Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın imzasıyla 18 Şubat 1952 yılında NATO'ya katıldığını belirterek, "Bu imzayla birlikte, ülkemizin kaos, iç karışıklıklar, ekonomik sıkıntılar ve darbeler dönemi de başlamış oldu. Tam altı darbe ve sayısız askerî muhtıra.
Sonuncusu, ABD’nin ordumuza soktuğu FETÖ’cü askerleriyle yaptırmak istediği 15 Temmuz’du.
Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’un önceki gece CNN’de ülkemiz dâhil diğer ülkelerdeki tüm darbeleri planlamış kişilerden biri olduğunu itiraf eden konuşmasında da bunu tekrar teyit etmiş olduk... ABD ülkemizde yaptığı darbelerle ya dış politikamızı dizayn etti ya da ekonomik gidişatımızı. Millî uyanışa karşı da on binlerce şerefsiz satılıktan oluşan bir ordu kurdu ABD. İşte onlar; ABD’nin ve NATO’nun ülkemizdeki askerleri 15 Temmuz gecesi ülkemizi işgal etmek istedi." diye yazdı.
19 Temmuz'da Astana sürecinin devamı olarak toplanacak Tahran Zirvesi'nde Putin ve Erdoğan'ın bir araya geleceğine işaret eden Uğur, "NATO’dan çıkışımız bugünden yarına pat diye gerçekleşmeyecek şüphesiz. Ama ülkemizin stratejik düşmanı hâline gelen ABD’nin majör güç olarak domine ettiği bu ittifakın ülkemizin geleceği açısından artık bir tehdit olduğu aşikâr. Bunun sebeplerini de yaşanılan son 70 yılda idrak etti bu millet. Türkiye’deki millî şuur ve şahlanış devam ettiği sürece de bu ihtimal giderek gerçekleşebilir hâle gelecek ve öyle bir noktaya varılacak ki bakmışsınız artık NATO diye bir pakta ihtiyaç kalmamış." ifadelerini kullandı.
Yazının tamamı için tıklayın...