Gazeteci Nedim Türfent'e 'örgüt üyeliği' suçlamasıyla 7 yıl hapis cezası verildi. Ceza, 'fiilin devamlılığı' iddiasıyla 8 yıl 9 aya çıkarıldı. Gazeteci Türfent’in ilk duruşmasında 24 tanıktan 13’ü ifadelerinde işkence gördüklerini ve zorla ifade verdiklerini beyan etti. Geriye kalan 10’u açık tanık, biri gizli tanık olmak üzere 11 tanıktan 4’ü ise sonraki duruşmalarda ifade vererek işkence altında kendilerine kağıt imzalatıldığını kaydetmişti.
19 aydır tutuklu bulunan Gazeteci Nedim Türfent’in 5’inci duruşması görüldü. Van T Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan Türfent, duruşmaya SEGBİS ile katıldı. Duruşmada konuşan Avukat Harika Karataş, dosyada aleyhte delil kalmadığının altını çizdi. Savcı ise mütalaasını tekrar ederek Türfent’in tutukluluğunun devamını istedi. Mahkeme heyeti kararını açıkladı. Nedim Türfent 'örgüt üyeliği' suçlamasıyla 7 yıl hapse mahkum edildi. Mahkeme ayrıca "suç fiilinin devamlılığı" iddasıyla cezayı 8 yıl 9 aya çıkarıldı.
Van’da 13 Mayıs 2016 tarihinde tutuklanan ve 22.5 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Nedim Türfent’in 5’inci duruşması Hakkari 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. 19 aydır tutuklu bulunan Türfent mahkemeye avukatı Barış Oflas ile birlikte SEGBİS’le katılırken, diğer avukatı Harika Karataş ise duruşma salonunda hazır bulundu. Türfent’in duruşmasını Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral, Bianet muhabiri Özgün Özçer, Bağımsız Gazetecilik Platformu (P24) ve ailesi takip etti.
Savcıdan aynı mütalaa
Kimlik tespitinin ardından duruşmada SEGBİS’le bağlanan tanık dinlendi. Tanık, okunan emniyet ifadesinin kendisine ait olmadığını belirtti, “Emniyet’te bine yakın fotoğraf gösterdiler. Ben 9-10 kişi hakkında teşhis yaptım. Ekrandaki kişiyi tanımıyorum” dedi.
Ardından söz alan Avukat Harika Karataş, aleyhte ifade veren tek tanığın ifadelerinin gerçeği yansıtmadığı belirtti. Karataş “Dosyada aleyhte delil kalmamıştır” diyerek tahliye talep etti.
Tanık ifadesinin ardından esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, Türfent’in tahliyesi halinde kaçma şüphesinin bulunduğunu öne sürerek, tutukluluk halinin devamını ve örgüt üyeliğinden cezalandırılmasını istedi.
Keşke savcı ilk duruşmada mütalaasını verseydi
Savcı mütalaasının ardından söz alan Nedim Türfent, yaklaşık iki yıl önce tutuklandığını hatırlattı. Türfent, “Keşke savcı ilk duruşmada mütalaasını vermiş olsaydı, o zaman yargılama daha hızlı biterdi. Bütün tanıklar mahkeme huzurunda beni tanımadığını belirtti. Sayın savcının mütalaası art niyet içermektedir. Bu mütalaa hukuki bir mütalaa değildir. Savcı, sanki tanıkları mahkeme huzurunda hiç dinlememiş gibi... Savcının mütalaası kolluk kuvvetlerinin hazırladığı fezleke doğrultusunda hazırlanmıştır. Tek tanık dışında tüm tanıklar beni tanımadığını, işkence altında ifade vermeye zorlandıklarını beyan etmişlerdir. Gizli tanık ifadesinde beni bir kampta gördüğünü söylüyor. Bu doğru olsaydı benim HTS kayıtlarım istenir ve bu ispatlanırdı. Ben hiçbir zaman bu kampa gitmedim. Gitmediğimi ispatlamam mümkün değildir. İddia makamı iddiasını ispatlamakla yükümlüdür. Ben gitmediğimi nasıl kanıtlayacağım? Sosyal medya paylaşımlarımın ve haberlerin içinden cümle cımbızlayarak suç oluşturulmaya çalışılmıştır. Oysa bu paylaşımlarımın hiçbiri suç değildir” dedi.
“Ben sadece gazetecilik yaptım”
“Savcılık yapmış olduğumuz savunmaları göz önüne alarak ön yargısız bir şeklide görevini yapmalıdır. Savcı da benim gazetecilik sıfatımdan dolayı yargılandığımı biliyor” diyen Türfent, şöyle devam etti:
“Bizler muhalif gazeteci olduğumuz için içerideyiz. İktidarın değirmenine hiçbir şekilde şu taşımayacağız. Gazetecilik yapmaya devam edeceğiz. Gazetecilik halkın vicdanıdır, bunun aksi bir şekilde haber yapmamız mümkün değildir. Gazetecilik iktidarın üstünde bir kontrol mekanizmasıdır. Ben “Türk’ün gücünü göreceksiniz” haberi yüzünden hedef alındım ve bunun için içerdeyim.
Savcı mütalaasında benimle kolluk kuvvetleri arasında husumet olmadığını söyledi. Doğrudur, benim onlarla husumetim yok. Ancak JİTEM hesabından bana yönelik tehditleri husumet olarak değerlendirmeyeceksek ne olarak değerlendireceğiz?
Bizim mahkemelere olan inancımız devam etmektedir. Böyle bir inanç olmasaydı ölümle tehdit edilirken buralarda kalmazdım. Ben sadece gazetecilik yaptım. Terör örgütüne üyelik suçlamasını kabul etmiyorum, beraatimi talep ediyorum.”
“Nedim Türfent, Metin Göktepe gibi bir son yaşamadıysa kamuoyu baskısı sayesindedir”
Türfent’in savunması sonrası duruşmaya ara verildi. Aranın ardından savunma yapan Türfent’in Avukatı Harika Karataş, iddianamede ve savcı mütalaasında elle tutulur bir şey olmadığını söyledi. Karataş, “Müvekkilim örgüt üyeliğinden yargılanıyor. Nedim’e örgüt üyeliğinin isnat edilebilmesi için örgütten kimlerle hiyerarşik ilişki içinde olduğunun net bir biçimde ortaya konması gerekir. Yargılamanın maddi gerçeği ortaya koyabilmesi için ortada tartışılabilir delillerin olması gerekir. Beşinci celsedeyiz ama tartışılabilir hiçbir delil yok." dedi.
"Nedim Türfent, Metin Göktepe gibi bir son yaşamadıysa bu kamuoyu baskısı sayesindedir" diyen Karataş, hukuksuz olarak alınan tanık ifadelerine tekrar değinmeyeceğini, bunun her duruşmada belirtildiğini vurgulayarak Türfent’in beraatini talep etti.
“İşkence gören tanıklar savcıda hiç mi kanaat oluşturmadı?”
Duruşmaya NedimTürfent’le birlikte SEGBİS’le bağlanan Avukat Barış Oflas ise Türfent’in cezaevinde olmasının tek sebebinin sokağa çıkma yasağı döneminde Yüksekova’da yaptığı haberler olduğunu söyledi.
Oflas, “Biz dosyanın kolluk kuvvetlerince nasıl hazırlandığını tanık ifadelerinden anladık, sayın savcı da bu hususu bilmektedir. Tanıklar ifadelerin işkence altında imzalattırıldığını belirtti. Kimisi dişinin kerpetenle çekildiğini, kimisi tecavüzle tehdit edildiğini anlattı. Sayın savcıda hiç mi kanaat oluşturmadı? Savcı sadece dinlenmeyen tanığın kolluk ifadesine ve aleyhte çelişkili beyan veren tanığın ifadesine dayanarak esas hakkında mütaala hazırladı. Adil bir yargılama yapılarak eldeki delillere ve vicdani kanaate göre karar verilmesini talep ediyorum” diye konuştu.
Ardından Türfent’e hükümden önce son sözü soruldu: “Beni ölümle alenen tehdit ettiler, gitmedim. İnsan için en büyük korku ölümdür, buna rağmen kaçmadım. Adalete güvenim hep vardı. Ne şekilde olursa olsun adaletin tecelli edeceğini düşünüyorum.”
Daha sonra ise duruşmaya karar için ara verildi.
Tanıklar beyanlarını geri çekmişti
Hakkında hazırlanan iddianamede “Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüt propagandası yapmak” iddialarıyla suçlanan Türfent, Yüksekova’da geçen yıl ilan edilen sokağa çıkma yasağı sonrasında yaşanan hak ihlallerini haberleştirdiği için asker ve özel harekat polislerinin kullandığı sosyal medya hesaplarında ölümle tehdit edilmiş ve hedef alınmıştı.
Gazeteci Türfent’in ilk duruşmasında 24 tanıktan 13’ü ifadelerinde işkence gördüklerini ve zorla ifade verdiklerini beyan etti. Geriye kalan 10’u açık tanık, biri gizli tanık olmak üzere 11 tanıktan 4’ü ise sonraki duruşmalarda ifade vererek işkence altında kendilerine kağıt imzalatıldığını kaydetti. Tanıkların beyanları ve delil olarak iddianamede yer alan iddiaların avukat ve Türfent’in savunmasıyla çürütülmesine rağmen mahkeme heyeti tutukluluğunun devamına karar vermişti.