Irak Kürdistan Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin yeğeni ve Mahmur ve Giwer Cephe Komutanı General Sirwan Barzani öncelikli hedeflerinin Kürdistan sınırlarını korumak ve IŞİD’in ele geçirdiği Kürt köylerini geri almak olduğunu belirtti.
“Şu anda Kürt köylerini özgürleştirmek için karar var. Bizim hedefimiz Kürdistan sınırının tamamını özgürleştirmektir” diyen Barzani, “Buraya Kürtlerin son sınırını korumaya geldik. IŞİD buraya bizim bulunduğumuz bölgeye gelemiyor. Kürdistan sınırlarında teröristlerin olmaması lazım” ifadelerini kullandı.
Felat Bozaslan’ın DHA’da yer alan haberine göre, Barzani, Irak'ta IŞİD'in 15 bin silahlı elemanı olduğunu ve bunların yüzde 85'inin Iraklı olduğunu söyledi.
IŞİD'in hava operasyonları nedeniyle taktik değiştirdiğini ve eski güçlerinin kalmadığını belirten Barzani, "Artık kalabalık konvoylarla gezip gövde gösterisi yapamıyorlar. Kalabalık olarak gezemiyorlar. Küçük ve sivil arabalarla geziyorlar. Aldığımız bazı istihbaratlar da var. Hayvan taşınan iki katlı kamyonlarla gezdiklerini duyduk. Üste hayvan koyuyorlar, altına ise kendilerini, silah, cephane ve patlayıcılarını saklıyorlar" dedi.
IŞİD'in Musul'u ele geçirmesi ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi kontrolündeki bölgelere saldırmasının ardından harekete geçen peşmerge güçleri, Musul ve çevresinde bulunan stratejik noktaların tamamına mevzi kurdu. IŞİD'in Erbil'e ulaşmak için kullanmaya çalıştığı en önemli hat olan Mahmur-Giwer hattındaki peşmerge birlikleri de alarma geçirildi. Olası bir saldırıyı ilk karşılayacak bölge olan Mahmur-Giwer hattındaki dağlık bölgelere ağır silahlar, mobil peşmerge birlikleri gönderen Kürt yönetimi, IŞİD'i karşılayacak olan en ileri mevzilerde ise özel birliklerini bulunduruyor. Bu arada bölgeye gönderilen mobil peşmerge birlikleri de Musul-Mahmur arasındaki çöl bölgesinde sık sık IŞİD'li avına çıkıyor. Çölde zırhlı ciplerle devriye gezen peşmerge, IŞİD mensuplarının Erbil'e sızması muhtemel olan noktalarda da sık sık operasyon düzenliyor.
Barzani'nin ‘Kara Kaplanları’ Musul'u kuşattı
Erbil ve Musul arasında bulunan ve en önemli cephe olarak bilinen Mahmur-Giwer cephesinin komutanlığına da Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin yeğeni General Sirwan Barzani atandı. Kürtçe, 'Pilingê Reş' adı verilen Kara Kaplanlar isimli özel birliği ile bölgeyi kontrol altına alan General Sirwan Barzani, Mahmur'dan Musul'a kadar olan en geniş cephenin komutanlığını yapıyor. Daha önce IŞİD'in kontrolündeki bölgelerde bulunan Barzani, günün büyük bölümünü kendisine bağlı cephelerde geçiriyor. Yaklaşık 26 kilometrelik alanda bulunan cepheleri gezen Barzani, IŞİD mensuplarının hareketleri ve faaliyetlerini yakından takip ediyor.
‘IŞİD'in Kürdistan'da olmaması lazım’
Görevli oldukları cephenin sınırının buradaki Kürt köylerinin sınırı olduğunu ifade eden Barzani, "Gördüğümüz gibi buranın zemini düz. İstediğimiz zaman 2 saat içinde burayı temizleriz. Ancak şu anda peşmergeyi fazla dağıtmak istemiyoruz. Şu anda bütün Kürt köylerini özgürleştirmek için karar var. Bizim hedefimiz Kürdistan sınırının tamamını özgürleştirmektir. Şu anda buraya Kürtlerin son sınırını korumaya geldik. IŞİD buraya bizim bulunduğumuz bölgeye gelemiyor. Kürdistan sınırlarında teröristlerin olmaması lazım. Musul'a gitmek için henüz hiç bir şey konuşmadık. Busiyasi bir konudur. Şu anda Kürtlerin tüm köylerinin özgürleştirilmesi ile ilgili bir karar var. Birleşmiş Milletler Irak ve Kürdistan arasında Musul'a gidip gitmemek konusunda nasıl bir karar alınacağını bilmiyoruz. Önceliğimiz Kürdistan mıntıkasının temizlenmesidir" dedi.
‘Çok vahşiler, ne istediklerini kimse bilmiyor’
IŞİD'in Kürtlerle savaşmayacağına dair bir şey duymadığını vurgulayan Barzani, "Böyle bir şey yapacakları sessizliklerinden belliydi. Bizim önceden bu konularla ilgili öngörülerimiz vardı. Irak yönetimine de konu bildirilmişti. Ama bir önlem alınmadı veya alınamadı. Sessizlikleri kendilerini daha çok güçlendirmeleri ve zemin elde etmek içindi. İlk başka Şiiler ile problemleri vardı. Irak'ın 4 askeri birliğini çok kolay şekilde ele geçirdiler. Irak askerini dışarı attılar. Küçükten büyüğe doğru çok sayıda silah ve zırhlı araç elde ettiler. Kendi sistemlerini güçlendirdiler ve ona göre Kürdistan'a saldırmak için plan yaptılar. Düşman çok pis bir teröristtir. Obama da bunu söyledi. Çok vahşi bir terör örgütü ile karşı karşıyayız. İçlerinde hiç insanlık yok. Hiçbir düşman gibi değiller. Herkesin kafasını kesiyorlar, çocuk ve kadınları kaçırıyorlar. Çok vahşiler ve ne istediklerini kimse anlamıyor. Sadece bozup dağıtmaya çalışıyorlar" dedi.
‘Hayvan yüklenen kamyonlarla geziyorlar’
Irak topraklarında 15 bin IŞİD mensubu olduğunu tahmin ettiklerini belirten Sirwan Barzani, "Bunlar IŞİD'in orijinal kendi mensubu. Sadece Irak içindeki sayı bu. Bundan ayrı olarak yüzde 85'i civarında Iraklı var içlerinde. Ancak kesin sayı ile ilgili bir bilgi yok. Gördüğünüz gibi biz kalabalık bir güçle en uç mevzideyiz. Ancak onlar şu anda çok zayıflar. Burada artık bir şey yapamazlar. Çok büyük darbe aldılar. Özellikle koalisyon güçlerinin hava saldırısı nedeniyle çok büyük darbe aldılar. Hava saldırıları nedeniyle plan ve stratejilerini değiştirdiler. Artık kalabalık konvoylarla gezip gövde gösterisi yapamıyorlar. Kalabalık olarak gezemiyorlar. Küçük ve sivil arabalarla geziyorlar. Aldığımız bazı istihbaratlar da var. Hayvan taşınan iki katlı kamyonlarla gezdiklerini duyduk. Üste hayvan koyuyorlar, altına ise kendilerini, silah, cephane ve patlayıcılarını saklıyorlar. Musul'a gidip gelmez ve silah transferlerini yapmak için o yöntemi kullanıyorlar. Şu anda çok korku ve panik içindeler. Peşmerge ve Kürt savaşçılar ile savaştıkları için çok pişman oldular. Bilmiyorlardı ki bu kadar zarar edecek ve bu kadar çabuk kırılacaklar" dedi.
‘Türkiye yardım etmişse bile bunu açıklamadı’
IŞİD'in elindeki rehineler nedeniyle Türkiye'nin problemi olduğunu ifade eden Barzani, "O nedenle uzun bir süre yardım yapamadılar ve medyada bir şey açıklayamadılar. Eğer mühimmat göndermişse bile resmi olarak açıklanmadı. Belki askeri destek gelmiştir, ama rehineler olduğu için bunu açıklamadılar. Bildiğimiz gibi tezkere ile ilgili bir karar var. Kesinlikle komşumuz ve dostumuz olarak ihtiyacımız olur. Çünkü bölgedeki en yakın komşumuz ve dostumuz Türkiye'dir. Ekonomik açıdan, istikrar açısından, destek açısından kesinlikle biz destek bekliyoruz. Özellikle tank, zırhlı araç konusunda peşmergeyi daha çok desteklemelerini bekliyoruz. Bize daha çok yardım etsinler" dedi.