Gezi olayları sırasında yüzüne isabet eden gaz kapsülü nedeniyle yaralanan ve platin takılan Mustafa Başnamlı’nın açtığı tazminat davası Ankara 10. İdare Mahkemesi’nce reddedildi. Mahkeme, olayda idarenin bir kusuru olmadığı gerekçesiyle Başnamlı’ya tazminat ödenmemesine ilişkin idarenin kararının doğru olduğuna hükmetti. İçişleri Bakanlığı’nın mahkemeye gönderdiği savunmada, “Bahse konu zarara yol açan fiille personelimiz arasında illiyet bağı bulunmamaktadır” dendi.
Hürriyet’ten Mesut Hasan Benli’nin haberine göre; mahkeme, yargılama giderleri olan 860 liranın Gezi mağduru tarafından ödenmesine karar verdi. Mustafa Başnamlı, Gezi eylemleri sırasında 1 Haziran 2013’te yüzüne gelen gaz fişeğiyle yaralandı. Adli Tıp Kurumu, verdiği raporda Başnamlı’nın yüzünde oluşan kırıkların basit bir tıbbi müdahale ile giderilmeyecek, ağır türden olduğunu yönünde rapor verdi. Başnamlı’nın yüzüne 3 adet platin takıldı. Yapılan suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturmada savcılık şüpheli polisleri tespit edemedi.
Bu nedenle savcı, Başnamlı’yı yaralayan polislerin bulunması için 2028 yılına kadar daima arama kararı verdi. Soruşturma dosyasından bir gelişme sağlanmaması nedeniyle Başnamlı avukatı Saliha Şahin aracılığıyla maddi ve manevi tazminat talebiyle İçişleri Bakanlığı’na başvurdu. Bakanlık, “olayda polisin bir kusuru olmadığı” gerekçesiyle tazminat taleplerini reddetti. Bunun üzerine Avukat Şahin, Bakanlığın işleminin iptali için Ankara 10. İdare Mahkemesi’ne dava açtı.
Hukuka uygun müdahale ettik
Bakanlık, mahkemeye gönderdiği savunmada, polislerin savunma amacıyla su ve göz yaşartıcı gaz kullandığını belirterek, “Olayda idaremizin veya personelimizin, yasaların kendisine yüklediği görevleri yerine getirmekten öte bir eylemi olmadığı gibi bahse konu zarar yol açan fiile personelimiz arasında illiyet bağıda bulunmamaktadır” değerlendirilmesi yapıldı.
Tazminata gerek yok
Davaya bakan mahkeme, Başnamlı’nın maddi ve manevi tazminat talebinin kabul edilmez olduğuna karar verdi. Kararda, olayda idarenin sorumlu tutulabilmesi için “zararla idari faaliyet arasında nedensellik bağının” kurulması gerektiği vurgulanarak, “Somut olayda idareyi sorumlu tutabilmek için davacıda meydana gelen söz konusu zararının kaynağının idari bir eylem olduğuna yönelik dosyada somut, açık, şüpheden uzak ve net bir delil bulunmamaktadır. Mağduriyetin giderilmesi için maddi ve manevi tazminat ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır” denildi.
Zaten 2028’e kadar aranacak
Kararda, yapılan suç duyurusu üzerine savcılığın, soruşturma başlattığı da hatırlatılarak, “Soruşturma dosyasında fail meçhul şüphelilerin tespit edilemediği ve 2 Haziran 2028 yılına kadar aranmasına karar verildiği görülmektedir” değerlendirilmesi de yapıldı. Mahkeme 110 TL yargılama gideri ile 750 TL’lik avukat ücretinin de Başnamlı’dan alınarak davalı idare İçişleri Bakanlığına ödenmesine de karar verdi