T24 - Genelkurmay eski Başkanı emekli Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu, Encümen-i Daniş toplantılarına katılıyor.
Kapalı oturum talep eden Ümit Sayın, Şener Eruygur ile 2006’da yaptığı görüşmede TSK içinde gizli bir yapılanmanın varlığından bahsettiğini anlattı. Sayın, konuyla ilgili en ayrıntılı bilgiyi de Genelkurmay eski Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun verdiğini söyledi.
Ergenekon ana davasının dünkü duruşmasında kapalı oturum talep eden tutuklu sanıklardan Doç. Dr. Ümit Sayın, ilginç iddialar ortaya attı.
Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları yerleşkesinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen birinci Ergenekon davasının 124. oturumunda söz alan tutuklu sanıklardan Ümit Sayın ishal ve grip olduğunu belirterek, hastaneye gitmek istediğini söyledi. Sayın, daha sonra kapalı oturumda her şeyi açıklayacağını ifade etti.
Bunun üzerine Başkan Köksal Şengün diğer tutuklu ve tutuksuz sanıkları salondan dışarı çıkarttı ancak izleyiciler ile basın mensupları çıkarılmadı.
Şengün’ün, “Evet seni dinliyoruz. Nedir söylemek istediklerin?” demesinin ardından Sayın, daha önce kendi yazılı talebi üzerine savcı Zekeriya Öz’e ifade verdiğini, bu oturumda da ona ilaveler yapacağını söyledi.
‘Tolon, Eruygur ile tanıştırdı’
Sayın, askeri okuldaki öğrencileri vasıtasıyla ve gittiği konferanslar nedeniyle tanıştığı komutanlar tarafından kendisine TSK içisinde gizli bir yapılanma olduğunun söylendiğini anlattı. Sayın, 2006 yılında Merkez Orduevi’nde Ergenekon ikinci davasının tutuklu sanıklarından emekli Orgeneral Hurşit Tolon ile de görüştüğünü ifade ederek, şunları anlattı:
“Bana ordu içinde, TSK içinde bir yapılanma olduğunu, bu yapılanmanın gidişata dur diyeceğinden bahsetti. Beni Şener Eruygur ile tanıştırdı. Eruygur ile 2006 yılında Fenerbahçe Orduevi’nde yaptığımız görüşmede, bana TSK içinde böyle bir örgütün varlığından, sivil toplum örgütleriyle koordinasyon kurulduğundan söz etti. Konuştuğum diğer komutanlar bana görev üstlenmem konusunda bir şey söylemedi. Sadece Eruygur, ‘Sivil kanadında yer alır mısın?’ dedi. Ben de alamayacağımı söyledim.”
Birinci davanın tutuksuz sanıklarından eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu ile 2004 yılında rektörlük binasında yaptıkları konuşmayı açıklayan Sayın, şunları söyledi:
“Bana bu yapılanmadan söz etti. Sivil toplum örgütleriyle bağlantısı olduğunu söyledi. ‘Görev alır mısın?’ dedi. Katılamayacağımı söyledim.
Emekli Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu ile de 2005 yılında Fenerbahçe Orduevi’nde görüştük. Bana en ayrıntılısını da Hüseyin Kıvrıkoğlu anlattı. Örgütlenmenin ‘Encümen-i Daniş’ olduğunu söyledi. Encümen-i Daniş içinde büyükelçiler, komutanlar ve devletin üst kademesindeki insanların bulunduğunu, görevi sırasında da böyle toplantılar yapıldığını söyledi.”
Başka komutanlarla yaptığı görüşmelerde de “gidişata dur” demek için toplantılar yapıldığını söylediklerini ifade eden Sayın, “Konuşmalar sırasında Ergenekon adı hiç geçmedi. Bu örgütlenmenin Ergenekon olup olmadığını bilmiyordum. Bir örgütlenme olduğunu, sivil toplum kuruluşlarıyla, Encümen-i Danış ile koordineli olarak toplantılar yapıldığını biliyorum. Ama ben bu örgütün üyesi değilim. Ergenekon adını basından duydum” dedi.
Gizli tanık ifadesi verildi
Duruşma sırasında Ümit Sayın’ın gizli tanık Anadolu olduğu yönündeki iddiaların da doğru olduğu ortaya çıktı. Sayın’a heyet tarafından dosyadaki gizli tanık “Anadolu” olarak alınan ifadesi, okuması için verildi.
İP?Genel?Başkanı Doğu Perinçek’in avukatı Mehmet Cengiz, üye hâkim?Sedat? Haşıloğlu’nun,?Çatalca Sulh?Ceza Mahkemesi’nde görevli olduğu sırada, eşinin dayısı adına Çatalca İcra Müdürlüğü’nden ucuz taşınmaz satın alma girişiminde bulunduğunu, bu amaçla Çatalca İcra Müdürü’ne ‘baskı uyguladığını’ öne sürdü.?Cengiz,?Haşıloğlu’nun davadan çekilmesini istedi.?ancak Haşıloğlu, davadan çekilmediğini açıkladı.
Emin Gürses, ‘Ruh sağlığı bozuk savcılar medet umuyor’ demişti
İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü’nde görevliyken, 21 Şubat 2008’de Ergenekon soruşturmasının dördüncü dalga operasyonu kapsamında gözaltına alınan Doç. Dr. Ümit Sayın, “silahlı terör örgütüne üye olmak”, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ne karşı silahlı isyana tahrik etmek” ve “hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek” suçlamalarıyla yargılanıyor. Cezaevinde psikolojik tedavi de gören Sayın, bir süre açlık grevi de yapmıştı.
Ergenekon üçüncü iddianamesinde ifadesi yer alan gizli tanık “Anadolu” olduğu öne sürülen Sayın, can güvenliği olmadığı gerekçesiyle bir süre duruşmalara da katılmamıştı. Sayın’ın koğuş arkadaşlarından Dr. Emin Gürses, “Ona ben bakıyorum, buna rağmen benim aleyhimde ifade veriyor. Bir cumartesi gitmiş ifade vermiş ama ifade verdiğini kabul etmiyor. Psikiyatri servisine kaldırılmak için dilekçe vermiş. Doktor muayene ederken dahi Ümit’in kelepçesini çıkarmıyormuş. Gasptan gelen adamınkini çıkarıyor, Ümit’inkini çıkarmıyormuş. Ruh sağlığı bozuk olan bir insandan savcılar medet umuyorlar. Koğuşa gelip, bazen de ‘Bunları uydurdum’ diyor” demişti.
Encümen-i Daniş nedir?
Emekli asker ve üst düzey sivil yöneticilerin düzenli olarak bir araya gelerek ülke ve dünya meselelerini değerlen-dirdiği Encümen-i Daniş, 15 günde bir Moda Deniz Kulübü’nde toplanıyor. Encümen-i Daniş’in başkanlığını eski TBMM başkanlarından Necmettin Karaduman yapıyor. Toplantıya katılanlar arasında ise eski başbakanlardan Bülend Ulusu, eski genelkurmay başkanları emekli orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu, İsmail Hakkı Karadayı, Necdet Üruğ, eski MİT Müsteşarı Sönmez Köksal, TBMM eski başkan vekillerinden Murat Sökmenoğlu, eski bakanlardan Sefa Reisoğlu ile İlter Türkmen’in yanı sıra geçtiğimiz günlerde “Darbe Günlükleri” nedeniyle ifade veren eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman da bulunuyor.