Gündem

Gezi eylemlerinde gözünü kaybeden Volkan Kesanbilici, serbest bırakıldı

"Sosyal medya üzerinden terör örgütü propagandası suçlamasıyla evimden emniyete götürülüyorum"

15 Temmuz 2018 16:56

Gezi eylemleri sırasında, polis müdahalesi sonucu sol gözünü kaybeden Volkan Kesanbilici, Twitter'da, sosyal medya paylaşımları nedeniyle gözaltına alındığını duyurdu. Kesanbilici, emniyette ifade verdikten sonra serbest bırakıldı.

Gezi Şehit ve Gazileri Platformu Sözcüsü Volkan Kesanbilici , gözaltına alındığını "Sosyal medya üzerinden terör örgütü propagandası suçlamasıyla evimden emniyete götürülüyorum." ifadeleriyle duyurdu.

Emniyette götürülen Kesanbilici, ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

Gezi eylemleri sırasında polisin zırhlı araçtan sıktığı, içinde metal bilyeler olan plastik mermiyle sol gözünü kaybeden Kesanbilici, emniyetteki ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

Serbest bırakıldıktan sonra Gazete Fersude’ye açıklamalarda bulunan Kesanbilici "Sosyal medya paylaşımları bahane gösterilerek gözaltına alındım. Yaptığım paylaşımlar üzerinden PKK-KCK propagandası yapma iddiası vardı. Benle ilgili bir dosya hazırlamışlardı. Dosyanın içinde Gezi olaylarını destekler bir not vardı. Aslında karmaşık bir dosya vardı" dedi.

Sosyal medya paylaşımlarının tek tek sorulduğunu belirten Kesanbilici şöyle devam etti:


"Toplamda 4 tane paylaşım gösterildi. Bunlardan iki tanesi Afrin ile ilgiliydi. Bunlardan bir tanesi Fikri Sağlar’ın muhalefetin tutumunu eleştiren tweetiydi. Bir diğeri seçim sürecinde T A M A M diye bir hastag başlamıştı. Karşılığında DEVAM vardı. Onunla ilgili attığım Dünya’da Trump Türkiye’de Tayip T A M A M sıkıldık diye bir tweet. Bir de Osman Baydemir’in Mecliste bir konuşması vardı. Kürdistan’la ilgili. Elini kalbinin üstüne götürüp Kürdistan tam da burası demişti. Özgür Gündem Gazetesi’nin haberini alıntılayarak yaptığım bir paylaşım vardı. Onu sordular. Ben de kendilerine bu haberi alıntıladığımı Osman Baydemir’i desteklediğimi, onunla birlikte aynı şekilde Kürdistan kalbimizdedir,dediğimizi tekrarladım.

Bahane gösterilen 4 tweet bir şuça karşılık gelmiyor. Bunu bir mesaj olarak algılıyoruz. Sabah kapıyı açtığımda da polislere söyledim. Bir işgüzarlık var. Davet edilebilirdim öncesinde. Kendileri de bunu kabul ettiler. Ama telefon numaranıza ulaşmadığımız için böyle yapmak zorunda kaldık gibi bir açıklamaları oldu. 20 senedir kullandığım bir hat. Biliyorsunuz polise karşı açtığım davalar var. O davalar için bana zaman zaman bu telefondan ulaşıyorlardı zaten. Gözümüz üzerinizde yaptığınıza ettiğinize paylaştığınıza dikkat edin mesajı verilmek isteniyor. 15 temmuz sabahı olması da başka şeyler düşündürttü acaba tek miyim dedim. Yoksa şu anda yüzlerce, binlerce kişide mi gözaltına alınıyor dedim. Değilmiş ifademizin ardından bırakıldık.

Şikayetler üzerinden kurulan bu sistem insanları ihbarcılığa alıştıran bir sistem. Hem mağdurlar, hukuki anlamda söylüyorum, bizim gibi mağdurlara yazık, hem gerçekten devlet için bir iş yükü. Bunun bu şekilde altından kalkılamaz. Her canı isteyen gidip sosyal medya paylaşımı şikayet edecek olursa bu devlet ciddiyetine de uymuyor, çok da büyük kambur bir yük. Bir diğeri de mücadele eden insanların o mücadeleden geri durmasını sağlamak için tercih edilen bir yöntem. Ama ona hiç niyetim yok. Mücadelemize, doğru bildiğimizi söylemekten bir adım geri durmayacağımızı bilmeleri gerekiyor."