Gündem

Gazi Üniversitesi’nde “cami yapımında” usulsüzlük iddiası: Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği’nin üniversite vakfından para aktarıp ödemeleri yaptığı öne sürüldü 

08 Ocak 2025 16:08
Ceren Bala Teke

Gazi Üniversitesi’nde Hoca Ahmet Yesevi Cami’nin yapımını üstlenen Aydem İnşaat, Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği ile Gazi Üniversitesi Vakfı hakkında suç duyurusunda bulunmak üzere harekete geçti. İddiaya göre; Gazi Kampüsleri Camii Yaptırma ve Yaşatma Derneği, Aydem İnşaat ile anlaşma yaparak kampüse ilgili caminin yapılmasını istedi ve Gazi Üniversitesi Vakfı’nın da desteğiyle ödemenin yapılacağını belirtti. Aradan geçen 8 aya rağmen rektörlük seçimleri ve bağışlar bahane edilerek ödeme yapılmadığı öne sürüldü. Öte yandan; inşaat devam ederken derneğin ödeme yapmak için kaynak bulamadığı süreçlerde usulsüz bir şekilde üniversite vakfının hesabından derneğe para aktardığı ve bu şekilde ödeme yapıldığı da iddialar arasında yer aldı.

2023 yılının sonlarında Gazi Üniversitesi’nde görevli personel, Aydem İnşaat ile iletişime geçerek cami yaptırmak istediklerini belirtti ve firma ile sözleşme imzalandı. Ancak ödemelerin zamanında yapılmaması gerekçesiyle şirket, suç duyurusunda bulundu.

Yetkisiz isimlerin sözleşmeyi imzaladığı öne sürüldü 

23 Ağustos 2023 tarihli söz konusu sözleşme Endüstriyel Tasarım Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Şahin, Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanı Hacı Doğan ile üniversitenin Genel Sekreteri Ragıp Akyürek tarafından imzalandı. Şirketin avukatlığını yapan Kenan Tangülü, sözleşmeye imza atan isimlerin böyle bir yetkisi olmadığını ancak teminat vermek amacıyla yaptıklarını aktardı.

Üniversite vakfından derneğe “usulsüz” kaynak aktarılması iddiası

Ayrıca sözleşmeye imza atan isimlerin, Camii Yaptırma ve Yaşatma Derneği’nin inşaatı tamamlamak için yeterli bütçeye sahip olmadığı durumlarda da Gazi Üniversitesi Vakfı tarafından maddi destek verileceğini beyan ettiği öne sürüldü.

Cami inşaatı devam ederken şirkete 20 milyonluk ödeme yapıldı. İddiaya göre; ödeme yapılamadığı zamanlarda dernek hesabına üniversite vakfından “usulsüz” para aktarılarak ödemeler yapıldı. Caminin tesliminde minarede değişiklik talep edilmesiyle ise 11 milyonluk daha ücret isteyen şirkete ödemenin Ocak 2024 itibariyle tamamlanacağının garanti edildiği fakat teslimden sonra ödemelerin kesildiği öne sürüldü. Şirkete ödemelerin yapılamasının gerekçesi olarak ise bağışlar ve rektörlük seçimlerinin bahane edildiği, yeni yönetime durumun aktarılarak ödemenin tamamlanacağı da iddialar arasında yer aldı.

Derneğe icra gitti, dosya takibi durduruldu

İddialara göre; 2024 yılında yapılan rektör seçimi sonrası önceki rektör seçilemeyince problem daha çok büyüdü, dernek yönetimindeki ve üniversiteden sözleşmeye imza atan isimler yeni yönetime bu durumu izah ederek şirketin mağduriyetini gidermeye söz vermelerine rağmen 8 aylık süre içinde ödeme yapılmadı. Ödemeyi alamayan şirket, küçük taşınmazları satışa çıkardı ve 22 Ağustos 2024’te Camii Yaptırma ve Yaşatma Derneği’ne icra takibi başladı. Ancak dernek, itiraz dilekçesi ile borcu bulunmadığını beyan etti ve icra takibi durduruldu.

Dernek ilgili belgeleri paylaşmadı, rektörlüğe dilekçe verildi

Şirket, ödemeyi alamaması üzerine suç duyurusunda bulunmak üzere dernek yönetiminden ilgili belgeleri talep etti. Yönetimin belgeleri vermemesi üzerine ise avukat Tangülü, üniversite rektörlüğüne yazılı müracaat yaptı. Tangülü’nün rektörlüğe durumu aktardığı dilekçesinde şu ifadeler yer aldı:

“Görüleceği üzere bu şahıslar taşıdıkları makam ve titrlere yakışmayacak şekilde hareket ettiklerinden bunlar hakkında özellikle yetkileri olmadan sözleşme imzaladıkları için Ankara Cumhuriyet Savcılığı nezdinde suç duyurusunda bulunacağımızdan adres ve TC. numaralarına ihtiyaç duyulmuştur. Bunlar dernek yöneticisi Ragıp bey’den istendiğinde bu bilgileri vermeyi reddettiği için göreviniz olmamasına rağmen sayın rektörlüğünüzden talep etmek zorunda kaldık.

Gerek başlatacağımız suç duyurusu gerekse icra takibinin haksız yere durması nedeniyle açtığımız itirazın iptali davası sürecinde rektörü olduğunuz şerefli Gazi Üniversitesi’nin olumsuz bir şekilde etkilenmemesi için yeni yönetim olarak bu durumu size bilgi olarak sunmayı görev biliyorum. Güvendiğiniz kurum avukatlarınız ve hukukçularınızın da teyit edeceği üzere başlattığımız itirazın iptali davası özellikle sunulan sözleşme ve faturalar karşısında haklı bir dava olduğu ve sonucunda takibin devamına karar verileceği aşikardır. Böyle bir durumda bu defa zorunlu olarak cami gibi kutsal bir yapıda haciz işleminin yapılması hem genel ahlaki değerlere aykırı bir işlem olması hem de hiçbir dahli ve kusuru olmayan rektörlüğünüzün adının lekelenmesi gibi olumsuz bir durum yaratılacaktır.”