Gündem

'Gizli tanık' olayında yeni gelişme

Yakın dönemin en yıkıcı suikastlerinden biri, Hrant Dink suikastinin dünkü duruşmasında yaşanan "gizli tanık" tartışmasının perde arkasının da çok şa&

09 Şubat 2010 02:00
T24 - Yakın dönemin en yıkıcı suikastlerinden biri, Hrant Dink suikastinin dünkü duruşmasında yaşanan "gizli tanık" tartışmasının perde arkasının da çok şaşırtıcı olduğu ortaya çıktı.


Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayeti ile ilgili davanın dünkü oturumunda dinlenmesi gereken gizli tanığa ilişkin İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Erkan Canak konuyla ilgili habercilere bilgi verdi Mahkeme Başkanı Erkan Canak, “Gizli tanık Türkçe’yi tam bilmiyormuş. Polis gizli tanığın Türkçe’yi tam konuşamadığını söyledi.Tercüman da bulunmadığı için gizli tanığı çağırmadım.Tercüman hazır olsaydı polis gizli tanığı getirecekti. Bir dahaki oturumda hazır edilmesini ve tercüman da istenmesini kararlaştırdık." diye konuştu.

Öte yandan gizli tanığın Dink suikastinden sonra savcılık ifadesini tercüman eşliğinde verdiği öğrenildi.


İstanbul Emniyet Müdürlüğü: Mahkeme ve savcılıktan talimat gelmedi

Gizli tanık tartışmalarının ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğünden de bir açıklama yapılmış ve "Mahkeme ve Savcılıkça gizli tanığın hazır edilmesi konusunda herhangi bir talimatın emniyet makamlarına gönderilmediği anlaşılmıştır" denilmişti.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden dün akşam saatlerinde yapılan yazılıaçıklamada şöyle denilmişti: "Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant DİNK'in 19 Ocak 2007 tarihinde öldürülmesi ile ilgili halen İstanbul 14.Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam etmekte olan davanın 08 Şubat 2010 tarihli duruşmasında dinlenecek olan gizli tanığın polis tarafından hazır edilmesinin unutulduğu şeklinde yazılı ve görsel medyada haberler yer almıştır. Konuyla ilgili yapılan inceleme sonucunda; gerek Mahkeme, gerekse Savcılıkça 08 Şubat 2010 tarihli duruşmada gizli tanığın hazır edilmesi konusunda herhangi bir talimatın emniyet makamlarına gönderilmediği anlaşılmıştır. "


Sahte belge olasılığı

Teftiş raporlarına giren iki belge gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesinde ihmal iddialarını daha güçlendirdi. Aynı polislere ilişkin aynı tarihli iki ayrı belgedeki farklar, sahte belge tartışmaları başlattı.


Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmeden önce muhbir Erhan Tuncel, Trabzon istihbaratına Yasin Hayal'in İstanbul'da ses getirecek bir eylem yapmayı palanladığını bildirdi.

Trabzon istihbaratı da bu bilgiyi İstanbul'a gönderdi. Hayal'in Sarıgazi'de bir fırında çalışan ağabeyi Osman Hayal'in yanında kalacağını da iletti.

Adalet Bakanlığı’nın müfettiş raporlarına göre, İstanbul istihbaratı bu uyarının gereğini yerine getirmedi.

Teftiş raporlarına giren bir belge, "24 Şubat 2006 günü, Osman Hayal'in adresini testpit etmek için Sarıgazi'ye gittik" diyen polis memurlarının Fatih ilçesinde olduklarını gösteriyor.

Belgeye göre, polisler Fatih'te sabah 09.30'dan gece saat 01.00’a kadar başka bir konuyla ilgilenmiş.

Ancak, emniyet arşivlerine giren bir diğer belge de polis memurlarının Sarıgazi'ye gittiği görülüyor.

Aynı polislere ilişkin iki ayrı belgede iki ayrı yerin belirtilmesi, sahte belge tartışmalarını gündeme getirdi.

Dink ailesinin avukatları, 2 polisin Osman Hayal'in çalıştığı fırının tesbit edilemediği yönündeki raporunun sahte olduğu görüşünde.

Dönemin İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler ise Teftiş raporlarına göre polis memurlarının ajandasında Sarıgazi'ye gittiklerini gösteren notlar olduğunun tespit edildiğini söylüyor.

Sarıgazi'ye gidilip Osman Hayal diye biri bulanamadığını belirten Yusuf Kartal ve Fadıl Erkin isimli polis memurları ile dönemin İstihbarat Müdürü Ahmet İlhan Güler görevden alınmıştı.