Hayyam Garipoğlu’nun 'Burgaz Rakı ihalesi' iptal davasının dilekçesi, TMSF’de soruşturma açılmasına neden oldu.
Sümerbank’ın içini boşalttığı ve borçlarını ödemediği gerekçesiyle şirketlerine el konulan Hayyam Garipoğlu’nun, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) Burgaz Rakı ihalesinin iptali için açtığı davanın dilekçesi, TMSF’de soruşturma açılmasına neden oldu.
İstanbul 3. İdare Mahkemesi’ne Hayyam Garipoğlu’nun avukatı Emine Başer tarafından verilen 2 Eylül tarihli dilekçede, iptal istemi gerekçeleri sıralanırken, “Fon Kurulu’nun ihaleyi iptal ettiği müvekkilime (Hayyam Garipoğlu) şifahi olarak iletilmiştir” deniliyor.
Mahkemenin açıklama istemesi üzerine dilekçedeki ifadeleri gören TMSF, bir iptal kararı olmadığı halde, Garipoğlu’na böyle bir ‘şifahi’ bilginin nasıl verildiğini soruşturuyor. Garipoğlu’na ait Burgaz Rakı’ya TMSF el koymuş, 5 Ağustos 2009’daki satış ihalesi Mey İçki’de kalmış, ihalenin onaylandığı 29 Ağustos’ta açıklanmıştı.
Hayyam Garipoğlu’nun avukatının mahkemeye verdiği dilekçede, evrak sayısı da verilerek (K.21.08. FK.08.09-783) aslında ihalenin 21 Ağustos 2009’da iptal edildiği, bu iptal kararının TMSF ilgili birimlerine, “TMSF İkinci Başkanı Şakir Ercan Gül’ün imzasını taşıyan belge ile bildirildiği” ifade ediliyor. Dilekçede, tırnak içinde olduğu için Şakir Ercan Gül’e ait olduğunu düşündüren şu ifadeler yer alıyor :“Satış ihalesi değerlendirilerek, Fon tarafından iptal edilmiştir. Gerekli evrakın düzenlenerek, Fon Kurulu Başkanlığı’na iletilmesi emrolunur.”
‘Böyle bir karar yok’
Avukat Başer, dilekçenin devamında, yukardaki ifadelere atıf yaparak, “İlgili birimlere, ihalenin iptal edildiği talimatı verilmiş ve karar sonucu şifahi olarak müvekkilime (H. Garipoğlu) bildirilmiştir” diyor.
Dilekçedeki bu ifadeler TMSF’yi harekete geçirdi. Fon yetkililerinden alınan bilgiye göre, ihaleden sonra, 13 Ağustos’taki Fon Kurulu toplantısında iptal ve onayı yönünde 3’e 3 oy çıktı. 21 Ağustos’ta gerçekleşen ikinci toplantıda satışa onay çıktı. Dolayısıyla Şakir Ercan Gül’ün imzasıyla birimlere ‘iptal kararı’ bildirimi yapılması mümkün görünmüyor. TMSF yazışmaları arasında, dilekçede belirtilen sayı numaralı bir evrak da bulunmuyor. Garipoğlu’na bir bilgi verilmiş olsa dahi, dilekçedeki ‘şifahi’ bilgilerin, gerçekleşen durumla örtüşmemesi TMSF’nin önüne çözülmesi gereken ilginç bir durum çıkardı. Soruşturmada bu soruların yanıtı aranıyor.
Soruşturmaya boyut kazandıran bir başka gelişme de Emniyet’in TMSF’ye yaptığı bildirimle geldi. Münevver Karabulut cinayeti nedeniyle teknik takipte olan Hayyam Garipoğlu’nun Fon binasına gitmesinden hareket eden cinayet masası görevlileri, TMSF ile temaslarında, Garipoğlu’nun 21 Ağustos’ta TMSF binasına geldiğini belirtti.
Ziyaret kayıtlarında da Garipoğlu’nun 21 Ağustos saat 11:04’te görüşme amaçlı giriş yaptığı görülüyor.
Burgaz Rakı trafiği
5 Ağustos 2009: Burgaz Rakı ihalesi yapıldı, (62.5 milyon dolar bedelle Mey İçki’de kaldı.)
13 Ağustos: Fon Kurulu’nda iptal ve onay yönünde 3’e 3 oy çıktı, karar alınamadı.
20 Ağustos: Fon Kurulu, bütün üyelerinin (7 üye) katılımıyla ihaleyi tekrar değerlendirdi, satışına onay verdi.
21 Ağustos: Ziyaret kayıtlarına göre Garipoğlu, TMSF’ye giderek, görüşme yaptı.
28 Ağustos: Garipoğlu’na “ihalenin iptal edildiği bilgisi verildi” ulaştı.
29 Ağustos: TMSF Fon Kurulu Burgaz’ın Mey’e satışına onay kararını açıkladı.
‘Belgeyi göstersin,yoksa dava açarız’
TMSF’den bir yetkili, konu hakkında hazırlanan soruşturma raporunun tamamlanmadığını, kurulda ele alındığını belirtti. TMSF 2. Başkanı Şakir Ercan Gül’ün ihalenin iptal edildiğine dair bir belge imzalamadığı ve Hayyam Garipoğlu’na vermesinin de söz konusu olmadığı yönüde bir açıklaması olduğunu belirten aynı yetkili şöyle dedi: “Hayyam Garipoğlu mahkemeye bu belgeyi vermemiş. Biz olayı soruşturuyoruz. Böyle bir belge var mı diye bakıyoruz. Ama şu ana kadar kayıtlarda böyle bir belgeye rastlanmadı. Garipoğlu bunu neye dayanarak iddia ediyor anlamıyorum.
Garipoğlu 21 Ağustos 2009’ta TMSF 2. Başkanı ile görüşmüş ama herkes her konuyu görüşebilir. Eğer Garipoğlu elinde bir belge varsa ve mahkemeye ibraz ederse gereği yapılır. Yok eğer elinde böyle bir belge yoksa hakkında suç duyurusunda bulunulacak.”