayatı ile ilgili tedavi ve rehabilitasyon çalışmalarımıza devam edeceğiz\" dedi. Yaban hayvanlarının kendilerine genelde silahla vurulmuş veya zehirlenmiş halde getirildiğini aktaran Sarıca, \"Son yıllarda nadiren hasta olarak geliyor yaban hayvanları. Daha ziyade insan baskısı ön planda. Doğal hayata duyarlı olmamız lazım. İnsanların yaşadıkları ortamda doğal hayat ne kadar zenginse o kadar sağlıklı yaşarlar. Yaşadıkları ortam doğal hayattan ne kadar uzak ve ne kadar çok fazla zirai ilaç kullanımı, avcılık baskısı varsa maalesef doğal hayattan kopmuş olarak yaşarlar. Yaban hayatımıza sahip çıkmamız gerekiyor ki gelecek nesillere aktarabilelim ve sağlıklı nesiller olarak yaşayabilelim\" diye konuştu. 50\'YE YAKINI DOĞAL HAYATA KAZANDIRILAMAYACAK Çoğunluğu avcıların vurduğu kanatları kırılmış, bacakları kopmuş 50\'ye yakın yaban hayvanının doğaya kazandırılamayacağını vurgulayan Öztürk Sarıca, şöyle dedi: \"Biz onları yaşatsak bile tekrar doğal hayata kazandıramıyoruz. Hayatlarının sonuna kadar Lisinia\'da misafir edeceğiz. Bu hayvanların önemli kısmını şahinler oluşturuyor. Şahinler insanlara biraz daha yakın. Çok çabuk kaçmıyorlar ve avcılara da çok kolay hedef oluyorlar. Eti yenmeyecek hayvanlar. Avcı yaralanmalarıyla gelen şahinleri tekrar doğal hayata kazandırma şansımız yok.\" SON MİSAFİRLER 3 ŞAHİN YAVRUSU Merkezin son misafirlerinin bir ay önce tedavi için gelen birkaç aylık 3 şahin yavrusu olduğunu da aktaran Sarıca, \"Isparta\'da yuvalarının olduğu ağaç devrilmiş ve büyük olasılıkla anneleri terk etmiş. Hızlı bir şekilde gelişiyorlar ve önümüzdeki bir ay içinde doğal hayata kazandırmayı hedefliyoruz\" dedi.