Gündem

(Görüntülü) Bu atölyede 72 yıldır madenci heykelleri yapılıyor (1)

Gürkay GÜNDOĞAN- Cüneyt ÖZFİDAN/ZONGULDAK, (DHA) - ZONGULDAK'ta babalarının 1946 yılında açtığı döküm atölyesini yaşatmaya çalışan kardeşler Nazmi Özden (55) ve Remzi Özden(64), kömürden yaptıkları saat ve metalden yaptıkları madenci heykelleriyle ken

21 Mayıs 2018 13:42

Gürkay GÜNDOĞAN- Cüneyt ÖZFİDAN/ZONGULDAK, (DHA) - ZONGULDAK\'ta babalarının 1946 yılında açtığı döküm atölyesini yaşatmaya çalışan kardeşler Nazmi Özden (55) ve Remzi Özden(64), kömürden yaptıkları saat ve metalden yaptıkları madenci heykelleriyle kentin tanıtımına katkı sağlıyor. 72 yıllık atölyeden çıkan madenci heykelleri bugüne kadar eski Başbakan Bülent Ecevit, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi birçok siyasi lidere hediye olarak gönderildi. Trabzon\'dan 1946 yılında Zonguldak\'a göç eden Arif Erdem, kentin ilk bakır döküm atölyesini açtı. 2002 yılında, 92 yaşındayken vefat eden Arif Erdem\'in oğulları Nazmi Özden ve Remzi Özden de babalarının yanında öğrendikleri mesleği bugüne kadar taşıdı. 72 yıldır açık olan döküm atölyesinde uzun yıllar mutfak gereçleri, bakır tencere, tabak, bardak gibi ürünler üretildi. Son yıllarda üretilen ürünlere rağbet azalınca atölye, madenci heykeli, kömür saati, Atatürk büstü ve heykeli, madencilerle ilgili çeşitli hediyelik eşyalar üretimine yöneldi. Nazmi ve Remzi Özden kardeşler, ürettikleri ürünlerle kentin tanıtımına da katkı sağlıyor. Atölyeden çıkan madenci heykelleri, eski Başbakan Bülent Ecevit ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi birçok siyasi lidere hediye olarak gönderildi. KENTİN TEK METAL MADENCİ HEYKELİ ÜRETEN ATÖLYESİ Nazmi Özden, bakır mutfak eşyalarını ürettikleri zaman sadece hediye olarak yaptıkları madenci heykellerinin bugün gelir kapısı olduğunu söyledi. Ömrünün sonuna kadar atölyede çalışmayı sürdüreceklerini, ancak arkalarından yetişen bir nesil olmadığını söyleyen Nazmi Özden, \"Zonguldak\'ın küçülmesi ile birlikte bizde küçüldük, atölyemiz küçüldü. Biz bakır işi yaparken heykelleri bedava yapıyorduk. Para almıyorduk. Bizim işlerimiz küçülünce bu işler bizim ekmek teknemiz oldu. Yani zamanında bedava yaptığımız işler ne yazık ki gelir kaynağımız oldu. Bunlar bizim hobilerimizdi. Hobilerimiz işimiz oldu. Babamla birlikte 4 erkek kardeş beraber burada çalıştık. Çalışanlar da vardı. Kalabalık bir atölyeydik. İlk ağabeyimi kaybettik. 6 ay sonra babamı kaybettik. Hepimiz bu atölyeden emekliyiz. Burada gördüğünüz kum yığını bize gelir kapısı oldu, ekmek teknemiz oldu. Ömrümüz olduğu müddetçe biz buna devam edeceğiz. Biz yapmazsak bu metal madenci heykelini yapacak olan yok. Madenci heykeli havzanın ilk hediyelik eşyası olarak verildi. Bunlara ek olarak kurum ve belediyelere özel heykellerde yapıyoruz\" dedi. HER ÜRÜN BİRER EL EMEĞİ Remzi Özden de yeni ustalar yetişmediği için kendilerinden sonra atölyenin kapanacak olmasının kendilerini üzdüğünü söyledi. 18 yaşından beri atölyede çalıştığını belirten Rezmi Özden, \"Bizden sonra yetişen usta yok. Atölye kapanacak. Öyle gözüküyor. Atölyelerin maliyeti, kazanılan para gibi nedenlerden dolayı bu mesleği yapmak isteyen yok. Eskiden çıraklık vardı. Yanında yetiştirirdin, işi öğretirdin sonra para verirdin. Şimdi işi öğretemeden para veriyorsun. Parayı beğenmiyorlar. Tabi makineleşmede var. El emeği kayboluyor. Atölyemizde her ürün el birer el emeği. Çin\'den gelen madenci heykelleri de var. Onlarla rekabet haline giremiyoruz tabi. Bizim ürettiklerimizi bizi tanıyanlar alıyor. Burada üretilen madenci heykelleri birçok siyasi liderlere, ünlü sanatçılara gitti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eski başbakanlar, bakanlara bu el emekleri hediye olarak gitti. Bizim emek verdiğimiz heykelleri onların elinde görünce mutlu oluyoruz. İçimizde sıcak bir duygu oluyor. \'Ben ürettim\' diyorsun. Oda bizim için bir kazanç\" diye konuştu.