Cumhuriyet yazarı Murat Ağırel, eski AKP milletvekili Şükrü Ayalan’ın, İstanbul 1. Aile Mahkemesi’ne başvurarak, “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” kapsamında kendisine karşı tedbir aldırmasına bugünkü yazısında yanıt verdi.
Ortaya çıkardığı ilaç sektöründeki skandallarla ilgili yazıları nedeniyle Ayalan’ın, kendisini susturmak için önce engelleme kararı aldırdığına, ancak iftira davası açamadığına dikkati çeken Ağırel, “Bununla da yetinmedi, aile mahkemesine başvurdu" dedi. Ağırel, “Siz hiç yazı yazarak birine şiddet uyguladınız mı? Gazetecilerin sesini kısmak için yeni bir yöntem buldular bugünlerde. Üstelik o kadar kadın şiddete uğruyorken onların hakkını kullanarak yaptılar bunu. Mesela ben yazı yazarak şiddet uygulamışım! Şaka değil vallahi gerçek. Hem de bir kadına değil yazılarımda bahsettiğim AKP’li eski bir erkek milletvekiline” diyerek duruma tepki gösterdi.
“Yargı camiasına sordum, gazetecilik meslek örgütlerine sordum, meslek büyüklerime sordum. Örneği yok” diyen Ağırel, şunları kaydetti:
“Trajikomik bir durumla karşı karşıyayız. Çünkü kadınların sokak ortasında katledildiği canım ülkemde yapılan başvurulara kayıtsız kalan aile mahkemeleri bir erkeğin başvurusunu hemen aynı gün karara bağlayıp uzaklaştırma kararı veriyor. Baştan sona rezalet. Yazı ile şiddet uygulamışım yani ben. Kısaca bunu anlıyorum. Belgeleri ile yaptığım haberin engellenmesi için hukukun nasıl aparat olarak kullanıldığını ve seçimler sonrası basının neleri beklediğini görmemiz açısından canlı kanlı örnek elimizde duruyor.
Geçiniz efendim basın özgürlüğünü... Bal gibi bunun adı hukuk yolu ile sansürdür. Basın özgürlüğünün olmadığının, AKP iktidarının yargıyı araç gibi kullandığının en somut örneklerinden biri olarak tarihe geçti bu karar. Yazmaktan imtina mı edeceğim? Hayır tabii ki.”
Yazının tamamını okumak için tıklayın.