İrfan Sapmaz, Can Erok, 17 Eylül, (DHA) - Myanmar ordusu askerlerinin ve Budistlerin Arakan Müslümanlarını ülkeden çıkarmak için başlattıkları insanlık dramı Bangladeş\'te gözler önüne seriliyor. Myanmar ile Bangladeş arasında Teknali bölgesindeki nehirleri geçmeye çalışan birçok insanın da ya dağlarda ya da nehirlerde hayatlarını kaybetti. Bagladeş\'e ulaşmayı başaranlar ise tanınmayacak haldeler. Kocaları öldürülmüş genç kadınları, babasız kalmış çıplak ve ne olduğuna henüz aklı ermeyen masum çocukları Bangladeş topraklarında daha büyük sıkıntılar bekliyor. Çünkü son bir ayda sadece 400 bin Müslüman Myanmar\'daki evlerini terk etmek zorunda kalarak kendilerine kucak açan Bangladeş\'e geliyorlar. Arakan\'dan Bangladeş topraklarında yaşamak için her şeylerini geride bırakarak kaçmak zorunda kalan Rabia Hatun isimli kadın tam 30 gün boyunca iki çocuğuna giyecek elbise bile bulamayınca 10 çocuğuyla birlikte Bangaldeş’e ulaştı. Ancak iki çıplak çocuk güneşten simsiyah hale geldi. RABİA HATUN 10 ÇOCUĞUNU KURTARDI Ropörtaj yaparken titrek, korkak, yorgun ve tüm umutlarını kaybetmiş bir şekilde sadece dilinin ucundan “Rabia Hatun benim adım” kelimeleri dökülüyor. Konuşacak takadı kalmamış, sıcaktan ve susuzluktan, bir de üzerine açlıktan kendisini unutmuş ve çocuklarını kurtarmanın telaşına düşmüş. Akrabaları ve komşularının da yardımı ile 10 çocuğunu Bangladeş topraklarına ulaştırmayı başarmış Rabia Hatun. Biz sadece iki çocuğunu görebildik. Kocası ise öldürülmüş. Çocuklar bizim ne yaptığımızı anlamaya çalışıyor. Tek tek hepimizi süzüyor. Belli ki geldiği topraklardaki vahşet yüzünden büyük bir korku yaşamışlar. Ancak hiç konuşmuyorlar. Anne Rabia Hatun başlarından geçen korkunç hikayeyi şöyle anlatıyor: \"Yaklaşık 1 ay önce Myanmar askerleri köyümüze gelerek evlerimizi yakmaya başladılar. Genç ve güzel olan kadınlarımızın bu tarafa geçmesine izin vermediler. İstediklerine orada gözlerimizin önünde tecavüz ettiler. Evlerimizi ateşe verince canlarımızı kurtarabilmek için kaçmaya başladık. Akrabalarımızın da yardımı ile çocuklarımı alarak hızlı koşmaya başladık. İki çocuğumun üzerinde havanın sıcak olması dolayısı ile elbiseleri yoktu. O şekilde üzerlerine elbise bile giydiremedim. \" ÇOCUKLARIM İLE GÜNLERCE AÇ KALDIK Çocukları ile 1 ay dağlardan geçerek Bangladeş\'e gelirken çok büyük zorluklar yaşadığını dile getiren Rabia Hatun, yollarda ne bulurlarsa yemeğe çalıştıklarını anlatırken, çocuklar ile birlikte bazı zamanlar 4 gün boyunca hiç bir şey yiyemediklerini anlatıyor. Süt emen çocuklarının da yaşadıkları katliamların ardından sütten kesildiklerini de söyleyen Rabia Hatun Cahit Hüseyin ve Zahidullah ismindeki üçer yaşındaki çocukları ve kendilerinden önce Bangladeş\'e getirilen diğer 8 çocuğu ile ne yapacağını bilemez halde Bangaldeşte’ki kampta yaşamalarını sürdürüyorlar.