Gazeteci Yaşar Diken, katıldığı canlı yayında Türkiye’de 10 ilde yıkıma sebep olan depremin Hatay İskenderun’daki yansımalarını anlattı. Diken, “İskenderun bitmiş durumda. Deprem olduktan hemen sonra tüm İskenderun’da, Arsuz’da ulaşabildiğim her yere gitmeye çalıştım ama ayakta kalan bina sayısını bile görmekte güçlük çektim” dedi.
Sabaha karşı saat 04.17'de Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi merkezli 7.7 ve saat saat 13.24'te Elbistan merkezli 7.6 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Rapor Dergisi’nin imtiyaz sahibi ve Yazı İşleri Müdürü Yaşar Diken, İskenderun’dan deprem izlenimlerine Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası yayınında paylaştı. İskenderun'daki depremin büyüklüğünü "ayakta kalan bina sayısını bile görmekte güçlük çektim" ifadeleriyle aktaran Diken, şunları söyledi:
"Çok yakın dostlarımız enkaz altında ve bu insanlara ulaşılamıyor. Çünkü yetebilmek mümkün değil o derece durum kötü. Arsuz ve İskenderun bölgelerinde ekmek bulabilmek mümkün değil. Burada hava çok soğuk ve vatandaşlar araçlarında ısınmaya çalışıyorlar o yüzden akaryakıt istasyonlarının önlerinde kilometrelerce kuyruk var ve birçok insan eli boş dönüyor. İskenderun bitmiş durumda. Deprem olduktan hemen sonra tüm İskenderun’da, Arsuz ilçesinde ulaşabildiğim her yere gitmeye çalıştım ama ayakta kalan bina sayısını bile görmekte güçlük çektim.
Çöken hastane
Şehir içerisindeki çöken hastane yılların hastanesi yani yakın tarihte yapılmış bir hastane değil. Hastanenin yapımı çok uzun yıllar sürmüştü en az 25 yıl sürmüştü ve ben çok haberini yapmıştım. O hastanenin enkazından çıkan vatandaşlar nereye gidecek? Bugün ben yaralanan bir kişi hastaneye kendi arabamla götürdüm ama içeriye giremiyorsunuz. Çünkü içerisi tıklım tıklım. Geçen yıl İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla cep telefonlarına mesaj geleceği söylenmişti ama bizlere mesaj gelmedi.
'Hava şartları ağır'
Sabah saat 06.00’da sokağa çıktım ve öğlen Arsuz tarafına gelebilmek için sokak sokak dolaştım. Bütün yollar kapalı çünkü hemen hemen her bölgede en az 2-3 apartman çökmüş durumda. Buranın yıllar önce yapılmış ve depreme dayanıksız olduğu ispat edilen, bilinen ve raporlu olan ‘Büyük Çarşı İş Hanı’ yerle bir oldu. Çok rüzgar var ve yağmur yağıyor. Bu hava şartlarında vatandaşlar ne yapacağını bilmeden çaresiz bir şekilde yaşamaya çalışıyor ya da umut ediyor.
Köylerde durum
Arsuz’un iç kısımlarında ‘Arsuz Oteli’ var ve o da yıkıldı. Köylere gittim ve bu bölgeler en az yüzde 40 hasar görmüş ve ulaşılamayan vatandaş çok fazla. Büyük paralar ödenerek ve özellikle İskenderun’un sahil kesiminde yapılan en az 3-4 apartman yıkıldı. İskenderun sahilinde ev almak bugünkü şartlarda maddi olarak mümkün değildir ve o apartmanlar çöktü. Enkaz altında kalan ve çıkarılmayı bekleyen yüzlerce vatandaş var. Havalimanının olduğu yer Amik Ovası. Orası göl idi. Süleyman Demirel, ‘en büyük hatam Hatay’daki Amik Gölü’nü kurutmak olmuştu’ demişti ve o bölgeye havalimanı yapıldı."