Gündem

'Gelin utanç müzesi kuralım'

'Kendi adıma, Madımak'ın bir 'utanç müzesi'ne dönüştürülmesinde hiçbir sakınca görmem. Ama sorarım: Niçin sadece Sivas için utanç müzesi?'

26 Temmuz 2012 16:30

Mehmet Metiner

(Yeni Şafak, 26 Temmuz 2012)

 

'Utanç Müzesi'ne ne dersiniz?

 


CHP'liler Sivas katliamı üzerinden AK Parti iktidarını eleştirmekten özel haz duyarlar. Sanki katliamın yapıldığı tarihte iktidarda AK Parti vardı! Tarihteki bütün Alevi katliamlarını da ellerinden gelse AK Parti'ye fatura etmekten kaçınmayacaklarına eminim. Yavuz Sultan Selim dönemindeki Alevi kıyımının hesabını dahi AK Parti'den sormak CHP'de siyaset yapan Alevilerin sıkça başvurduğu bir yol maalesef.

O CHP ki bizzat Alevi kıyımının da, sorununun da sahibi. Bu paradoks, herkesten önce Alevilerin üzerinde düşünmesi gereken bir bahsi diğer.

Kimsenin aklına aradan geçen onca zaman dolayısıyla sormak gelmez:

Sahi Sivas katliamı olduğunda hangi parti iktidardaydı?

Pek tabii DYP-SHP hükümeti işbaşındaydı, yani CHP'nin bizzat kendisinin de iktidarda olduğu bir dönemde bu katliam gerçekleşti.

Güpegündüz "geliyorum" diyen bir katliam niçin engellenmedi peki?

Katliamdan sonra asıl failler niçin yakalanamadı? Niçin olayın arkasındaki karanlık güç odaklarının üstüne gidilmedi? Hani rahmetli Ecevit'in işaret ettiği Gladyo, yani Özel Harp Dairesi, bugün adına "Ergenekon" denilen o devlet içindeki güç odağının üstüne niçin gidilmedi?

Hadi diyelim ki bütün bunları yapmadı o tarihteki iktidar ortağı CHP, peki katliamın hemen ertesinde niye Madımak'ı bir "utanç müzesi"ne çevirmek için bir girişimde bulunmadı? Hadi diyelim ki Madımak uygun değildi o tarihte, pekâlâ Sivas'ın başka bir yerinde o katliam için bir "utanç müzesi" oluşturulamaz mıydı?

CHP'li vekiller geçen yasama döneminde Mecliste Madımak'ın niçin bir "utanç müzesi"ne dönüştürülmediğinin hesabını AK Parti'den sormayı sürdürdüler.

Kendi adıma, Madımak'ın bir "utanç müzesi"ne dönüştürülmesinde hiçbir sakınca görmem. Ama sorarım: Niçin sadece Sivas için "utanç müzesi"?

Mecliste bunun tartışmalarını yaparken CHP'li bir vekil dostuma şunu söylemiştim: "Gelin, birlikte Türkiye'de bütün katliamların ve mezalimlerin anısına bir utanç müzesi kurulması için yasa teklifinde bulunalım."

CHP'li vekil "olur" demişti. Ama "utanç müzesi"nin CHP'nin devri iktidarında işlenen bütün katliamları/mezalimleri içermesi gerektiğini söylediğimde, "O kadar da geriye gitmeye gerek yok" demişti.

Sizce de ilginç değil mi?

Sivas için "utanç müzesi" isteyeceksiniz ama Dersim katliamı gibi bir olay için bırakınız "utanç müzesi" istemeyi, bir özür dilemeyi bile çok göreceksiniz! Dahası ve en fenası, CHP'nin bir bütün olarak geçmişine sahip çıktığınızı göğsünüzü kabartarak açıklayacaksınız!

Bu ne yaman çelişkidir ki görülmez.

CHP'nin tarihinde kaç Sivas katliamı vardır ve bunlar niçin unutturulmak istenir?

İşte buradan öneriyorum:

Türkiye'de yaşanmış tüm katliamların ve mezalimlerin anısına geliniz bir "utanç müzesi" oluşturalım.

İstiklal Mahkemelerinde sırf yazdığı bir makale dolayısıyla idam sehpasında sallandırılan İskilipli Atıf Hoca'dan tutunuz da Bediüzzaman Said Nursi'ye, mazlum Başbakan Adnan Menderes'ten Deniz Gezmiş'e, insanlık tarihinde eşi benzeri az bulunur Dersim katliamından Zilan katliamına varıncaya kadar her türlü utanç verici olay için "utanç müzesi" kurmak, Türkiye'nin kendi geçmişini yüzleşerek aşması için de çok gerekli diye düşünüyorum.

CHP'nin geçmişi, özellikle de tek parti dönemi baştan sona haksızlıklarla, baskılarla ve ölümlerle doludur.

CHP'nin geçmişi ekseriyetle utanç verici tablolardan oluşmaktadır.

CHP'nin "Milli Şef"i, Almanya'nın "Führer"i gibidir.

CHP'nin tek parti diktası da faşizmin kötü bir kopyasıdır. İstiklal Mahkemeleri, tıpkı Fransa'daki İhtilal Mahkemeleri gibi insan boğazlamakla ve muhaliflerin yüreğine korku salmakla meşhurdur. İstiklal Mahkemeleri'nin günahı bile CHP'ye yeter.

Sivas üzerinden siyaset yaparak güya Alevilerin haklarını savunduğu görüntüsü veren CHP, bizzat "Alevi sorunu"nun mucididir.

Tekke ve zaviyelerin kapatılmasını hiddetle ve şiddetle öngören İnkılap Kanunu, CHP'nin ülkeyi tıpkı Fransız Jakobenleri gibi yönetmek isteğiyle alakalıdır. Hâla bu İnkılap Kanunu'nun arkasında duran CHP'nin cemevi üzerinden AK Parti karşıtlığı yapıyor olması da çelişkinin dik âlâsıdır. Sahi, Kılıçdaroğlu niçin çıkıp bu İnkılap Kanunu hakkında bir çift söz etmez acaba?

Bugün laiklik adına eleştiri konusu ettikleri Diyanet İşleri Teşkilatı da CHP'nin sırf dindar toplumu zapturapt altına almak için ihdas ettiği bir kurumdur. Diyanete ilişkin malum çevrelerin "Sünnilik" iddiası da çok su götürür. Aleviler, bu kurumdan mağdur olduklarını söylüyorlarsa bunun hesabını herkesten önce CHP'den sormalı değiller mi?

Alevileri bir bütün olarak yıllar yılı mağdur eden bu sistemin kurucusu CHP'nin bizatihi kendisi iken, bu sistemi değiştirmek isteyen AK Parti'ye yapılan düşmanlığın nasıl bir Alevilik anlayışıyla ve hassasiyetiyle bağdaştığını kendi adıma anlamakta güçlük çekiyorum. Belli ki Alevi vatandaşlarımız kendi cellatlarına âşık edilmek isteniyor.

Özetleyecek olursam...

Evet, Türkiye'de geçmişten bugüne yapılan bütün katliamların, hukuksuzlukların ve mezalimlerin anısına bir "utanç müzesi" oluşturulmalıdır. Yeni nesiller için bu gerekli.

CHP kendi geçmişiyle yüzleşmekten korkmuyorsa bu "utanç müzesi" önerisine destek vermelidir.

Bunu yapmayan bir CHP inandırıcı olamaz. Sivas üzerinden yaptığı siyaset de bir istismar siyaseti olarak tarihe geçer.

CHP'liler, önerdiğim çerçevede bir "utanç müzesi"ne "evet" diyorlarsa, önümüzdeki yasama döneminde bununla ilgili bir yasa teklifi gruplar tarafından olgunlaştırılarak Meclisten geçirilebilir.

AK Parti Grubunun buna "hayır! diyeceğini hiç zannetmiyorum. Bakalım CHP "utanç müzesi" konusunda ne kadar samimi!