Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Hakan Yeşil, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesi'ne ait maden ocağının bütün riskler ortadan kaldırıldıktan sonra tekrar üretime başlayacağını söyledi. Yeşil, "Bizler GMİS olarak her zaman işçi arkadaşlarımızın ve ailelerinin yanında olduk, olmaya çalışıyoruz. Kimse provokatif eylemlere girmesin. Çizgimiz, yapacağımız, yaptığımız işler belli. Bu doğrultuda çalışmaya devam ediyoruz" dedi.
Bartın'ın Amasra ilçesinde 'grizu patlaması'nın meydana geldiği Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessese Müdürlüğü'ne ait maden ocağını ziyaret ederek işçilerle görüşen Yeşil, gazetecilere çalışmalara ilişkin bilgi verdi.
Hayatını kaybeden madencilere Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır dileyen Yeşil, "Sendika olarak bu işin takipçisi olacağız. Bugün itibarıyla patlama olan ocağımız hem başından hem dibinden kapatılarak oradaki açık yangın söndürme çalışmalarına girildi. En yakın zamanda bütün riskler ortadan kaldırıldıktan sonra ocaklarımız tekrar üretime başlayacaktır" dedi.
Böyle bir kazanın özellikle teknolojik anlamda büyük imkanlara sahip olan Amasra bölgesinde yaşanmasının kendilerini ayrıca üzüp düşündürdüğünü belirten Yeşil, bunun sebebinin ve sonuçlarının en yakın zamanda araştırılarak bilgi verileceğini kaydetti.
"Çizgimiz, yaptığımız işler belli; kimse provokatif eylemlere girmesin"
Yeşil, konuyla ilgili çeşitli yayınların ve bilgi kirliliğinin olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
"Bunu provokatif eylemlere çevirmenin anlamı yok. Bu arkadaşlarımız kendi gelecekleri, çoluk çocuğunun gelecekleri ve ülke ekonomisine katkı sağlamak için buradalardı ve bunun sonucunda 41 arkadaşımız şu an itibarıyla can verdi. Kimse provokatif eylemlere girmesin. Burada bir hayat söz konusu. Bize, 'Ekranlara niye çıkmadınız?' dediler. Bugün ekranlara çıkma zamanı değil, bugün acı paylaşma zamanı. Bizler GMİS olarak her zaman işçi arkadaşlarımızın ve ailelerinin yanında olduk, olmaya çalışıyoruz. Şu an itibarıyla da cenazelerimizi defnettik.
Bizim işimiz, işimize, aşımıza sahip çıkmak, arkadaşlarımızın yer altı ve üstünde, sosyal hayatlarında daha rahat ortamlarda yaşanılabilir ücretlerde yaşamasını sağlamak. Görevimiz bu, bunun dışında bu zamana kadar başka hiçbir eyleme girmedik, girmeyiz de. Çizgimiz, yapacağımız, yaptığımız işler belli. Bu doğrultuda çalışmaya devam ediyoruz." (AA)