Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna, Radikal Gazetesi muhabiri İsmail Saymaz'a gönderilen mail ile ilgili yazılı açıklama yaptı. Tuna, daha önce “O maili ben yazmadım” derken, yaptığı yazılı açıklamada “yerli yersiz ve süreklilik arzeden yanlış ve çarpıtılmış haberlere sitem, bir manada tepki amacıyla 'kişiye özel' olarak gönderilmiştir” ifadelerini kullandı.
İsmail Saymaz ise yaptığı açıklamada, “Yerin altında Ali İsmail var. Bu ülkenin karanlık bir sokağında zorbaca öldürülmüş bir çocuk yatıyor, yerin altında.
O yüzden soruyorum. Verdiğim rahatsızlıktan ötürü çok huzurluyum” dedi.
Eskişehir Valisi Tuna, gazeteci İsmail Saymaz’a gönderilen e-mail hakkında yazılı açıklama yaptı.
Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna imzasıyla basın kuruluşlarına gönderilen yazıda şöyle denildi:
"02.10.2013 tarihinde bazı yazılı ve görsel basın organlarında ve internet sitelerinde, Radikal Gazetesinden İsmail Saymaz'ın kişisel e-posta hesabına gönderilen mail ile ilgili haberler yayınlanmıştır.
Kamuoyunda yanlış anlamaları önlemek ve doğru bilgilendirme amacıyla aşağıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür:
1. Ali İsmail Korkmaz isimli öğrencimizin hepimizi üzen bir şekilde hayatını kaybetmesi sonrasında yerel, ulusal ve sosyal medyada, olay ve olayın oluş biçimi ile ilgili çoğunluğu yetersiz bilgiye dayalı 'olumsuz' ve 'yorum içerikli' haberler yayınlanmıştır ve zaman zaman yayınlanmaya devam etmektedir.
Katıldığım bir televizyon programında konu ile ilgili söylediğim sözler arasından, konuşulan olaya münhasır olmayan bir cümlem, siyasi ve ideolojik olduğunu düşündüğüm amaçlarla çarpıtılarak kamuoyu yönlendirilmeye çalışılmıştır.
2. Valiliğimizce Eskişehir'de meydana gelen olaylarla ilgili olarak kamuoyunun doğru bilgilendirilmesini temin maksadıyla basın açıklamaları yapılmış, ayrıca Radikal Gazetesi Muhabiri İsmail Saymaz beyle röportaj yapılmış ve konu ile ilgili bilgi verilmiştir.
3. Ancak Sayın Saymaz, bu müessif olayı kendi penceresinden ve kendi bakış açısı ile ele almaya ve kamuoyumuza çarpıtarak sunmaya devam etmiştir. Söylemediğim ya da kastetmediğim manalar yüklediği sözleri sürekli gündemde tutmaya özellikle şahsımı hedef haline getirmeye özel bir gayret sarf etmiştir.
4. Ali İsmail Korkmaz isimli merhum öğrencimizin hayatını kaybetmiş olması şahsımı derinden üzmüş ve bu hissiyatım tarafımdan her fırsatta samimiyetle ifade edilmiştir. Olayın aydınlatılmasına yönelik kararlı tutumumuza rağmen olayla ilgili asılsız haberlerin devam etmesi kamuoyunun moralini bozucu ve zaman zaman da tahammül sınırlarını zorlayan boyutlara ulaşmıştır.
5. Radikal Gazetesi Muhabiri İsmail Saymaz'ın kişisel e-postasına gönderilen mail yukarıda ifade edilen yerli yersiz ve süreklilik arz eden yanlış ve çarpıtılmış haberlere sitem, bir manada tepki amacıyla 'kişiye özel' olarak gönderilmiştir ve medyada ele alınış biçimine ilişkin kişisel rahatsızlığımı ifade etmenin ötesinde bir anlam taşımamaktadır.
Bazı basın yayın organları vasıtasıyla yansıtılmaya çalışıldığı gibi tehdit unsuru içermeyen ifadelerimin Sayın Saymaz tarafından farklı anlamlar yüklenmeye çalışılarak ve süratle kamuoyuyla paylaşılması oldukça manidardır.
Eskişehir Valisi olarak böyle bir olayla kamuoyunun gündemine getirilmiş olmam şahsımı son derece üzmüştür.”
‘Ben yazmadım’
Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna, Hürriyet gazetesine yaptığı açıklamada da “O maili ben yazmadım ama mailde yazılanların bir bölümüne katılıyorum” ifadesini kullanmıştı.
Tataristan’da bulunan Vali Tuna Hürriyet gazetesinden Fevzi Kızılkoyun'a yaptığı açıklamada “Gönderilen mail adresi bana ait. Ancak o maili bizzat ben yazmadım. Mailde yazılanların bir bölümüne katılıyorum. Doğru ifadeler. Söz konusu muhabir sürekli bir şeyleri çarpıtarak yanlış yönlendirmeler yapıyordu. Mail üzerinde de aynı şeyi yapmış. Dediğim gibi maili ben yazmadım. Yurt dışındayım. Eskişehir’e döndükten sonra inceleteceğim” demişti.
Vali Tuna'ya yanıtımdır: Yerin altında Ali İsmail var
Gazeteci İsmail Saymaz da Radikal gazetesinde yayımlanan yazısıyla Vali Tuna’ya cevap verdi. Saymaz’ın o yazısı şöyle:
“O, “Kendi arkadaşlarına bile zarar verip onu polis yaptı süsüne büründürmeye çalışan gruplar oldu” demişti. Bunu CNNTürk’te canlı yayında dile getirmişti.
Ben, sadece üzerime düşeni yaptım. Bir kuytuda gençleri döven coplu ve gaz maskeli sivil polislerle eli sopalı sivilleri gösteren kamera kayıtlarını yayınladım. Görüntülerde 20 dakikanın kayıp olduğunu yazdım. Otel sahibiyle konuştum, ilk şüphelinin fırıncı olduğunu duyurdum. Sonra Vali Tuna ile görüştüm.
Tuna, benimle yaptığı görüşmede, CNNTürk’teki açıklamasını tevil etti, “Ben İstanbul’u kastettim Bu açıklamayı bire bir yayınladım. Yine aynı görüşmede Tuna, “Olaya siviller karışmış olabilir” dedi.
Ben Ali İsmail’in ölümünden hemen önce alınmış ifadesini buldum. Ali İsmail, son ifadesinde, “5-6 kişilik grup ellerindeki sopalarla bana saldırdı” diyordu. Sonra Ali İsmail’e polis tarafından tekme atıldığı anın resmini buldum.
Sanıkların ifadelerine ulaştım. Bir sanık, “Biz devletin polisine yardım ettik” diyordu.
Sonra Ali İsmail’in dövüldüğü anın kamera görüntülerine ulaştım. Vali Tuna’nın argümanları çökmüştü.
Çabam bu kadarla kalmadı. Görüntüleri kurtarmakla yükümlü bilirkişinin cinayeti açığa çıkaran kaydı sildiğini, Beşik Otel’e giren polisin güvenlik kamerasını kapattırmış olabileceğini, “sözlü talimatı veren” kişinin araştırılmadığını yazdım. En son, Tuna’nın Ali İsmail Korkmaz Davası’nın Eskişehir dışında görülmesini bildiren görüşünü haberleştirdim. Mahkemeye yolladığı yazısında Tuna, Gezi Parkı gösterilerini, Korkmaz için adalet isteyenleri ve hatta avukatları “örgüt bağlantılı” olmakla suçluyordu. Sanırım, Tuna için bardağı taşıran damla bu oldu.
Son üç ayda Ali İsmail hakkında onlarca haber yazdım. Tek bir haberimin tek harfi bile yalanlanmadı. Tek bir iddiam bile çürütülmedi. Aksine, yayınladığım görüntüler sonrasında bakanlar ve iktidar partisine mensup milletvekilleri dahi açıklama yaptılar. Vali Tuna, gönderdiği e-mailinde, “Ama siz zaten hem savcı, hem hakim, hem avukatsınız. Müebbet bile sizi kesmez” diyor.
Ben sadece gazeteciyim. Görevim, sormak...
Örneğin, Eskişehir’de, 2-3 Haziran akşamında 40 kadar polisi “sözlü talimat” ile görevlendiren kimdi?
Vali Tuna, bu emri veren kişiyi saptadı mı?
Eskişehir’deki 11 ayrı iş kamerasında sopalarla koştukları görülen polisler açığa alındı mı?
Bir amir hakkında işlem yapıldı mı?
Benim görevim, bu soruların yanıtlarını aramak...
Vali Tuna, bu soruları yönelttiğim için “Yerin altı da var, unutma” diyor. Biliyorum, yerin altında Ali İsmail var. Bu ülkenin karanlık bir sokağında zorbaca öldürülmüş bir çocuk yatıyor, yerin altında. O yüzden soruyorum. Verdiğim “rahatsızlıktan” ötürü çok huzurluyum.”
'Vali Tuna görevden alınmalı'