Gaffar Okkan suikastı sanığı, Yargıtay'ın bozma kararı üzerine tutuklanması istenince, yakalama kararından bir gün sonra askerliğini yaptığı birlikten firar etti.
Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan ve 5 koruma polisinin şehit edildiği, 6'sının da yaralandığı suikasta katıldığı iddiasıyla dava açılan Şener Dünük, hakkında yakalama kararı çıkarıldığını duyunca askerliğini yaptığı Tekirdağ Malkara'daki birliğinden firar etti. Diyarbakır'da 24 Ocak 2001 günü korumalarıyla birlikte pusuya düşürülerek şehit edilen Emniyet Müdürü Gaffar Okkan suikastının ardından 6 Ekim 2001'de barındığı hücre evinde yakalanan Şener Dünük, yargılama sonucunda suikasta doğrudan katıldığı belirlenemedi ancak Hizbullah örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı ve tutuklu kaldığı 5 yıl cezasını karşıladığı için serbest bırakıldı. Sabah gazetesinin haberine göre, karara itiraz eden savcı, Dünük'ün suikasta katıldığına dair ciddi delillerin bulunduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin verdiği kararın yanlış olduğunu, Şener Dünük'ün suikasta katıldığı yönünde yeterli delil bulunduğunu belirterek, sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini istedi. Yargıtay'ın bu kararı üzerine dosyayı yeniden incelemeye alan mahkeme Dünük ile birlikte yargılanan bir diğer suikast zanlısı V.Ş.'yi 6 Ekim günü tutukladı. Mahkeme aynı gün, 4 aylık asker olan Şener Dünük hakkında da yakalama kararı çıkardı ve birliğine yazı yazarak tutuklanıp geçici olarak askeri cezaevine konulmasını ve sevkinin Diyarbakır'a yapılmasını istedi. Yargıtay'ın istemi doğrultusunda hakkında yakalama kararı çıkarıldığını öğrenen Şener Dünük, Malkara'daki birliğinden, yakalama kararından bir gün sonra 7 Ekim'de firar ederek kayıplara karıştı. Şener Dünük'ün askerliğini yaptığı Tugay Komutanlığı'nca mahkemeye yazı yazılarak, "Adı geçenin tutuklanması, firar ettiğinden dolayı gerçekleşememiştir" denildi.
"Suikasti Jitem yaptı"
Dünük'ün avukatı ise mahkemeye itiraz dilekçesi vererek "PKK itirafçısı ve JİTEM tetikçisi Muhsin Gül Diyarbakır'da Gaffar Okkan'ın talimatıyla gözaltına alınmıştır. Gül sorgusunda JİTEM'in tüm faaliyetlerini detaylı anlatmıştır. Daha sonra serbest kalınca JİTEM bu kişiyi 'Bizim sırlarımızı polise anlattı' diyerek infaz etmiştir. Gaffar Okkan'ın JİTEM'in şehirdeki yasadışı faaliyetlerine engel olduğu için JİTEM tarafından öldürüldüğünü halen İsveç'te yaşayan Abdulkadir Aygan açıklamaktadır. Benim müvekkilimin bu suikastla ilgisi yoktur. Olsaydı serbest kaldıktan sonra okuluna devam etmek için dava açmazdı ve askerliğini yapmak için Tekirdağ'a gitmezdi" görüşünü ifade etti. İstanbul Beykoz'da örgüt lideri Hüseyin Velioğlu'nun 17 Ocak 2000'de öldürülmesine misilleme olarak Hizbullah tarafından öldürüldüğü ileri sürülen Gaffar Okkan suikastının ardından başlayan operasyonlarda suikastta bizzat silah kullandıkları ve gözcülük yaptıkları ileri sürülen 11 zanlı yakalandı. Suikastın faillerinden Hasan ve Hüseyin Sarıağaç adlı kardeşler ile Şafi Demirdağ ve Bedri Esmer ise polisle girdikleri çatışmalarda öldürüldü. Yargılaması yapılan 11 sanıktan 3'ünün suikasta katıldıkları sabit görüldü ve cezaları Yargıtay'da onandı. 7 Hizbullah tetikçisi halen suikasta katıldıkları gerekçesiyle aranıyor.
Karardan bir gün sonra kaçtı
Harran Üniversitesi'nde coğrafya öğretmenliği okuyan Şener Dünük serbest kaldıktan sonra öğrenimine kaldığı yerden devam edebilmek için İdare Mahkemesi'ne dava açmış, ancak bu davası reddedilmişti. 4 aylık asker olan Dünük, Yargıtay'ın suikasta doğrudan katıldığı yönündeki görüşünün ardından çıkarılan yakalama kararından bir gün sonra Malkara'daki birliğinden firar etti.