Giresun’da selin vurduğu ve şimdiye dek 8 kişinin yaşamını yitirdiği, 8 kişinin kaybolduğu Doğankent’in Belediye Başkanı Rüşan Özden, iki ay önce sel sularının yaratabileceği hasarı önlemek için bakanlığa proje sunduğunu söyledi.
TIKLAYIN - Giresun'daki sel felaketinde ölü sayısı 8'e yükseldi
Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli, Giresun’da yaşanan sel felaketinin ardından “Doğankent Belediye Başkanı bana iki ay önce geldi. Bugün yaşadığımız felaketi önleyebilecek bir projeyi sundu. Şimdi bütçesini ikiye katlayarak o projenin ihalesini yapacağız” demişti. AKP'li Başkan Rüşan Özden, Atilla Güner’le Akşam Postası’na yaşananları anlattı. Özden, "Temmuz ayında, 2 ay önce gittiğimizde bu işin son aşamasıydı. Biz daha önce bunları çalışmıştık. Zaman zaman ufak yağmurlarda oralardan ne kadar yağmur geldiğini görüyorduk. Ufak yağmurlarda hasar oluşmuyordu ama daha büyük yağmurlarda bu hasarların oluşabileceğini görüyorduk" dedi.
Özden, şöyle konuştu:
"Bizim için elzem üstü elzemdi"
“2014 yılından itibaren partinin ilçe başkanlığını yaptığım için buradaki sorunları biliyordum. Bunu bildiğim için proje hazırlayıp bakanıma gitmiştim. Bu işin vahametini kendilerine izah ve arz etmiştim. İlçe merkezinin yan tarafında yan dereler var. Bu yan derelerde yağmur ve heyelan riski olduğunda buraların taşıp şehir merkezini basacak olduğu belliydi.
Atalarımızın şöyle bir sözü var ''bir şey lazım mı, elzem mi’’?. Lazım olanı bekletebilirsin ama elzem olanı biz yapmak zorundayız. Bu bizim için elzem üstü elzemdi. Sayın bakanımıza izah etmiştim. 2020 yılı için 5 milyonluk bütçe koymuştu, ihale hazırlıkları yapılmıştı, önümüzdeki günlerde ihale edilecekti. Sayın bakanım kendi geldi benim anlattıklarımı kendi gözüyle de görüp şahit olunca keşif bedelini 2020 yılı için 5 milyon daha arttırdı. 10 milyon TL yaparak DSİ genel müdürümüze de direkt talimat verdi.
"Ufak yağmurlarla test ediyorduk"
Temmuz ayında, 2 ay önce gittiğimizde bu işin son aşamasıydı. Biz daha önce bunları çalışmıştık. Zaman zaman ufak yağmurlarda oralardan ne kadar yağmur geldiğini görüyorduk. Ufak yağmurlarda hasar oluşmuyordu ama daha büyük yağmurlarda bu hasarların oluşabileceğini görüyorduk. Bakanımıza dün şunu arz ettim. Bu projeyi 1 yıl önce yapabilmiş olsaydık ya da sel felaketinden önce yapmış olsaydık bugün yaşadığımız sorunun çok yağmur yağdı belki yine sorun yaşardık ama oluşabilecek sorunu minimalize edecektik.
"Haklı olduğumuz görülmüş oldu"
Bugün çok büyük iş aslında. Belki benim anlattığım kadar anlayamadılar diyelim. Bizzat kendi gözleriyle görünce bu işin vahametini daha çok anlamış oldular ama ben o zaman izah etmiştim kendilerine. Bu projenin tamamı 30 milyon TL’nin üzerinde. Bunlar rutin projeler gibi gözüküyordu ama biz bu işin elzem olduğunu söylüyorduk. Bugün haklı olduğumuz bir kere daha görülmüş oldu ama.. Önümüzdeki yaşanabilecek sel felaketleri için önlem almış olacağız.
Yolunu açtığımız mahallere ulaşıyorum. Süttaşı Mahallemizin Deregözü mevkiindeyim. Burası Gavraz vadisi içerisinde dere kenarında. Buradaki Gavraz deresinden kaynaklı birçok tehlikeyi atlatabiliyoruz. Vatandaşımız duyarlı çok fazla dere yataklarına müdahale etmiyor, biz de ettirmiyoruz. 1990’da burada çok büyük sel felaketi yaşandı. Bir mahallemiz tamamen yok olmuştu. O mahalleye bir yapılaşma bile yapılmadı. İzin vermedik.''