Paris'te bu yıl 1 Mayıs İşçi Bayramı'nda meydanlar emekçilerin kutlamalarının yanı sıra, siyasi tercihlerin ağırlıklı olarak tartışıldığı alanlara döndü.
Zira bir haftadan kısa bir süre içinde ülke cumhurbaşkanını seçecek ve sol eğilimli sendikaların üyelerinin çoğu istedikleri adayın yarışta kalamamasından şikayetçi.
İkinci turu 7 Mayıs'ta düzenlenecek cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Elysee Sarayı'na Marine Le Pen'in mi yoksa Emmanuel Macron'un mu yerleşeceği belli olacak.
Hafta başındaki anketlere göre sandığa gideceğini söyleyen seçmen arasında, 'ne sağcı ne de solcuyum' diyen Macron, yüzde 61 oy oranıyla yarışı önde götürürken, aşırı sağcı Le Pen'in yüzde 39'da kaldığı görülüyor.
Ama Fransa'da seçmenin yüzde 40'a yakını, her iki liderin de ülkeyi yönetebilecek nitelikte olmadığı görüşünde.
Dolayısıyla Pazar gününe kadar oranın ne derece değişeceği, kararsızlar kadar hiçbir adaylarının ikinci tura kalamadığı sol seçmenin yapacağı tercihe de bağlı olacak.
Sol kanatta, yüzde 6 oy oranıyla beşinci sırada kalan Sosyalist Parti adayı Benoit Hamon, ilk turda sonuçlar belli olur olmaz Macron'u destekleyeceğini söyledi.
İlk turda yüzde 19,58'le dördüncü sırada yer alan ama oy oranını önceki seçimlere kısayla yüzde 8 artıran Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turuna kalamayan 'Boyun Eğmeyen Fransa' hareketinin solcu lideri Jean-Luc Mélenchon'un destekçileri ise önce sessiz kaldı, ilk turdan beş gün sonra da YouTube sayfasından 'Marine Le Pen'e oy vermeyeceğini' duyurdu.
Bu açıklaması, seçmenlerine üç seçenekten biri için tercih yapmalarına işaret ediyordu: Çekimser kalıp sandığa gitmemek, beyaz oy kullanmak, Macron'a destek çıkmak. Fransa'da 'beyaz oy', sandığa boş beyaz kağıt veya boş zarf atarak demokratik hakkını savunduğunu göstermek ama adayların hiç birini desteklemeyerek sisteme karşı bir duruş sergilemek anlamına geliyor.
Fransız medyası, ilk turda yaklaşık 7 milyon oy toplayan Mélenchon'un 'beyaz oy çağrısı yapıp yapmadığını' tartışırken, solcu siyasetçi 30 Nisan'da TF1 televizyonuna verdiği röportajda konumunu biraz daha netleştirdi:
"Duruşumda bir belirsizlik yok (...) Ulusal Cephe'ye oy vermeyeceğim, Ulusal Cephe'ye karşı mücadele veriyorum. Beni dinleyen herkese sesleniyorum: Ulusal Cephe'ye oy pusulası sağlayarak çok korkunç bir hata yapmayın. Zira ülkeyi kimsenin ucunu göremediği bir utanca itmiş olursunuz."
Mélenchon'un bu açıklaması seçmeninin tercihini de doğrudan etkilemiş gibi görünüyor.
Paris'te 1 Mayıs İşçi Bayramı ve 'Le Pen karşıtı gösteri' için Place de la République'te (Cumhuriyet Meydanı) toplanıp Bastille Meydanı'na yürüyen kalabalık arasında yerini alan 'Mélenchon'cular'ın çoğu Marine Le Pen'e engel olmak için Macron'a oy vereceklerini söylüyor.
Lise öğretmeni Fabienne Bellin de bu görüşte:
"İlk turda Mélenchon'a oy verdim ama ikinci turda büyük ihtimalle, Ulusal Cephe seçilmesin diye Macron'a oy vereceğim. Ama bu, Macron'un projelerine, yaptığı siyasete destek verdiğim anlamına gelmez. Yalnızca Le Pen'e 'baraj olsun' diye yapacağım."
"Bazıları Macron'a oy vermemek için çekimser kalmanın daha etkili olacağını düşünebilir. Ben de, Macron'u dinlediğim her geçen gün ona oy vermeyi daha az istesem de, risk alabilecek durumda değilim. Dolayısıyla haftaya Macron'a oy vereceğim ama onun siyasetine değil."
Çocuk bakıcısı Jennyfer de 'kötünün iyisini' seçmek zorunda kaldıklarını söylüyor:
"Hiç biriyle aynı fikirde değilim. İlkinde Mélenchon'a verdim ama ikinci turda Le Pen'e vermeyeceğimi biliyorum. Macron'a da vermek istemiyorum ama başka seçeneğimiz yok."
Cumhuriyet Meydanı'nda Jennyfer'in yanında oturan emekli öğretmen Veronique Carles, Marine Le Pen ve babası Jean-Marie Le Pen'in suratlarının birleştirildiği maskeyi elinde tutup, eliyle maskeye 'Hitler bıyığı' yapıyor.
O da ilk turda Mélenchon'a oy vermiş. İkinci tur için tercihini anlatıyor:
"İkincisinde maalesef Macron'a vereceğim ama tabii ki Le Pen'e engel olmak için. Marine Le Pen'e oy veren insanların hiç tarih kitabı açıp okumadığını düşünüyorum."
Sistemi ve siyaseti protesto için 'beyaz oy' kullanacak ya da çekimser kalacakların da sayısı az değil.
Eğitimci Francis Rodriguez, ilk turda oyunu solcu ve sendikacı aday Philippe Poutou'dan yana kullanmış, şimdi ise "her iki adaya tepkili" olduğu için büyük ihtimalle 'beyaz oy' kullanacağını ya da çekimser kalacağını söylüyor.
Otomotiv sektöründe çalışan, işçi sendikası üyesi Claude da aynı görüşte:
"İlkinde (komünist) Nathalie Athaud'ya oy verdim. İkincisinde de ona oy vereceğim. Yani 'beyaz oy' kullanacağım. Çünkü 'sıtma ve kolera' arasında, yani Le Pen ve Macron arasında seçim yapmamız gerekiyor. Ben ikisine de vermek istemiyorum. Her ikisinden de korkuyoruz."
"Le Pen yabancıları hedef alıyor ama yabancılar arasında işçiler var, ben de onlarla beraber çalışıyorum. Macron da televizyonda gördük, Whirlpool gibi fabrikaları kapatıyor ve 'önemli değil' diyor. Biri sıtma diğeri kolera."
Mélenchon'un 'Boyun Eğmeyenleri' İşçi Bayramı'nda da çalışıyor, afişler posterler asıp hareketlerini Haziran ayındaki genel seçime hazırlıyor.
Geleneksel Sosyalist Parti'nin gücünü kaybettiği cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Mélenchon'un 'Boyun Eğmeyen Fransa' hareketi sol kanatta en güçlü oluşum olarak öne çıkıyor.
Seçmenleri de, her ne kadar cumhurbaşkanlığı yarışında kendilerini temsil eden aday olmasa da temsil ettikleri oy oranıyla Elysee'ye gidecek isim için belirleyici olacak gibi görünüyor.