Gündem

Gazzeliler anlatıyor: Hamas'a karşı olanlar bile direnişi destekliyor

‘Uluslararası toplum katliamı izliyor, ambulanslar bombardıman altındaki yerlere yaklaşamıyor’

21 Temmuz 2014 18:15
U. Ozan Darıcı

İsrail, başlattığı kara operasyonunun ardından Gazze'ye denizden, karadan ve havadan saldırıyor. Saldırılar her geçen gün daha fazla artarken, çocuklar ve kadınlar bu saldırının hedefi haline geldiler. T24’e konuşan Gazzeli Yousef El Helou, Gazze’nin büyük bir cezaevi olduğunu belirterek, “Beyaz bayrağı kaldıran asla biz olmayacağız, onlara haklarımızı hediye etmeyeceğiz” dedi.

 

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun, "Filistin topraklarındaki işgali hiçbir koşulda sonlandırmayacakları" açıklaması ve ABD, Almanya ve Fransa gibi ülkelerden gelen "İsrail'in kendini savunma hakkı olduğu" yönündeki açıklamalar, Filistinlilere "uluslararası toplumun kendilerine kulak tıkadığını" düşündürtüyor.

Gazze Şeridi'nden bağımsız yorumcu Haidar Eid, Filistin yanlısı electronicintifada.net sitesinde yayınlanan yazısında, "Biz Gazze’de yaşayanlar, İsrail'in bu korkunç katliamların, uluslararası toplumdan yeşil ışık almadan gerçekleştirilebilecek bir şey olmadığını biliyoruz" diyor.

Gazze'de yaşayan ve isminin paylaşılmasını istemeyen A.A, şehrin "Tamamen karanlık içinde" olduğunu, elektrik direklerinin vurulduğunu anlatıyor.

 

‘Ambulanslar bile bombalanan yerlere yaklaşamıyor’

 

Kara operasyonunun hemen sonrasında konuştuğumuz, üç çocuk babası olan Gazzeli gazeteci Yousef El-Helou, tankların bombalamaya başlamasının ardından ailesinin binaları boşalttığını belirterek,  “Bombardımandan kaçanlar dışında kimse dışarı çıkmıyor. Hayat burada durdu. Sığınacak hiçbir yer yok. Çoğu insan, bombardımanın yoğunluğundan evlerinden bile çıkamıyor. Ambulanslar ve Kızıl Haç çalışanları bile, bombardımanın olduğu yerlere yaklaşamıyor” diyor.

 

‘Hamas'a karşı olanlar bile direnişi destekliyor’

 

İsrail Başbakanı Netanyahu "Hamas'ı zayıflatmak, tünelleri ve roketlerin olduğu cephanelikleri yok etmek" için kara harekâtı emri verdi. Saldırılarda ölenlerin çokluğu üzerine, İsrail Savunma Kuvvetleri, "Hamas üyelerinin geçmişte olduğu gibi sivillerin evine sığınıyor" savunması yaptı. İsrail Savunma Kuvvetleri'nin sözcüsü cumartesi günü yaptığı açıklamada da, “İsrail, sivilleri korumak için Demir Kubbe'yi kullanıyor. Hamas, roketleri korumak için sivilleri kullanıyor” dedi.

Hamas'la hiçbir bağlantısı olmadığını söyleyen Gazzeli gazeteci Yousef El-Helou, "Ne benim, ne de ailemden birinin Hamas'la hiçbir bağlantısı yok. İnsanlar tükenmiş durumda" diyor ve sözlerine şunları ekliyor:

"Hamas bir direniş hareketi. Hamas'a karşı olanlar bile, direnişi destekliyor çünkü İsrail sivilleri öldürüyor. Askeri bölgelerle, siviller arasında ayrım yapmıyor."

 

‘Telefon ve el ilanlarıyla evi terk edin çağrısı’

 

El-Helou, Gazze'de herkesin ‘hedef’ olduğunu vurgulayarak, "Güvenli hiçbir yer yok. Psikolojik savaş iğrenç durumda. İnsanlara el ilanı ve telefonla evlerini terk etmelerini söylüyorlar" diyor.

Gazze'de kara operasyonundan önce de günde 12 saati bulan elektrik kesintileri yaşanıyor, Filistinliler su bulmakta zorlanıyordu.

 

Filistinliler Hamas’ın ateşkesi kabul etmemesi hakkında ne düşünüyor?

 

"İnsanlar 7 yıldır devam eden bu İsrail işgalinin son bulmasını istiyor" diyen El-Helou, sözlerini şöyle sürdürüyor:

"İnsanlar artık işgal altında yaşayacaklarına, ölmeyi tercih ediyor. İşgal altında hayat dayanılmaz. Gazze, 360 km2'lik alanda 2 milyon insanın yaşadığı büyük bir cezaevi."

Mısır'ın önerdiği ateşkes teklifini İsrail'in kabul edip, Hamas'ın kabul etmemesi, uluslararası toplumda "Hamas'ın barışı istemediği" şeklinde de yorumlanabildi. Fakat bazı Filistinliler bu konuda Hamas'ın kararını doğru buluyor.

Filistinlilerin, Mısır'ın dürüstlüğüne inanmadığını belirten Yousef El Helou da, Refah sınır kapısını kapamasından ötürü Mısır'ı suçluyor.

 

‘Yeniden 1947’yi yaşıyoruz’

 

İsrailli akademisyen Ilan Pepe de, ateşkes konusunda Hamas'ın taleplerinin desteklenmesi gerektiğini savunarak paylaştığı iletisinde şöyle yazdı:

"Hepimizin Hamas'ın taleplerini destekleyip, Batı’nın, 'İsrail ateşkesi kabul etti, Hamas etmedi' senaryosuna düşmememiz gerekiyor. Yeniden 1947'yi yaşıyoruz. Mısır ve İsrail'in ateşkes teklifi, işgali, yoksulluğu, Gazze'deki gettolaşmayı devam ettirecek. Vicdanı ve mantığı olan kimse, tek suçu Filistinli olmak olan birinin yıllardır hapiste yaşamasını kabullenmemeli."

İsrail'de ve diğer birçok ülkede insanların sokaklarda İsrail hükümetine "İşgali durdurma çağrısı" yapıyor. Ancak gazeteci Yousef El-Helou, Filistinlilerin çoğunun, İsrail hükümetiyle birlikte, İsraillilere de güvenemediğini söylüyor.

El-Helou, "İsrailliler, Gazze'deki bu katliamları izliyor. Kimse yardım etmiyor, sığınacak yer teklif etmiyor. İsrail 6 yılda Gazze'ye 3 kez savaş açtı ve sivilleri öldürdü. İnsanlar tabii İsrail'den nefret ediyor" diyor. “Filistinlilerin, özgürlük isteyen ezilmiş bir halk olduğunu” söyleyen El-Helou, "Biz sözünden dönmeyen bir halkız. Beyaz bayrağı kaldıran asla biz olmayacağız, onlara haklarımızı hediye etmeyeceğiz" diyor.

 

‘Uluslar arası toplum sadece olanları izliyor’

 

Şu anda Londra'da yaşayan bir Gazzeli olan ve Gazze'de bombalardan kaçan ailesinden haber bekleyen M.A. da uluslararası topluma duyduğu öfkeyi şu sözlerle ifade ediyor:

"2008'de Gazze Şeridi'nde 1,400 Filistinli, İsrail Ordusu tarafından katledildi. Uluslararası toplum denilen grup, masum insanların ölümünü durdurmak için hiçbir şey yapmadı. 2012'de neredeyse 600 Filistinli öldürüldü; bombalar ABD'den geldi. Şimdi de son iki hafta ölü sayısı 500'ü geçti. Uluslararası toplum yine sadece olanları izleyerek, 'İsrail'in kendini savunma hakkını' destekliyor. Artık insanlığa inancım kalmadı."