Gündem

Gökçek: Kendi kendine görev edinenleri çadıra yaklaştırmayın

Ulus’taki Hacı Bayram Cami’nin yanına kurulan iftar çadırında Suriyelilere bir şahıs elindeki sopayı gösterdi

11 Temmuz 2014 22:21

Ankara Ulus'ta Hacı Bayram Cami'nin yanında Büyükşehir Belediye'si tarafından kurulan ifrar çadırının önünde bir şahsın elindeki sopayla Suriyelilere yönelik müdahalesi tepki topladı.

Hürriyet'te Fatih Tekeci imzasıyla yayınlanan haberde okurumuz Nurtaç Aşar geçtiğimiz salı günü Büyükşehir Belediyesi’nin iftar çadırında şahit olduğu manzarayı şöyle aktardı: Bir grup Suriyeli, iftar çadırına girmek, bazıları ise sadece yemek alabilmek için toplandı. Hasta ve aç olduklarını anlatmaya çalışan Suriyelileri, içeriden elinde sopayla çıkan bir adam karşıladı.

 

“Müdür bana kızar”

 

Ön sırada yaşları 6 ile 10 arasında değişen çok sayıda çocuğun korku dolu bakışları altında insanları tehdit eden sopalı kişi, Suriyelileri köşeye sıkıştırıp, ‘Sizi içeri alamam, alırsam müdür bana kızar’ dedi. Mübarek Ramazan ayında, aç ve hasta olan bu insanları sopayla korkutmak doğru mu? Onlar insan değil mi?

 

Gökçek talimat verdi:

Bu tür adamları iftar çadırına yaklaştırmayın

 

Büyükşehir Belediyesi Basın Müşaviri Avni Kavlak, iftar çadırı önünde yaşanan olayla ilgili şu açıklamayı yaptı:

“Görüntü hoş değil, son derece üzüntü duyduk. Yapılan araştırmada eli sopalı kişinin ne belediyenin, ne de firmanın elemanı olmadığı belirlendi. Bunun üzerine Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız Melih Gökçek, ‘Kesinlikle kendi kendine görev edinen bu tür adamları iftar çadırına yaklaştırmayın’ talimatını vererek, iftar çadırlarındaki güvenliğin artırılmasını istedi. İftar çadırında yemek dağıtımı yapan şirket yetkilileri de bizleri son derece üzen bu görüntüden dolayı uyarıldı. Maalesef Ulusta’ki iftar çadırımıza, iftar saatinden çok önce bölgedeki insanlar gelip yemek almaya çalışıyor. Bin 200 kişilik çadırda 3 bin kişiye yemek dağıtıyoruz. Ancak saat 16.00’dan itibaren yemek dağıtımına başlamak zorunda kalıyoruz. Yani iftar çadırı olarak kurulan bu çadırımız, insanları geri çevirmemek için aş evi gibi hizmet vermek durumunda kalıyor.”