Almanya'da göç kavramı uzun süre yabancı bir terim olarak algılandı. ABD'nin özelliği olan göç Almanya'ya pek yakıştırılamadı. Ama gerçekler ve demografik yapıdaki değişimler uzman eleman açığını ortaya çıkarınca, göç Almanya için de kaçınılmaz hale geldi. Uzun yıllardır Almanya'ya göç edenlerin sayılarında artış yaşanıyor. Bu gelişmeye paralel olarak Almanya'da göçmenlere yönelik bakış da olumlu yönde bir değişim gösteriyor.
Bu gerçeği 14 yaş üstü yaklaşık iki bin Alman'la yapılan bir anket çalışması gün yüzüne çıkardı. Anketten çıkan en çarpıcı sonuç ise Almanların göçmenleri artık sadece, "işe yarayan iş gücü" olarak değil, "yeni yurttaşlar" olarak görmeleri. Bu sonuç Kanada'nın "Göç salt iş gücü değil aynı zamanda vatandaşlıktır" şeklindeki yaklaşımıyla uyuşuyor. Böyle bir sonuca varılmasındaki en önemli etken ise halkta göçmenlere yönelik oluşan "hoşgeldin kültürü".
Almanya'da göç uzun yıllar hep bir sorun olarak görüldü. Yabancılaşma korkusu, sosyal sistemin sömürülmesi endişesi, yabancıların daha fazla suç işlediklerine dair yargılar, Almanya'nın bir göç ülkesi olarak görülmesini uzun süre gölgede bıraktı. Ama şimdi bu durum değişiyor.
Yaşlanan nüfus etkisi
Bertelsmann Vakfı tarafından yaptırılan araştırmada görevli proje sorumlusu Franco Zotta, Almanların yüzde 10'unun 2012'ye göre göçmenlere daha fazla sempati beslediklerini söylüyor. Bu ilginin temelinde demografik yapıdaki değişim ve uzman eleman açığının da yattığını ifade eden Zotta, "Bu durumda gündeme getirilecek en ivedi ve nadir çözüm yolu olarak göç görülür" diyor.
Almanya'ya 2013 yılında yaklaşık 500 bin göçmen kalıcı olarak geldi. Göçmen sayısında Almanya'yı geçen tek ülke ABD oldu. Araştırmaya göre Avrupa Birliği'nden göç edenlerin üçte biri Bavyera, Hessen ve Thüringen eyaletlerini tercih ediyor. Ancak Almanya'ya göçmenlerin bu ilgisine doğu eyaletlerinde çok sıcak bakılmıyor. Doğudaki Rostock ve Dresden gibi kentlerde iki kişiden biri yabancıların gelmesini hoş karşılamıyor. Buna karşın batı eyaletlerinde halkın üçte ikisi göçmenlere kapıların açılmasını istiyor.
"Diyalog eksik"
Franco Zotta'ya göre doğu eyaletlerindeki yabancılara yönelik eleştirel bakışın özünde diyalog eksikliği yatıyor. "Almanya'daki göçmenlerin yüzde 96'sı batı eyaletlerinde yaşıyor. Doğu eyaletlerinde ise yüzde dört. Temas eksikliği var. Ve birlikte yaşam konusunda olumlu deneyimler de yok" diyen Zotta, buna karşın nüfus yapısına bakıldığında önümüzdeki süreçte en çok doğu eyaletlerinin göçmene gereksinimi olacağını ifade ediyor.
Araştırma ekibine göre göç ve uyumun sağlıklı işleyebilmesi için resmi daireler yeni gelecek olanlara salt talepler sıralayıp, ödevler yüklememeli. Özellikle memleketlerinden edindikleri okul ve meslek diplomalarının tanınması yönünde adımlar atmalılar. Aile birleşiminde de Almanya'nın engel çıkaran değil, destek olan bir ülke olması gerektiğine vurgu yapan araştırmacılar, bilhassa çifte vatandaşlık konusunda Almanya'nın müspet adım atması gerektiğine işaret ediyorlar.