Birgün yazarı Erk Acarer'in, dün (22 Temmuz 2017) "Fotoğraftaki Kim? Kuzu’yu, Fetö’ye götüren kişiye İBB’den onur gecesi" başlığıyla yayımlanan yazısına Galatasaray Üniversitesi'nden bir grup öğretim elemanı tepki gösterdi.
Bahsi geçen yazıda, AKP İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu ile darbe girişiminin planlayıcısı olmakla suçlanan Fetullah Gülen'i bir araya getirdiği iddia edilen Prof. Dr. Kenan Gürsoy adına düzenlenecek "saygı gecesi"nin son anda iptal edildiği öne sürülüyordu.
TIKLAYIN - Kuzu ile Gülen'i bir araya getirdiği iddia edilen Prof. Dr. Kenan Gürsoy'a saygı gecesi iptal edildi
Galatasaray Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi'nde görevli bir grup öğretim elemanı tarafından, Birgün'deki yazıyı yayımlayan T24'le de paylaşılan açıklama şöyle:
"Türkiye’de tarafsız ve araştırmacı haber yapma iddiasını halen taşıyan birkaç gazeteden biri olan Birgün Gazetesi’nde, 22 Temmuz 2017 tarihinde Erk Acarer imzasıyla ve “Fotoğraftaki Kim? Kuzu’yu, Fetö’ye götüren kişiye İBB’den onur gecesi” başlığıyla yayımlanan haberin, Galatasaray Üniversitesi’nde halen çalışmakta olan bizleri çok şaşırttığını ve üzdüğünü belirtmek isteriz. Türkiye'de 20 Temmuz 2016’da OHAL’in ilanıyla birlikte başlayan ve keyfi bir biçimde sürmekte olan cadı avına, Birgün gazetesinin de katılacağını beklemezdik doğrusu.
"Bahsi geçen haberde; 1997 yılında çalışmaya başladığı Galatasaray Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi’nde, Vatikan Büyükelçiliği’ne getirildiği 2009 yılına kadar, bazılarımızın meslektaşlık ilişkisi bazılarımızın da hoca-öğrenci ilişkisi temelinde bir arada bulunduğu, yakından tanıma fırsatı bulduğu Kenan Gürsoy hakkında, maddi dayanakları olmayan bir takım iddiaların ileri sürüldüğünü üzülerek gördük.
"Kenan Gürsoy’un dinler arası diyalogu sağlamak üzere faaliyet ve görevlerde bulunmuş olmasını, hiç bilinmeyen bir gerçeği ifşa etme iddiasıyla veren haberi okurken şaşırdık. Zira tasavvuf ve fenomenoloji alanında eserler vermiş olan Kenan Gürsoy’un çalışmalarından herhangi birine göz atmak, onun kavrayışında dinler arası diyalogun ne denli önemli bir yer tuttuğunu görmek için yeterli olurdu. Türkiye Devleti dinler arası diyalog meselesini gündemine aldığı dönemde, Gürsoy’a bu politikaya katkı sunması için çağrı yapmış ve o da bu çağrıyı olguların da işaret ettiği gibi olumlu yanıtlamıştır. Fotoğrafları yayımlanan görüşmeler de bu bağlam içinde gerçekleşmiş, Vatikan Büyükelçiliği görevini de bu çerçevede üstlenmiştir. Zaten dinler arası diyaloğun devletin gündeminden düşmesiyle birlikte Kenan Gürsoy'un çalışmalarına ihtiyaç kalmadığı düşünüldüğünden olacak, 2014 yılından bu yana da kendisine herhangi bir resmi görev teklif edilmemiştir.
"Bu talihsiz haberde, “Gürsoy’un, solcu, demokrat, devrimci öğrenci sevmediği ve üniversiteden atılmasına sebep olduğu öğrenciler bulunduğu” ileri sürülmüştür. Bu konuda net konuşabiliriz: Kenan Gürsoy, 1997’den 2012’ye kadar çalıştığı Galatasaray Üniversitesi’nde, herhangi bir meslektaşına ya da öğrencisine görüşleri kendisininkilerle uyuşmuyor diye bir yaptırım uygulamamış, kimseyi cezalandırmaya çalışmamıştır. Tam tersine, kendisiyle dünya görüşü bakımından neredeyse 180 derece zıt olan bizler kendisini her görüşe saygılı, yöneticiliği süresince demokrat davranıştan ödün vermeyen bir meslektaşımız, hocamız olarak tanıdık. Zaten haberde iddialar temellendirilmemiş, iddialara konu olan olayların taraflarının görüşlerine başvurulmamıştır. Öyle olunca haberin yandaş medyada her gün onlarcasına rastladığımız ihbar amaçlı “çamur at izi kalsın” mantığıyla hazırlanan haberlerden bir farkının kalmadığını üzülerek belirtmek isteriz.
"Zor dönemlerden geçiyoruz. Türlü adaletsizlikler üreten otoriterleşme dönemlerinde, halen tarafsızlık ve objektiflik iddiasındaki bir avuç medya kuruluşunun da sağduyusunu kaybetmemesini, ihbarcılık anlamına gelen haberlerden uzak durarak yeni adaletsizliklere yol açmamasını ve gazeteciliğin temel ilkelerine saygı göstererek haberin düzeltilmesini veya bu eleştirimize gazetenizde yer verilmesini bekliyor, gereğini rica ediyoruz."