T24 - Mali Suçları Araştırma Kurulu’nun, Gaziantepspor Kulübü'ne yaptığı baskınlar, kulüp gelirlerinin yönetim tarafından kayıt dışı olarak kullanıldığını ortaya çıkardı.
Taraf gazetesinden Mehmet Baransu'nun haberi şöyle:
Türkiye ve spor kamuoyu 3 Temmuz 2011 tarihinden itibaren şike soruşturmasıyla yatıp kalktı. “Futbol, mafya, kara para, yolsuzluk, hırsızlık, şike, teşvik” gibi spor dünyasının öteki “kirli yüzü” konuşulmaya başlandı. İşte bu tartışma arasında, Türkiye’nin güneyinde, Süper Lig’de futbol oynayan bir takıma MASAK ve emniyet yetkilileri baskın düzenledi. Gaziantepspor kulübü tesislerinde ve Başkan İbrahim Kızıl’ın sahibi olduğu Kızıl Şirketler grubunda aramalar yapılıp, birçok belge ve bilgiye el konuldu. Haber spor basınının ilgisini çekmedi. Kimse Antep’te ne olup bittiğini öğrenemedi.
MASAK, emniyet, savcılık Gaziantepspor’da ve Kızıl şirketler grubunda ne arıyordu? MASAK’ın devreye girmesine neden olan olay neydi? El konulan evraklarda neler vardı ve de en önemlisi operasyona gerekçe olan iddialar nelerdi?
Şike soruşturmasındaki iddiaların peşinden koşarken, eski bir Federasyon yöneticisinin telefonuyla Gaziantepspor’a yapılan baskından haberdar oldum. Eski yönetici futbolun kirli dünyasıyla ilgili Antep’te “dananın kuyruğunun yakalandığını, eğer bu inceleme kapatılmazsa soruşturma sonucunda ‘bir kulübün içinin nasıl boşaltıldığının, soyulduğunun’ gerçekliğiyle karşılaşacağımızı” söyledi.
Eski yöneticiyle buluştum. Gaziantep’i yakından bilen bu isim bazı bilgi ve belgeleri de benimle paylaştı. Operasyona gerekçe olan suç duyurusunu kimin hazırladığından, kulübün nasıl soyulduğuna dair bir dizi bilgi aktardı. Konuyu en iyi bilen ve suç duyurusunda bulunan Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Eski Başkanı Abdullah Kocaman’ın telefonunu da vererek, hikayenin gerisini kendisinden dinlememi istedi.
Kocaman’ı aradım. Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanlığı Kaçakçılık ve Mali İşleri Araştırma Başkanlığı’na yaptığı iki ayrı suç duyurusunu anlatmaya başladı. 5 Ekim 2011 tarihli suç duyurularının bir örneğini daha sonra bana gönderdi. Baskının gerekçesi de kendisinin yaptığı suç duyurusuymuş.
Suç duyurusundaki iddialar çok ciddi boyutlarda. Onlarca iddia var. En önemlileri ise kulübün harcama giderlerinin fahiş şekilde gösterilmesi. Suç duyurusundaki iddialara göre, Gaziantep kulübü 2008 yılında 23 milyon 172 bin lira, 2009’da 22 milyon lira, 2010 yılında 35 milyon lira, 2011-2012 sezonunda ise 38 milyon lira futbolcu transferi için ödemiş.
Uçak, yemek, otel masrafı: 30 milyon lira
Futbolcu transferi için bu paralar harcanırken, uçak, yemek, otel ücretleri gibi “Transfer faaliyeti gideri” altında harcanan rakamlar ise çok çarpıcı. 2008 yılında 5 milyon 721 bin, 2009’da 4 milyon, 2010 yılında 15 milyon olan rakam, 2011- 2012 sezonunda ise 30 milyon liraya ulaşmış. Futbolcu transferi kadar, transfer faaliyetine gider harcanmış.
Kocaman, Cumhurbaşkanlığı ve MASAK’a gönderdiği suç duyurularında bu rakamların yanı sıra “Mali Genel Kurul ve Gaziantepspor son Olağan Kongresi’nde açıklanan listeleri ve rakamları” da suç duyurusuna ek olarak eklemiş. Ardından da suç duyurusunda şu satırlara yer vermiş; “Transfer faaliyeti için 1 yıl içinde 30 milyon lira harcandı göstermek, kulüpten para kaçırmanın en büyük belgesini oluşturmaktadır. Bu rakamı ülkenin başbakanı bile harcamıyor. Dünyanın en büyük sanayicisi bile yurt içi ve dışı gezilerinde bu kadar para harcamaz. Şayet böyle bir masraf olmuşsa bunların belgesinin olması gerekir.”
Tabata, Köybaşı’nın transfer ücreti kayıtlarda yok
Bu rakamların yanı sıra iki yıl önce Beşiktaş kulübüne transfer olan Tabata ve İsmail Köybaşı için alınan 14 milyon avronun da külüpte kaydının bulunmadığı, Gaziantepspor’un mali kongresinde bu hesaplardan bahsedilmediği, gizlendiği, paranın nereye gittiğinin bilinmediği, Beşiktaş kayıtlarının incelenmesi halinde bu gerçeğin ortaya çıkacağı da suç duyurusunda belirtiliyor.
Kulübün bankalara ödediği yıllık faiz miktarının da yüksekliğene dikkat çekilen suç duyurularında, bu paranın ne karşılığı alındığı, faizin neden bu kadar yüksek olduğunun da kayıtlarda bulunmadığı söyleniyor. Suç duyurusuna göre, 2008 yılında bankalara faiz gideri altında 10 milyon lira, 2009 da 5.6 milyon lira, 2010 yılında 3 milyon lira, 2011-2012 sezonunda ise 6 milyon lira ödenmiş.
Harcamalarda bonkör ama elektirik ve suya para yok
Harcamalar konusunda bu kadar bonkör olan kulüp, stadın elektirik ve su giderlerini ise ödememiş. 400 bin liralık elektrik borcundan dolayı stadın elektrikleri kesilmiş. Kulübün su borcunun ise 1 milyon lira civarında olduğu belirtiliyor.
Bir iddia da kulübün üye yapısının yıllar içinde değiştirilip, bu yolsuzluk ve usulsüzlüğün kongrelerde kapatıldığı yönünde. Gaziantep Kulübünü 348 üyeyle alan Başkan İbrahim Kızıl, 41 günde 568 kişi kulübe kaydederek üye yapısıyla oynamakla da suçlanıyor. 28 Şubat 2006’da 313 kişi, 31 Mart 2006’da 11 kişi, 6 Nisan 2006’da 144 kişilik yeni kayıt yapılmış. Bunun yanı sıra hayatını kaybedenlerin üyelikleri düşürülmediği gibi kendisine muhalif olduğu belirtilen yaklaşık 150 kişi de üyelikten düşürülmüş. Yeni yapılan üyelerin büyük bir bölümü ise bir ilçeye mensup ve üyelerin çoğunluğunun kahvehane, cafelerden toplanıp kulübe kaydedildiği de iddia ediliyor.
İddialarım yalansa hakkımda verilecek cezayı peşinen kabul ediyorum
Suç duyurusunda yönetim kurulunda sahte imza atıldığı, yöneticilerin şahsi giderlerinin kulüpçe ödendiği gibi onlarca iddia daha var. Kocaman, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e gönderdiği suç duyurusunun altına el yazısıyla ilginç bir de not düşmüş; “Yapılacak inceleme, araştırma ve tetkik akabinde kadar, adımın ve soyadımın gizli tutulması arz ederim. Yapılacak resmi inceleme sonrasında iddialarımın aksi çıktığı taktirde TCK’ya göre, hakkımda verilecek cezai işlemi peşinen kabul ve beyan ederim.”
Suç duyurusunda bu kadar iddialı olan ve suç duyurusana el yazısıyla bu notu düşen Kocaman’a “kendinize ve yazdıklarınıza çok güveniyorsunuz sanırım” diye bir soru yönelttim. Konuyla ilgili bir fıkranın ardından aldığım cevap ilginçti; “İnceleme eğer kapatılmazsa, yazdıklarımın daha fazlasının çıkacağını göreceğiz.”
Kulüp ve şirketi basıldı belgeler kafenin zemin katından çıktı
Kocamanın bu suç duyurusu üzerine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve MASAK yetkilileri düğmeye basmış. Kulüp ve Kızıl şirketler grubuna 29 Kasım 2011 günü baskın düzenlendi. Kulüpte herhangi bir belge bulamayan yetkililer, Kızıl şirketler grubunda ise birkaç dosya içinde bazı evraklar buldular. Ancak asıl belgeler ne Kızıl Şirketler grubunda ne de Gaziantepspor Kulübü’nde bulundu. Kızıl Şirketler grubunun Atatürk Bulvarı’ndaki ofislerinin hemen yanıbaşındaki Kafkas Cafe’de kulübün mali tablosunu gösteren 14 klasör belge ele geçirildi. Üstelik belgeler kafenin zemin katına gizlenmişti.
Kızıl: Baskını yazmayın ne olur
Kocaman’ın suç duyurusunun detayları baskının ardından Gaziantep yerel basınına günlerce konu oldu. Hakimiyet ve Gaziantep 27 gazeteleri konunun ayrıntılarını günlerce sayfalarına taşıdılar. Köşe yazarları da başta transfer gideri olmak üzere, kulübün yaptığı harcamaların fahiş miktarlarına dikkat çektiler. MASAK yetkililerinin Kızıl şirketler grubuna baskın düzenlediği gün ise Gaziantepspor Başkanı ve Kızıl Şirketler Grubu sahibi İbrahim Kızıl, gazeteleri ziyaret edip, baskın haberinin çıkmaması için bir dizi görüşme yapmış. Görüşmelerden biri de Gaziantep 27 gazetesinde Ökkeş Özekşi’nin köşesine konu olmuş. Özekşi, Kızıl’ın gazeteyi ziyaretini, haberin girilmemesi için yaptığı ricayı, ricaya verdiği olumsuz cevabı tüm yönleriyle köşesine taşımış.
Antepliler soruşturmanın kapatılacağından endişe ediyor
MASAK yetkililerinin yaptığı soruşturma halen “gizli” bir şekilde devam ediyor. Soruştarmayla ilgili gizlilik kararı alınmış durumda. Ancak konuyla ilgili görüştüğüm Antepli yetkililer olayın kapatılmasından endişe ediyorlar. Başkan İbrahim Kızıl’ın arkasındaki iktidardan bazı isimlere vurgu yapıyorlar. AK Partili bir bölge bakanının yanı sarı eski bir bakan olan AK Partili üst düzey bir yetkilinin Kızıl’a verdikleri destek kendilerini tedirgin ediyor. Bu isimlerin bu soruşturmayı kapatabileceklerinden endişe ediyorlar. Tek güvenceleri ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar. Her iki ismin de böyle bir durumda devreye girip, olayın kapatılmasını önleyeceğini düşünüyorlar.
Eski Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı’nın suç duyurusundaki iddialarını halen yalanlamayan, yerel medyadaki haberlere ilişkin açıklama yapmayan İbrahim Kızıl ve Gaziantepspor soruşturması halen gizli olarak yürütülüyor ve soruşturma sonucunda neler çıkacağını hep birlikte göreceğiz.