Gündem
GERÇEKER: ''ÇÖZÜM BÖLGE MAHKEMELERİ'' ANKARA (A.A)
05 Ocak 2011 15:26
-GERÇEKER: ''ÇÖZÜM BÖLGE MAHKEMELERİ'' ANKARA (A.A) - 05.01.2011 - Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Bölge Adliye Mahkemelerinin bir an önce kurulması lazım. 2010 yılı sonunda kurulması öngörülüyordu, olmadı. Bu mahkemelerin bir an önce kurulması lazım ki bize gelecek olan dosyaların sayısı azalsın. Yargıtay bu kadar iş yüküyle çalışamaz''dedi. Gerçeker, makamında AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yargıtay'da dairelerin, CMK'nın 102. maddesinin yürürlüğe girmesiyle hemen çalışmaya başladığını, tutuklu dosyalarını öncelikle ele aldıklarını anlattı. Yasaları uygulamakla görevli olduklarını vurgulayan Hasan Gerçeker, şunları söyledi: ''Aslında, bir taraftan tutukluluk sürelerinin uzun olduğu söyleniyor, diğer taraftan 'falanca tutuklular niye bırakıldı' diye feryat ediliyor. Düşündüğünüz zaman iki tezin de kendine göre haklılık payları var. Bir taraftan toplum vicdanı bazı şeylere karşı çıkıyor, öbür taraftan AB kriterlerine göre bugün 10 yıla kadar uzayan bir tutukluluk süresi kabul edilebilir bir süre değil. Ama kanun maddesi o şekilde yazıldıysa hakimlerin, savcıların söyleyecek bir şeyleri yok ki. Uygulamak zorundalar. Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 104. maddesi Yargıtay'a bu yetkiyi sorumluluğu veriyor. Burada Yargıtay daireleri tutukluluk sürelerini inceleyip eğer süreler dolmuşsa mutlaka tahliye kararı vermek zorundalar. Onun dışında bir şey yapmaları mümkün değil. 10 yıllık tutukluluk süresi çok deniliyor. 10 yıllık süre çok deniliyorsa bu yasal düzenlemeyle, iki satırlık bir yasayla düzeltilebilir. Tabi bu siyasi iradenin tercihine kalan bir şey. Onun dışında biz, bir an evvel sorunlarımızın çözülmesini istiyoruz.'' Cinayet sanıklarının tahliye edilmesinin toplum vicdanında yara açabileceğini söyleyen Yargıtay Başkanı Gerçeker, şöyle devam etti: ''Elbette insan çeşitli duyguları taşıyabilir, kendi iç dünyasında çeşitli tepkiler de duyabilir. Ama hakimler her zaman tarafsız olmak zorundalar. Kendilerine karşı da dışa karşı da tarafsız olmak zorundalar. Bir hakim, bu tür düşüncelerle yasaları uygulamaktan geri duramaz. Yasa neyi gerektiriyorsa onu uygulayacak. Bir suçlu elbette ki cezasını görecek ama bir insan kesin hükümle mahkum oluncaya kadar masumdur. Ona suçlu gözüyle bakamazsınız. Orada zaten hukukçulukla toplum vicdanı arasında bir çelişki oluşuyor. Siz hukukçu olarak bir insanı kesin hükümle mahkum olmadan, mahkum olarak göremezsiniz ama toplum vicdanında mahkum edilmiş olabilir. Bu psikolojik duygularla yargının yapacağı işlemler sırasında tarafsızlığını hiç bir zaman yitirmemesi gerekiyor. Yargıcın yüklendiği en önemli vicdanı sorumluluklardan birisi de bu aslında, toplum vicdanıyla yasalar arasında bazen sıkışıp kalıyor.'' -''YENİ DAİRE KURSANIZ DA BİR ŞEY DEĞİŞMEYECEK''- Yargının iş yüküyle ilgili sık sık konuştuğunu ve ''Artık ok yaydan çıktı'', ''Bıçak kemiğe dayandı'', ''Ateş bacayı sardı'' dediğini anımsatan Gerçeker, ''Bunları bilerek söylüyorum. Bunları bir polemik konusu olsun diye de söylemedim. Olayın, sorunun, ne kadar önemli olduğunu vurgulamak için o deyimleri kullandım. Bölge adliye mahkemelerinin bir an önce kurulması lazım. 2010 yılı sonunda kurulması öngörülüyordu, olmadı. Bu mahkemelerin bir an önce kurulması lazım ki bize gelecek olan dosyaların sayısı azalsın. Yargıtay bu kadar iş yüküyle çalışamaz. Dünyanın hiç bir yerinde yok. Arama mahkemeleri, bölge adliye mahkemeleri olmayan hiç bir ülke yok. Biz yüksek mahkeme gibi değil, temyiz mahkemesi gibi çalışıyoruz'' dedi. Yargıtay'ın iş yükünü azaltmak için yeni dairelerin kurulması yoluna gidilmesinin planlandığının belirtilmesi üzerine Gerçeker, 2.5 yıl önce bunu gündeme getirdiklerini, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, Adalet Bakanına yazı yazdıklarını ifade etti. Gerçeker, ''İstinaf mahkemelerinin kurulması ertelendiği için biz o zaman bunu öne sürdük. O zaman kurulsaydı bu daireler, belki iş yükünü hafifletirdi. Ama şimdi yeni daire kursanız da bir şey değişmeyecek. İleride yine dosya sayısı çoğalacak. Tekrar daire kurma ihtiyacı doğacak. Sonsuza kadar, nereye kadar büyüteceksiniz Yargıtayı. Şu anda tek çare bölge adliye mahkemelerinin bir an önce yürürlüğe sokulması. Bizim o zaman 'daire kurulsun' derken maksadımız, bölge adliye mahkemeleri 2010 yılına kadar faaliyete geçecek denildiği için 2010 yılına kadar geçici tedbir olarak dosyaların eritilmesi bakımından daire kurusaydı şimdi bir mesafe alınmış olacaktı'' diye konuştu. Yargıda tüm kurumların işleyişinin birbirine bağlı olduğunu, adli tıp kurumunda 100 binin üzerinde dosya bulunduğunu, 1 sene sonrasına gün verildiğini aktaran Yargıtay Başkanı Gerçeker, ''Elbetteki bunların hepsi birbirine bağlı. Mahkeme, hakim, savcı sayısı yetersiz. Adalet Akademisi'nin kapasitesi yetersiz. Orada fazla sayıda hakim savcı adayı için kontenjan olmadığı zaman fazla hakim, savcı alamıyorsunuz. Bunlar hep birbirine bağlı olan sorunlar. Aslında yargı reformu bunlardan başlamalı. Asıl yargı reformu bu sorunların çözümlenmesiyle olur'' dedi.