Gündem

Görgü tanığı: İki çocuğu öldürdüler, sonra eve baskın yapıp silahı kafama dayadılar, durmazsan vururuz dediler!

Öldürülen iki çocuğun çalıştığı fırının sahibi: İkisi de garibandı

13 Ağustos 2015 18:08

Ağrı’ya bağlı Diyadin'de bir fırında çalışan Orhan Aslan (16) ve Muhammed Aydemir (15) adlı iki çocuğun özel harekat timlerince öldürüldüğü iddia edildi. Görgü tanıklarından Nihal Kahraman, yaşadıklarını “Her iki çocuk da fırının deposunda odun alıyorlardı. O an ikisini de öldürdüler. Ondan sonra eve baskın yaptılar. Silahı benim kafama dayadılar. 'Durmazsan seni de vururuz' dediler” ifadeleriyle anlattı. Fırının sahibi Recep Birgül de öldürülen çocuklar için "İki kişi de benim elemanımdı. İkisi de gariban insanlardı. Onların önündeki ekmeği alsan bile ses çıkartmayan kişilerdi. Orhan 7 aydır yanımda çalışıyor. Muhammed ise öğrencidir" dedi.

PKK’nın dün akşam saatlerinde Diyadin Jandarma Komutanlığı’na saldırdığı ve çıkan çatışmalarda üç kişinin öldürüldüğü iddia edildi. Ağrı Valiliği’nin “Üç terörist ölü ele geçirildi” ifadesiyle paylaştığı olayda ölenler arasında iki çocuğun olduğu ileri sürüldü. Çocukların çalıştıkları fırına odun taşırken öldürüldüğü aktarılırken odunluğun üst katında yaşayan Nihal Kahraman, olay sırasında yaşadıklarını paylaştı.

 

‘Kafama silah dayadılar’

 

DİHA’ya konuşan Nihal Kahraman, “Eşi Feyzi Kahraman'ın yayladan gelen hayvanlarını bağlamak için dışarı çıktığı sırada silah seslerinin yükseldiğini ve eşinin özel harekat timleri tarafından dipçikle dövülerek, gözaltına aldığını” anlattı. 

Kahraman, sözlerine şöyle devam etti:

"Çatışma olduğu zaman hayvanlarımızı yeni yaylada geldiği için Murat Nehri kenarındaydı. Eşim de oraya gitti. Çatışma bittikten sonra eşim, kayınım ve oğlum hayvanları bağlamak için eve getirdiler. O an panzer bizim evin oraya geldi. Eşim de korkudan dolayı ahırın elektriğini söndürdü. O an eşimi aldılar. Silahın dipçiği ile eşimi baya dövdüler. Eşimi dövdükleri zaman evde olan oğlumun dışarı çıkmasına izin vermedim. Çünkü her yeri rastgele tarıyorlardı. Oğlumu da öldüreceklerdi. Eşimi aldıkları zaman biz kapıya çıkmaya çalıştık, o esnada silah sesleri geldi. Her iki çocuk da fırının deposunda odun alıyorlardı. O an ikisini de öldürdüler. Ondan sonra eve baskın yaptılar. Silahı benim kafama dayadılar. 'Durmazsan seni de vururuz' dediler. Evde olan tüm erkekleri yaka paça gözaltına aldılar. O çocuklar sürekli fırında çalışıyordu. Her ekmek aldığımda sohbet ediyorduk. Hatta dün akşam Orhan ile konuştum. İkisi de ekmek parası için çalışıyorlardı." 

 

‘Görgü tanıklarına da gerilla kıyafeti giydirmeye çalıştılar’

 

Bir başka tanık Filiz Kahraman da, “Özel harekat timlerinin önce çocukları öldürdüğünü, daha sonra gerilla kıyafetleri giydirmeye çalıştığını” ileri sürdü. Kahraman, "Akşam gözaltına alınan akrabalarımıza da gerilla kıyafetleri giydirmeye çalıştılar. Kayınım Feyzi elbiseleri giymemek için çok direndi. Onlar da kayınımı çok dövdüler. O iki gence de aynısını yaptılar. Önce öldürdüler, sonra gerilla kıyafeti giydirdiler" diye konuştu. 

Kahraman, “Diğer akrabaları Aytekin Kahraman, Harun Kahraman, Rıdvan Kahraman ve Muhammed Kahraman'a da polisin gerilla kıyafeti giydirmeye çalıştığını, ancak karşı çıkmaları üzerine polislerin vazgeçtiğini” söyledi. 

 

'İkisi de elemanımdı, gariban insanlardı'

 

Öldürülen çocukların çalıştığı fırının sahibi Recep Birgül, “Akşam saatlerinde silah sesleri geldiğinde kendisinin başka bir fırıncı arkadaşının yanında olduğunu ve olayı haber alır almaz fırınına geldiğinde çalışanlarının katledildiğini gördüğünü” aktardı. Birgül, "Benim yanımda 7 kişi çalışıyor. Bu öldürülen iki kişi de benim elemanımdı. İkisi de gariban insanlardı. Onların önündeki ekmeği alsan bile ses çıkartmayan kişilerdi. Orhan 7 aydır yanımda çalışıyor. Muhammed ise öğrencidir. Yaz aylarında benim yanımda çalışmaya başladı" dedi. 

İşte çocukların öldürülmeden önceki son görüntüsü