\'9 SANİYELİK ŞARKI SÖYLEME GÖRÜNTÜSÜ İLE TSK\'DAN İLİŞİĞİ KESİLDİ\' İran’ın başkenti Tahran’ın güneyinde düşen Başaran Holding’e ait özel uçağın ikinci pilotu olan Melike Kuvvet’in yakın arkadaşı emekli hava astsubay Murat Saluk, Kuvvet\'in iki kez FETÖ mağduru olduğunu söyledi. FETÖ kumpasıyla Pilot Yüzbaşı görevindeyken TSK’dan uzaklaştırılan Melike Kuvvet’in özel sektöre geçme sebebinin kendi tercihi değil bir mecburiyet olduğunu anlatan Murat Saluk, Kuvvet’in TSK’dan uzaklaştırıldıktan sonra maddi ve manevi sıkıntılar içinde olduğunu söyledi. Melike Kuvvet’in Konya’da yaşayan annesi ve kendisinin geçimini sağlamak için özel jet pilotluğu yaptığını söyleyen Saluk, şunları anlattı: “O dönemde İncirlik’e geliyorlardı sık sık. Melike ile burada tanıştık. 2008-2013 yıllarında hava kuvvetlerinde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tamamında terör örgütüyle ilgili yapılanmanın olduğu dönemde çeşitli sorgulamalara, baskılara tehditlere maruz kaldık. Ben de bunlardan biriyim. Melike gerçekten büyük sıkıntılar yaşadı. Sesi güzeldi, özel yemeklerde, filo yemeklerinde, filo gecelerinde komutanının ya da arkadaşlarının isteği ile şarkı söylerdi. Bu artık geleneksel hale gelmişti. Merzifon’da da bir arkadaşının hafta sonu çocuğunun doğum gününde, bir kafeteryada orada şarkı söylenmesi isteniyor. Toplam 10 dakika 50 saniyelik bir şarkı söyleme videosu çekilmiş fakat bu videonun 9 saniyelik kısmı alınmış. 9 saniyelik bölümde Melike’nin üzerinde askılı siyah bir elbise, saçları toplanmış, hafif makyajlı, kulağı küpeli hoş bir hanım görüntüsü. Arkasında dönen birkaç renkli top ve spot ışıklandırma varmış. Sadece bu 9 saniyelik bölümle Melike’yi bitirmek anlamında ‘gece kulüplerinde, pavyonlarda şarkı söylüyorsun’ diye bir pisliği üzerine attılar. Bir video ile TSK’dan ilişiğini kestiler.\" \'HELİKOPTER PİLOTU OLARAK İŞ BULAMIYORDU\' Ordudan atıldığında kendisinin İstanbul\'da olduğunu belirten Murat Saluk, \"İstanbul’a geldiğinde öğretim görevlisi olmak için müracaat etti. ‘Yapabileceğim bir şey yok’ diyordu. ‘Helikopter pilotu olarak piyasada iş bulamıyorum’ diyordu. O dönemde bir üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışıyordu ve 3 bin 200 lira maaş alıyordu. Bundan 3-4 yıl önce. Hep anlatırdı, paylaşırdık. Avcılar’da oturuyordu. 1500 lira kira veriyordu. O maaşla hem geçimini sağlamaya çalışıyordu hem de annesine bakmaya çalışıyordu. TSK’ya olan pilotluk eğitiminden kalan tazminatını ödüyordu. Borç batağı içerisindeydi\" dedi. \'İKİ KEZ FETÖ MAĞDURU OLDU\' Melike Kuvvet’in iki defa FETÖ mağduru olduğunu ifade eden Saluk, şöyle devam etti: “Ordudan atılmasıyla ilgili Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’ne göreve iade talebiyle ilgili dava açtı. Bu dava hemen reddedildi. \'Ordu’ya dönemezsin\' denildi. Çorlu’da bir uçuş okulunda eğitime başladı jet pilotu olmak için. Jet pilotu olduğuna dair belgeyi aldı. Artık sivil hava yollarında uçabilecek bir pozisyona gelmişken darbe girişimi oldu. O olunca, her şey gün yüzüne çıkınca hükümetimiz, devletimiz geçmişte FETÖ’den mağdur olanlara kucak açtı. O sırada Melike de başvurdu. \'Pilotluk yapabilir\' diye sağlık raporu da aldı. Kabul edildi, başlamak üzereydi ancak o dönemde; Çorlu’daki uçuş okulunun FETÖ’cüler tarafından işletildiğini, FETÖ’cülerin yönetici olduğunu, oranın kapatıldığını ve oraya kayyum atandığını söylemişler kendisine. FETÖ’cü bir uçuş okulunda eğitim görmek, onlarla yakın temas içerisinde olmak Hava Kuvvetleri’ne girişini, tekrar göreve başlamasını imkânsız kıldı. Yani FETÖ’den mağdur olduğundan dolayı ordudan atıldı, bütün itibarını, şerefini, maddiyatını, bütün değerlerini kendine güvenini kaybetti. Darbeden sonra devlet millet onu fark etti ama yine FETÖ’den dolayı bir kez daha mağdur oldu. Böyle bir okul olduğunu, böyle kişiler olduğunu zaten bilemezdi. Zaten FETÖ ile bağlantısı olsaydı FETÖ’cüler onu ordudan atmazdı.\" \'MAYIS’TA GÖREVE İADE KARARINI BEKLİYORDU\' Mayıs ayında duruşmasının olduğunu belirten Salut, şunları anlattı: “Anayasa Mahkemesi’ne dava açacağını, pilotluk brövesiyle sivil hava yollarında şansını deneyeceğini söylemişti. Anayasa Mahkemesi’ne açtığı davada \'özel hayatın gizliliğine müdahaledir\' diye karar aldı. Mahkeme dosyayı yerel mahkemeye gönderdi. ‘Tekrar görüşün gözden geçirin’ dedi. Mayıs ayında duruşması vardı. Yani Mayıs ayındaki duruşmada muhtemelen göreve iadesi gerçekleştirilecekti. Böyle bir karar çıkacaktı. Bunu da benimle paylaşmıştı. Çok borcu vardı. Ev sahibine bile borcu vardı. Annesine kredi ile aldıkları evin kredi borcunu ödeyemediklerinden dolayı icra ile evin satışına kadar gelmişti durumu. Zamanla maddi manevi bir şeyler yapmaya çalıştım. Benim yanımda birkaç kişiyi aradı, benim de tanıdığım kişileri aradı. Mesai arkadaşları normal arkadaşları hiç destek olmadı. Telefonunu dahi açmadı. Suçlu gibi algılıyorlardı. Konuyu bilen ve onu yakınen tanıyanlar durumunu biliyordu ve ona kucak açıyordu. Mayıs ayında TSK\'’ya geri döneceğiyle ilgili haberler vardı. ‘Benim gözüm hiçbir zaman özel sektörde çok para kazanmak değil’ diyordu. İnanılmaz bir askerdi. ‘Benim işim vatanıma milletime hizmet etmekti’ derdi. Hep ‘sadece bu işi orduya döneceğim süreye kadar borçlarımı kapatmam lazım’ diyordu. Hep o heyecanla yaşardı. En son 15 gün önce yazışmışız. Çok iyi bir insandı. Kimseye zarar vermeyecek, inançlı bir insandı. Haksız bir muamele gördü. Bunun etkilerini hep gördük. Bunun gibi olan birçok kişi bunu yaşadı ama Melike bu kazayla gündeme geldi. Melike iyi bir insandı ve hak etmediği bir hayatı yaşadı. Allah rahmet eylesin.\" Süheyla GÖZDERELİLER/YALOVA, (DHA)