Mavi Marmara saldırısının ardından İsrail ile bozulan ilişkilerin normalleşmesi için imzalanan Türkiye-İsrail mutabakatının hemen ardından Gazze’de sokakta, limanda, pazarda konu Türkiye – İsrail mutabakatı. Kimi abluka ve ambargonun kalkması yerine hafifletilmesinden dolayı anlaşmayı yetersiz buluyor; kimi de Gazze’deki şartların biraz olsun iyileşeceğinden dolayı memnun, Türkiye’ye teşekkür ediyor.
Al Jazeera'dan Can Hasasu'nun Gazze'den gözlemlerini aktardığı haber şöyle:
“Elektrik için, imar için anlaştılar”
Gazzeli bir memur olan Cemal Şerif, anlaşmayı destekleyen bir Filistinli. "Türkiye olmadan çıkmazdan kurtulamazdık" diyor:
“Anlaşmayı destekliyorum. Çünkü Türkiye olmadan içinde bulunduğumuz çıkmazdan kurtulamazdık. Türkiye, atalarımızdan bu yana bizim dostumuz. Filistin halkına hep destek oldular."
Cemal Şerif, az ilerideki limanda, Mavi Marmara'da İsrail askerlerinin öldürdüğü 10 Türk için dikilen anıtı gösteriyor, "Bu anıt ve meydan biz Gazzelilere yardım etmeye gelirken şehit düşen Türk halkının büyüklüğüne tanıklık ediyor” diyor.
Kentteki pazar yeri hareketli. İnsanlar, iftar için alışveriş yapaıyor. Pazarcılık yaparak geçimini sağlayan Abdülkadir Ebu Şaban anlaşmanın Gazze’deki şartlar biraz olsun düzelteceğine inanıyor:
"Türkiye’ye anlaşma için teşekkür ederiz. Çünkü, Gazze’nin durumunu gördüler ve bizim için taviz verdiler. Bize elektrik getirmek için, Gazze halkı için, bize liman yapmak için, imar için anlaştılar."
“Önemli olan sınır kapılarının açılmasıydı”
Gazzeli bir gazeteci İsmail Faranci’ye göre ise bir İsrail'le anlaşmayla ilgili hayâl kırıklığı var:
“Türkiye’nin Gazze üzerindeki ablukanın tamamen kalkması şartından vazgeçmeyeceği beklendiği için Gazze halkında bir hayâl kırıklığı var. Yardımların girmesi, elektrik santrali veya deniz suyu arıtma istasyonları gibi hususlar bizim için çok güzel. Ama en iyisi ablukanın kaldırılması olurdu. “
Memur olarak çalışan Muhammed Nasır da tek isteklerinin sınır kapılarının açılması olduğunu vurguluyor:
“Biz Filistin halkının tek isteği sınır kapılarının, limanların açılması. Gazze’ye ve vatandaşlarına gelir teşkil edecek şeyler yapsınlar. Nüfusun üçte ikisinin geliri, giderini karşılamıyor.”
“Diğer Arap ülkelerindeki insanlar gibi yaşamak istiyoruz”
İsrail, Hamas'ın seçimleri kazandıktan bir yıl sonra, Gazze'de kontrolü tek başına ele almasının hemen ardından, yani 2007’den beri Gazze Şeridi'ne ambargo ve abluka uyguluyor. Gazzeli Mısri ailesinin 4 çocuğu da ambargolu yıllarda doğdu. Ev kadını olan Fatma Mısri, sadece içeri girecek gıda yardımlarının Gazze’nin sorununu çözmediğini söylüyor. Ona göre asıl mesele çocuklarının özgür bir yaşam sürmesi:
“Yardımlar Gazze halkının sorununu çözmüyor. Ben ablukanın tamamen kaldırılmasını istiyorum. On yılı aşkın süredir bu halk kuşatılmış durumda. Gençler işsiz oturuyor. Mesele erzak ve bizim yemek yememiz değil. Biz dünyadaki ve diğer Arap ülkelerindeki insanlar gibi yaşamak istiyoruz.”
İlk gemi Cuma günü yola çıkıyor
Türkiye ile İsrail arasındaki mutabakat 26 Haziran Pazar günü İtalya’nın başkenti Roma’da sağlandı. Başbakan Binali Yıldırım anlaşmaya dair açıklamasında İsrail'in, Mavi Marmara saldırısında yakınlarını kaybedenlere 20 milyon dolar tazminat ödeyeceğini söyledi, "Gazze bölgesi başta olmak üzere elektrik, su ihtiyacının karşılanması için hemen çalışmalara başlatacak. 200 yataklı Filistin-Türkiye dostluk hastanesinin iç donanımlarının da yapılarak bir an önce hizmete alınması mutabakatta anlaşılan bir diğer husus" dedi. TOKİ'nin de Gazze'deki konut peojesinin önünün açıldığını belirtti. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ise, "Türkiye ile anlaşmamız sonrasında da Gazze’nin denizden ablukası devam edecek" dedi.
Türkiye'den Gazze'ye yardım götürecek ilk gemi, 'Lady Leyla' Cuma günü öğle saatlerinde Mersin Limanı’ndan yola çıkıyor. Gemide, 10 bin oyuncak, 10 bin gıda kolisi, 5 bin ton un, 2 bin ton pirinç, 3 bin ton şeker olacak. Gemi İsrail’in Aşdod limanına gidip güvenlik kontrolündne geçtikten sonra yardımların arefe günü Gazze’ye ulaşması bekleniyor.