Gazeteci Semra Topçu, Gara'da verilen 13 şehitle ilgili bir yazı kaleme alarak 'PKK'nin alıkoyma eylemleri istatistiklerini' paylaştı.Topçu, "Daha önceki yıllarda benzer neler yaşanmıştı? Bazı milletvekilleri ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla nasıl olumlu sonuçlar alınabilmiş, PKK’nın elinden yurttaşlar nasıl kurtarılmıştı?" sorularını ve geçmişe dönük yaptığı analizi aktardı.
Semra Topçu'nun kendi internet sitesi olan semranindefteri.com'da yayımladığı yazı şöyle:
"Türkiye şehit 13 asker ve polisin ardından gözyaşı dökerken, bir yandan da “kurtarılamaz mıydılar” sorusuna yanıt arıyor.
Şehit edilen 13 asker ve polisin aileleri, 6 yıl boyunca Türkiye Büyük Millet Meclisi, siyasi partiler ve Cumhurbaşkanlığı’na ulaşmaya çalışarak yakınlarının kurtarılmasını talep etmiş, çaba göstermişti. Gerçekten de yaşama şansları var mıydı? Daha önceki yıllarda benzer neler yaşanmıştı? Bazı milletvekilleri ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla nasıl olumlu sonuçlar alınabilmiş, PKK’nın elinden yurttaşlar nasıl kurtarılmıştı?
Bu konuda eldeki en önemli kaynak İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi’nin “PKK’nin Alıkoyduğu Kişiler Raporu”. 1990-2012 yılları arasını kapsayan rapora göre 22 yıl içerisinde toplam 110 eylemde 335 kişi PKK tarafından kaçırıldı. Bunların kategori olarak sayısal dağılımı ise şöyle:
PKK’nin ilk kaçırma olayı 1991 yılında gerçekleşirken, 05 Ağustos 1991’de karakol baskınında rehin edilen 7 asker, 18 Ekim 1991’de Zagros Dağları’nda çekim yapan bir grup gazeteciye teslim edilerek serbest bırakıldı.
"AKP döneminde de PKK'nın kaçırdığı vatandaşlara yönelik kurtarma girişimleri oldu"
Ayrıca 90’lı yıllarda dikkat çeken bazı milletvekillerinin de devreye girmesiyle yaşanan kurtarma operasyonları da bulunuyor. Örneğin, 18 ay rehin tutulduktan sonra altı asker, RP Van Milletvekili Fethullah Erbaş’in aracılık etmesinin ardından heyet ve ailelerine teslim edilmişti. 9 Aralık 1996 tarihli Milliyet gazetesi haberinde şöyle yazıyor:
“Kuzey Irak’ta Erbaş, İnsan Hakları Derneği Başkanı Akın Birdal ve Mazlum – Der İzmir Şube Başkanı Halit Çelik, sözde Sürgünde Kürt Parlamentosu Yürütme Konseyi Başkanı Zübeyir Aydar ve Nizamettin Toğuç’la görüştü. Heyet, Haydar ve Toğuç’tan askerlerin serbest bırakılması için PKK’lılarla görüşmelerini istedi. Rehin askerlerin bulunduğu PKK kampıyla yapılan görüşmeden sonra buluşma yerinin belirlenmesi gündeme geldi. Erbaş ve Birdal, PKK’nın ana karargahının bulunduğu Zap kampına gitmemeyi şart koşunca, askerlerin, Amadiya yakınlarındaki yola yakın dağlık bir alanda teslim edilmesi konusunda anlaşmaya varıldı.”
AKP döneminde de benzer şekilde PKK’nın kaçırdığı vatandaşlara yönelik kurtarma girişimler oldu. İHD raporunda 2013 yılına dair şu bilgiler yer aldı;
“Diyarbakır-Bingöl karayolunda askerler Ramazan Başaran, Hadi Gizli ve Reşat Çeçan PKK’liler tarafından alıkonuldu. Bir yıl içerisinde 5 ayrı eylemde alıkonulan Kaymakam Kenen Erenoğlu, 6 asker ve polis memuru Nadir Özgen, 2013 yılında Abdullah Öcalan ile devlet arasında yapılan görüşmeler sonucu başlatılan müzakere sürecinde serbest bırakıldı. Devlet görevlileri, 13 Mart 2013 tarihinde PKK’lilerin bulunduğu bölgeye giden BDP milletvekilleri, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal ve Diyarbakır Şube Başkanı Selahattin Çoban’ın bulunduğu heyete bir protokol karşılığında teslim edildi. Bu aynı zamanda müzakereler için atılmış önemli bir adım olarak kaydedildi.”
İHD raporunda yer alan en son aktarılan olay bu şekildi. Zaten AKP iktidarı çözüm süreci yürüttüğü için PKK 2015 yılına kadar silahlı devlet görevlilerine yönelik kaçırma eylemleri gerçekleştirmedi.
Bu süreçte gerçekleşen tek bir olaydan söz ediliyor; Duvar gazetesinde yer alan habere göre, 2014 yılında halen barış sürecinin devam ettiği dönemde, Diyarbakır’ın Lice ilçesi yakınlarında Uzman Çavuş İlhan Çalışkan, yapılan kalekol ve güvenlik yollarına karşı eylem yapan bir grup tarafından kaçıdıldı. PKK’lilere verilen Çalışkan, 21 Haziran’da BDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt, İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Nahit Eren, KESK Dönem Sözcüsü Ramazan Kaval’dan oluşan heyete teslim edildi.
2015 yılında ise çözüm sürecinin bitmesiyle birlikte PKK’nın eylemleri arttı ve önceki gün şehit edilen 13 kişi farklı zamanlarda rehin alındı. Aileler farklı zamanlarda yakınlarını kurtarmak için girişimde bulunulması için çaba sarf ettiyse de çabalar sonuç getirmedi. Geçmiş yıllarda yapıldığı şekilde müzakerelere girişilmedi.
BBC Türkçe’ye konuşan AKP TBMM Grup Başkanı Naci Bostancı, bu süreçte rehinlerin serbest bırakılması için yapılan görüşmeleri şöyle anlattı:
“Bu insanlar beş yıldır rehin tutuluyor. Bırakmak isteseler zaten bırakırlardı. Dolayısıyla serbest kalmaları için yapılan görüşmeleri bu bağlamda değerlendirmek gerekiyor. Muhakkak bazı görüşmeler yapıldı ama neticede bu insanlar bırakılmadı. Çünkü terör örgütü, bu insanları stratejik amaçlarının aracı yapmak istedi.”
Oysa Diyarbakır’da HDP binası önünde çocuklarının kurtarılmasını bekleyen aileler arasındaydılar. Seslerini duyuramadılar…"
Gazeteci Semra Topçu'nun videosunu izlemek için tıklayın