Yasadışı Marksist Leninist Komünist Parti'nin (MLKP) yöneticisi olduğu suçlamasıyla bir kez müebbet ve 800 yıla kadar hapis cezasına mahkum edilen gazeteci Füsun Erdoğan, "Polis hazırladı, savcı gözünü yumdu, mahkeme sorgulamadı. Ortaya bir hukuk cinayeti çıktı" dedi.
Gazeteci Füsun Erdoğan dün tahliye edildikten sonra Radikal'den İsmail Saymaz'a konuştu.
Füsun Erdoğan, yargılandığı mahkemenin başkanı Ömer Diken’i eleştirerek, “Bana verilen cezayı hesaplamak için masaya oturdum. Tam üç saatimi aldı. Peki Ömer Diken (Mahkeme Başkanı’nı kastediyor) sen bu kararı bir buçuk saatte nasıl yazdın? Bizimle dalga geçiyorlar” diyor. Erdoğan, asıIsız delillerle mahkum edildiğini savunarak, “Polis hazırladı, savcı gözünü yumdu, mahkeme sorgulamadı. Ortaya bir hukuk cinayeti çıktı” diye konuşuyor. Erdoğan, en büyük hayalinin, hakim ve savcıların adliye önünde “Adalet istiyoruz” yazılı bildiri dağıtmaları olduğunu kaydediyor.
'Tahliye beklemiyordum'
Füsun Erdoğan, kararını sürpriz bulduğunu ifade ederek, “Bu kararı beklemiyordum. Haksızlığa uğradığımdan ve çifte standart uygulandığından yüzde bir milyon emindim. Sadece Anayasa Mahkemesi’nden bir şey çıkmasını bekliyordum. Hakkımda yürütülen kampanyanın olumlu sonuç verdiğini düşünüyorum” diyor.
Emniyet tarafından hazırlanmış hukuksuz delillerle yargılandığını ve karar verildiğini savunan Erdoğan, “Delil dedikleri her şey toptan hikaye. Mahkeme heyeti bunları polisin hazırladığını benden daha iyi biliyordu. Nasıl, 1990’lı yıllarda ‘Şu alınacak ve kaybedilecek’ diyor ve kaybediyorlarsa, bizim için de bugün ‘ Ceza almalı’ dediler ve davaya monte ettiler. Polis hazırladı, savcı gözünü yumdu, mahkeme sorgulamadı. Ortaya bir hukuk cinayeti çıktı” diye konuşuyor.
'En büyük hayalim'
Erdoğan, tahliye ve beraat verilmesini beklerken, bir kez müebbet, 789 yıl 7 ay hapis ve bir buçuk milyon liraya yakın para cezası verildiğini vurguluyor. Erdoğan, şöyle diyor:
“Cezaevindeki komutanlar ve gardiyanlar bile şok oldu. Çünkü onlar beni uğurlamak için bekliyormuş. ‘Ben bunu kabul etmeyeceğim’ dedim. ‘Bu memlekette herkesin payına birşey düştü, benim payıma da haksız şekilde bu ceza düştü’ dedim. İki gün sonra, bana verilen bu cezayı hesaplamak için masaya oturdum. Tam üç saatimi aldı. Seri çalışmama rağmen cezamı hesaplayabilmem üç saat sürdü. Peki Ömer Diken (Mahkeme Başkanı’nı kastediyor) sen bu kararı bir buçuk saatte nasıl yazdın? Bu kadar asbürt birşey olmamaz. Bizimle dalga geçiyorlar.”
En büyük hayalinin, hakim ve savcıların adliye önünde “Adalet istiyoruz” yazılı bildiri dağıtmaları olduğunu kaydeden Erdoğan, “Ben hukuk mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim. O kadar haksız yere ceza almış insan var ki. Çoluk çocuğa onlarca yıl ceza dağıtmışlar” diyor.