Ergenekon davasının kararının açıklanacağı 5 ağustos pazartesi günü için ulusalcı gruplar Silivri’de ayaklanma çağrısı yapıyor. Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Kocaeli, Tekirdağ, İzmir ve İstanbul’un çeşitli semtlerinden Silivri’ye otobüs kaldırılacağını duyurdu. Broşür dağıtan, standlar kuran TGB’liler Gezi eylemcilerini de Silivri’ye davet ediyor.
Taraf gazetesinden Aysun Yazıcı ve Evren Kızılağaç haberine göre, TGB’liler yayımladıkları bildiride, “Ergenekon’un kahramanları ile Haziran direnişinin kahramanları kucaklaşıyor. Kahramanlar Silivri’de buluşuyor” ifadelerine yer verdi. Gezi eylemlerine katılan kişi ve gruplara bu çağrıyı nasıl değerlendirdiklerini sorduk.
DSİP Eş Sözcüsü Şenol Karakaş:
Ergenekon’la yargılananlar arasında, darbeci, darbe girişimlerine çanak tutan, bunun medya ayağını oluşturan, kayıp canların öldürülmesinde yer alan, Kürt düşmanı ırkçılar var. Bu İşçi Partisi, TGB ve ulusalcı grupların Gezi’yi Ergenekon’a bağlama çabaları tamamen Gezi direnişini suiistimal etme çabası olarak görülebilir.
Antikapitalist Müslümanlar:
Hareketimizin özü olarak her türlü ırkçılığa, faşizme, darbeciliğe, despotluğa ve ulusalcılığa karşı olmamız bizi kesinlikle her türlü ulusalcı partiden uzak tutmaktadır. Bu nedenle bu tür haberlerde adı geçen partilerle kesinlikle bir ilişkimiz yoktur.
Naci Sönmez Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi İstanbul Eş Sözcüsü:
Gezi’de ortaya çıkan otoriter ve baskıcı her türlü yönetme anlayışına itirazın, isyanın kimi çevreler tarafından farklı amaçlarla kullanılmak istendiğini görüyor ve bu duruma ortak olmadığımızı duyurmak istiyoruz. Gezi Silivri ile değil, 2013 Nevrozu’ndaki ruhla buluşursa, Türkiye Demokrasi mücadelesinde bir üst noktaya sıçrayabilir.
ÖDP Genel Başkanı Alper Taş:
Ergenekon davasına katılmadık, katılmayacağız. Gezi’nin yaratmak istediği Türkiye ile Ergenekon davasında yargılananların savundukları, kurmak istedikleri Türkiye arasında fark var. Ama biz Ergenekon davasında çok ciddi hukuksuzluk, adaletsizlik olduğunun da farkındayız.
Taksim Gezi Parkı Derneği:
Gezi Parkı Direnişi Türkiye tarihinde ilk defa sivil, kendiliğinden gelişen bir harekettir. Gezi Parkı Derneği, dar bir ekibin “Haziran Direnişi ruhu” adını kullanarak çağrı yapmasını tamamen halkı yanıltmaya yönelik bir manevra olarak görmektedir.
Hayko Bağdat (Gazeteci):
Gezi yakın tarihimizde yaşadığımız en büyük özgürlük çağrısıdır. Her türlü baskıcı ve otoriter dayatmaya karşı bir başkaldırıdır. Gezi ruhu dünyaya ihraç ettiğimiz en onurlu ürünümüzdür. Bugün dünyada kitlesel eylemlerde “Burası Türkiye” pankartlar taşınıyor.
Haluk Koşar (Vamos Bien-Fenerbahçe)
Bizleri Gezi Parkı’na götüren duygu, öncelikle hayatın her alanında yönetenlerin halka kendilerini istedikleri gibi dayatma durumuna karşı bir ses çıkartma idi. Bir siyasi oluşumun Gezi’de oluşan ruhu kullanmasını doğru bulmuyoruz.
LGBT Blok - Levent Pişkin:
Gezi direnişi bizim için özgürleşmenin simgesiydi. Biz her zaman ırkçı ve milliyetçiliğe karşı durduk. Ergenekon davasının karar duruşmasına katılmayı kendi aramızda konuşmadık bile. Bu mümkün değil. 90’larda neler yaptığını bildiğimiz milliyetçi hatta ırkçı yapıyla yan yana gelmek bizim için imkânsız.
Halkevleri:
Silivri’de olmayacağız. Bu tamamen TGB’nin kendi çağrısıdır.
Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Beyza Metin:
Gezi’de Kemalistler de vardı, LGBT de Kürtler de vardı, birçok kesim vardı. Ama Gezi olayları boyunca en çok öne çıkmış grup olarak Taksim Dayanışması’nı gösteriyorsak, bizim böyle bir Silivri çağrımız yok.
Gençay Gürsoy (HDK Yürütme Kurulu üyesi):
Gezi bir özgürlük ve demokrasi talebidir. Gündeminde siyasi davaları takip yoktur. Bu yapılan Silivri çağrısı Gezi’nin ortaklaşa tavrını ifade etmez.
Aylin Aslım (Sanatçı):
Silivri’de bulunmayacağım. Gezi protestolarını ve sonrası hareketlenmeyi orayla birleştirmenin çok yanlış olduğunu düşünüyorum.
Rober Koptaş (Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni):
Bu bağlantıya ancak gülünür. Evet, Gezi’de ulusalcılar da vardı. Ama herkes çok iyi biliyor ki Gezi ulusalcılardan ibaret değildi, onları çok çok daha aşan bir şeydi. Bu ulusalcı cephenin meseleyi kendi hanesine bir kazanç olarak katma çabası olarak kalacaktır, sonuçsuz kalacağına da eminim.
Aydın Engin (Gazeteci):
Gezi sadece Hükümetten gelen buyurgan saldırılara karşı değil aynı zamanda Kemalist düşüncenin de yaşam tarzımızı belirlemesine itiraz idi. Dolayısıyla Gezi direnişine katılanların 5 ağustosta Silivri’ye gitmesi Gezi ruhuna ihanet olur.
Şahin: Gezi eylemi müebbetlik suç
AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Gezi Parkı protestolarının müebbet hapis cezası kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söyleyerek şöyle dedi: “İzlenimim, bu eylemlerin Hükümeti düşürmeyi amaçlayan eylemlere dönüştüğü yönünde. Çünkü İstanbul’da Dolmabahçe’yi işgal etme, Başbakanlık Konutu’nu işgal etme şeklinde eylemlerinbu amaca yönelik tavırlardır. Ancak, devletin güvenlik güçleri ve Hükümetin basiretli davranışı bu heves içinde olanların amacına ulaşmasını engellemiştir.”