Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Doğu Akdeniz'de yaşanan gerilimle ilgili yaptığı açıklamada, Yunanistan'ın kara sularını 12 mile çıkarmak istemesini "savaş sebebi" olarak değerlendirdi.
Anadolu Ajansı'na bir röportaj veren Oktay, "Ne pahasına olursa olsun Türkiye haklarını koruyacaktır" ifadelerini kullandı:
"Kıbrıs'ta ve kara suları çerçevesindeki yine Kıbrıs Türkü'nün haklarını koyacaktır. Aynı şekilde Doğu Akdeniz'in her bir metrekaresinde, o suyun her bir metreküpünde haklarını koruyacaktır.
"[Yunanistan'ın kara sularını] 12 mile çıkardık, çıkarmadık, olayı var ya. Bizim de hadi çıkarın nasıl çıkarıyorsunuz? 12 mile çıkardığınızda .... Meclis'imizin çıkardığı bir yetki var, savaş sebebidir. Bugün de arkasında durduğumuz ve bugün de o yetkinin hâlâ geçerli olduğu bir yapıdır.
"Lozan'da da bunu çizmişler zaten, 3 mil. Şimdi 'Onunla da yetinmem.' diyor. Ne yapacaksın? '12 mile çıkaracağım.' Bunu kabul etmemizi mi bekliyorsunuz? Bu savaş sebebi olmayacak da ne olacak? Cumhurbaşkanımız da bunu söylüyor zaten. Elimizden kaza çıkmaz. 'Kazara falan' diyorlar ya gerekeni yaparız. Burada Türk milleti olarak biz gerekeni yapmayacaksak nerede yapacağız? Burada biz gerekeni yapmayacaksak hakkımızı aramayacaksak nerede arayacağız?"
"Ey Macron, sen kimsin?"
1960 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kuruluşunda imzalanan anlaşmayı hatırlatan Oktay, Fransa'nın Kıbrıs'taki tutumunu da eleştirdi:
"60 Anlaşması diyoruz, Fransa geliyor Fransa buraya uçak koyuyor. Neyin uçağını getiriyorsun kardeşim, hangi savaş gemilerini getirmeye çalışıyorsun? Sen kimsin? Ey Fransa sen kimsin? Ey Macron, sen kimsin? Türk milletini ve Türkiye'yi tanımamışsın. Sen garantör ülke değilsin. Garantör ülkeler belli. Türkiye'dir, Yunanistan'dır, İngiltere'dir. AB tarafsız değil ki. Bugün Merkel'in açıklaması da öyle. Nasıl oturup da biz şimdi bunları konuşacağız? Türkiye net tavır koymak durumunda. Biz de onu yapıyoruz. Cumhurbaşkanımızın yaptığı da söylediği de budur.
"Hakkaniyet bekliyoruz. Bu hakkaniyet çerçevesinde de Türkiye'nin geri adım atmasını kimse beklemesin. Buna saygı duyulsun diyoruz."