Gündem

Gazeteci Mustafa Hoş'un kitabı 'Big Boss'un toplatılma istemiyle dava açılmasının sebebi ne?

Kitapta yer alan önemli bölümlerden biri olan,16 Mayıs 2013 tarihinde Amerika’daki Obama Erdoğan görüşmesi

27 Şubat 2015 19:58

Gazeteci Mustafa Hoş'un, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı anlattığı kitabı 'Big Boss'un yayınının durdurulması ev toplatılması istemi ile dava açıldı. Davayı açan isim ise, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yakınlığıyla bilinen Hasan Yeşildağ. 

Odatv.com'un haberine göre ise, kitabın toplatılma isteminin; 16 Mayıs 2013 tarihinde Amerika’daki Obama - Erdoğan görüşmesi ile ilgili olma ihtimalinden bahsediliyor. Olay kitapta şu şekilde aktarılıyor; 

"Beyaz Saray Kabine Salonu’na geçildiğinde gergin bir hava vardı. İsrail ile ilişkiler, İran’daki gelişmeler değerlendirildikten sonra nihayet konu Suriye’ye gelmişti. Erdoğan Reyhanlı saldırısı ile başlayıp bölgedeki gelişmeleri sıraladıktan sonra Hakan Fidan’a dönüp, ‘Hakan Bey size son durumu anlatsın’ dedi. Obama’nın yanıtı kısaydı: ‘No... No... Lütfen siz devam edin.’ Erdoğan Esad’ın devrilmesi için askeri çözümün şart olduğunu anlatmaya devam etti. Sonra yeniden ‘Son durumu bir de Hakan Bey anlatsın’ diye bir kez daha söyledi. Obama bu kez parmağını sallayarak bir kez daha ‘No... No...’ dedi sonra. Erdoğan şaşkındı. Duraladı. Kısa bir sessizlik oldu. Sessizliği yine Obama’nın sesi bozdu. Gergin ve biraz da kızgındı. Erdoğan, Hakan Fidan ve Ahmet Davutoğlu’na ‘Sizin Suriye’de ne yaptığınızı çok iyi biliyoruz’ dedi. Bu kez daha büyük bir sessizlik oldu. Obama ayağa kalktı. İşaret parmağını sallayarak ‘We don’t work, no more...’ sözleri ağzından çıktı. Obama hızlı adımlarla salonu terk etti. Tayyip Erdoğan ve salonda bulunan herkes donup kalmıştı. Obama’nın ardından ABD heyeti de salondan çıktı. Erdoğan ve beraberindekiler tek başlarına kalmıştı. Kimse konuşmuyordu. Aradan dakikalar geçti. Gelen giden yoktu. Erdoğan ve heyeti hâlâ bekliyordu. Nihayet bir görevli içeri girdi: 'Toplantı bitti.'

Obama’nın fırçası ve toplantıyı terk etmesinden sonra ne olmuştu? Onu yanıtı da kitapta şöyle yer alıyor:

“Erdoğan şaşkınlığı atlattıktan sonra Başkan Yardımcısı Joe Biden ile bir araya geldi. Biden Erdoğan’a El Nusra gibi aşırı dinci unsurların desteklenmesinden rahatsızlığını bir kez daha iletti. Cenevre görüşmeleri için ‘ipe un sermek’ sözlerinin doğru olmadığını ve böyle giderse her şeyin daha kötüye gideceğini anlattı. Sonra Rose Garden’a geçildi. Obama ve Erdoğan medyanın karşısındaydı. Obama iki ülke ilişkilerine verilen önemden bahsetti. Suriye’de aynı amaç doğrultusunda ortak hareket edileceğini söyledi. Sıra Erdoğan’a gelmişti. Erdoğan bir gün önce ABD’nin öncülük ettiği 2. Cenevre Görüşmeleri için ‘ipe un sermek’ demişti. Şimdi ne diyecekti? Erdoğan, ‘Özellikle BM Güvenlik Konseyi’nin atacağı adım veya bu Cenevre süreci önem arz ediyor. Bunları aramızda değerlendireceğiz' diyordu."

Mustafa Hoş kitapta, Tayyip Erdoğan’ın oğlu Burak Erdoğan’ın Sevim Tan Ürek’in ölümüne yol açtığı kazayı gündeme getirip bilinmeyenleri de yazdı. Hoş, kitabında Erbakan’ın Erdoğan hakkında söylediklerine de yer verdi.

 

Peki Yeşildağ ile ilgili olarak kitapta neler yazıyor?

 

Kitapta Yeşil Kuşak Ülkücüleri bölümünde Yeşil Kuşak Ülkücüleri’nin Tayyip Erdoğan’la yollarının nasıl kesiştiği anlatılıyor. Pınarhisar Cezaevi’nde Tayyip Erdoğan’ın korumalığını yapan Hasan Yeşildağ, Yeşil Kuşak Ülkücüleri ile bağlantısının da kilit ismi. Hasan Yeşildağ’ın Abdi İpekçi suikastı ile başlayan suç tarihinin tüm detayları da Big Boss’ta ayrıntılarıyla yer alıyor. Kitapta 2006 yılında Mehmet Ali Ağca’nın hukuksuz bir biçimde serbest bırakılması ve sonra tekrar gözaltında alındığında kardeşi Adnan Ağca “Başbakanın gizli kasası Hasan Yeşildağ, her gün gizli gizli görüşme yapıyorlar, Mehmet Ali Ağca’nın suç ortağı Hasan Yeşildağ “ sözleri de bulunuyor. Kitapta Yeşil Kuşak Ülkücüleri arasında tartışmalı bir helikopter kazasında ölen Muhsin Yazıcıoğlu, Abdi İpekçi suikastı sanığı Musa Serdar Çelebi, Adana Emniyet Müdürü Cevat Yurdakul’u öldüren Muhsin Kehya, Erdoğan hapisteyken Pınarhisar Cezaevi’ni ziyaret eden Sedat Peker, MHP Genel Başkanlığı’na aday olan ve sonra AKP Milletvekiki adayı olan Ramiz Ongun adları geçiyor. Kitapta Erdoğan’ın en yakın adamlarından Hasan Yeşildağ’ın Abdullah Çatlı, Tevfik Ağansoy ile illişkileri de anlatılıyor. Erdoğan’ın ülkücülerle olan ilişkisi için en çarpıcı bölümde Adnan Şenses’in açıklamaları var. Sayfa 33’teki bölüm şöyle ;

“İkimiz de Kasımpaşalıyız. Çocukluğunu bilmem ama top oynadığı yıllardan beri tanırım. Benim onu sevmemin nedeni İstanbul’a iyi bir belediye başkanı olmasıdır. Başkanlık döneminde İstanbul için çok şey yaptı ve her şeyden önemlisi bunları tarafsız bir kimlikle yaptı. Ben onu tanıdığım zaman Milliyetçi Hareket Partisi’nde gençlik kolları başkanıydı. Tabii. Bilmiyorsunuz. Belediye başkanlığı döneminden evvel orada gençlik kolları başkanıydı, sonra Refah’a geçti. 1985 yılından önce MHP gençlik kolları başkanlığı yaptı.”