Gündem

GDO'lu ürün için sadece 3 laboratuvar var

Güngör Uras, genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar ile ilgili bir yazı kaleme aldı.

05 Kasım 2009 02:00
T24 - Gıda kontrolüne ilişkin bir yasal düzenleme yapılmadan yürürlüğe giren Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) ve Ürünlerinin İthalatı, İşlenmesi, İhracatı, Kontrol ve Denetimine İlişkin Yönetmelik üzerinde çıkan tartışma büyüyor. Tarım Bakanlığı, valiliklere yazı göndererek GDO'lu ürünlerin laboratuvarlarda analiz edilmesini istedi. Ancak üç kent dışında, İstanbul ve İzmir'in de aralarında bulunduğu şehirlerin hiçbirinde GDO analizi yapacak laboratuvar bulunmuyor.

Prof. Dr. Güngör Uras, "GDO'lu ürün için sadece üç laboratuvar var" başlıklı yazısında, Türkiye'nin genetiği değiştirilmiş organizmalı gıdalar konusundaki altyapı yetersizliğine işaret etti. Uras'ın Milliyet'te yayımlanan (5 Kasım 2009) yazısı şöyle:

GDO (Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar) sorunu 13 yıllık bir sorun. ABD’de 1996’dan bu yana GDO tohumdan ağırlıklı olarak, mısır, soya, pamuk üretiliyor.

GDO’lu ürünlerin geçmişi kısa olduğu için insan sağlığı üzerindeki etkileri bilinemiyor. Bunun için sıkı bir denetim uygulanıyor. Değişik ülkelerde GDO’lu ürünlerle beslenen deney farelerinde olumsuz bulgular ortaya çıktı. GDO’lu ürünün canlının büyümesine engel olduğu, belli organlarda kansere yol açtığı konusunda değişik bulgular var. Onun için her ülke GDO’lu ürünler için denetim getiriyor.

GDO’lu ürün kullanımı genellenemiyor. İnsanların tercihine bırakılıyor. Ürünler  devamlı tahlilden geçiriliyor. Kullanıcı için yazılı uyarılar şart koşuluyor. GDO’lu tohum ile mısır, pamuk, soya (ve şimdilerde pirinç) üreten ABD bu ürünleri ihraç ediyor. Bu ürünler ABD’nin en büyük ihraç ürünleri.
Türkiye de ABD’den mısır, soya ve pamuk ithal ediyor. Hükümet bugüne kadar GDO’ya göz yummuş. Uzun süredir uzmanlar uyarı yapıyordu: “Hükümet bunları denetlemeden yurda sokuyor. Halkımız GDO’lu ürün yiyor” diyordu. AKP hükümetlerinin Tarım Bakanları ise, GDO’lu ürün ithal etmediğimizi söylüyordu”.

Şimdi ise, GDO’ya kapıyı açan yönetmeliği savunmak isteyen Tarım Bakanı, ”Biz yıllardır GDO’lu ürün ithal ediyorduk. Şimdi GDO’yu denetim altına almak için yönetmelik hazırladık” diyor.
Yönetmeliğin adından da anlaşıldığı gibi hükümet bundan sonra GDO’lu ürünlere kapıyı açıyor.
GDO ve benzeri sağlığa zararlı ürünlerin ortalığı kasıp kavurmaması için “Gıda Denetim Yasası” diye bir yasanın hazırlanması gerekiyor.

Her ülke, halkın sağlığına zarar verecek ürünleri denetler. Böyle bir denetimin yapılması için ise, ülkede çok sayıda “kontrol laboratuvarı”nın olması şarttır. Laboratuvar olmaz ise, hangi ürünün içinde ne olduğu hangi ürünün doğal yapısının değiştirildiği, hangi ürünün sağlığa zararlı olduğu anlaşılamaz.

Hükümet “Gıda Kontrol Yasası”nı çıkarmadan önce alelacele “Gıda ve yem amaçlı GDO ve ürünlerinin ithalatını, işlenmesini, ihracatını” bir “yönetmelik” ile serbest bıraktı.

GDO’luyu bilemeyeceğiz

Yönetmelik yayımlanır yayımlanmaz Tarım Bakanlığı valiliklere yazı gönderdi. Bu yazıda 27 gıda  ve yem maddesnin ismi veriliyor. Bu gıda ve yem maddeleri için valiliklerce GDO analizi yaptırılması ve analiz sonucu GDO tespit edilen ürünlerin ithalatına izin verilmemesi” isteniyor. Yazıya göre ülkede bu analizleri yapacak 3 ilde sadece 3 laboratuvar var: Bursa Gıda Kontrol ve Merkez Araştırma Enstitüsü, Adana ve Ankara İl Kontrol laboratuvarları...
İşte o kadar.

İşte sorun burada... (1) Bugüne kadar GDO’lu ürünlerin girişine göz yumuluyordu. (2) Bundan sonra GDO’lu ürünler için kapı sonuna kadar açılıyor. (3) Hangi ürünün GDO’lu hangisinin GDO’suz olduğunu tahlil edecek, denetleyecek imkânlara sahip değiliz. (4) İnsanlarımız kullandıkları ürünün içinde GDO olup olmadığını bilemeyecek. (5) GDO’lu ürünlerin çocuklarımızın, halkımızın sağlığını, gelecek yıllardaki insan yapımızı nasıl etkileyeceğini düşünen yok.