Gündem

Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçiminin favorisi François Fillon kimdir?

Fillon, Nicolas Sarkozy ve Alain Juppé'yi geride bırakmayı başararak Fransa'da merkez sağın cumhurbaşkanı adayı oldu

28 Kasım 2016 16:42

Hugh Schofield

Hobileri arasında otomobil yarışları, dağcılık ve boğa güreşi bulunan bir adam aynı zamanda nasıl bu kadar sakin, mükemmel ve vakur olabilir?

Fransa'nın muhtemel ve müstakbel cumhurbaşkanı François Fillon'un en gizemli yanını da bu sorunun yanıtı oluşturuyor.

Fillon'u sevmeyenler, bu sükûnet maskesinin arkasında devleti yönetmeye uygun olmayan mahcup bir kişiliğin yattığını öne sürüyor.

Bu gruba göre, Fillon, yardımcı, ikinci adam olmak için doğmuş ve liderlik etmek için gereken içgüdülere sahip değil.

Destekçileri ise bu tarif edilenlerle hiç alakası olmadığını düşünüyor.

Bu grup ise eski başbakanın seçilmesi halinde bunun iç dünyasının zenginliğinden ve medyanın desteğine ihtiyaç duymadan kendi kişisel ikna kabiliyeti sayesinde olacağını söylüyor.

Fillon'un zirve yolculuğu yavaş sürmüş olabilir. Ancak bu serüvende çok zengin deneyimler elde etti. Destekleyenleri, cumhurbaşkanlığına nihayet bu makamın sorumluluklarını üstlenmeye hazır birinin adaylığını koyduğuna inanıyor.

Fransa'da merkez sağ cumhurbaşkanı adayını belirledi: François Fillon

François Fillon'un siyasi kariyeri oldukça uzun bir yolculuk oldu.

Fillon henüz 27 yaşındayken, 1981'de milletvekilliğine seçildi ve Ulusal Meclis'in en genç üyesi oldu.

Mensubu olduğu ve liderliğini daha sonra Fransa Cumhurbaşkanı seçilecek Jacques Chirac'ın yaptığı parti, Charles de Gaulle'un izinden gidiyordu. De Gaullecü anlayış, güçlü merkezi bir devletle birlikte muhafazakar ve milliyetçi politikaların varlığına inanıyor.

Tarih profesörü bir anne ve avukat bir babanın oğlu olan Fillon'un ailesi de Gaulle'cü düşünceyi benimsemişti. Fillon, batıdaki Le Mans kentinde çok rahat koşullar altında büyüdü.

Önce gazetecilik, ardından da hukuk eğitimi aldı. Galli eşi Penelope Clarke ile 1974 yılında tanıştı. Çiftin en genci 2001 yılında doğan beş çocuğu var. Le Mans yakınlarında Fillon'un en güçlü yerlerden Sarthe bölgesinde yaşıyorlar.

Fillon, Başbakan Edouard Balladur döneminde 1993 yılında Eğitim Bakanı olarak atanarak ilk kez kabinede göre aldı. Daha sonra kabinede beş farklı görev daha üstlenen Fillon, son olarak Nicolas Sarkozy Cumhurbaşkanı iken 2012'ye kadar 5 yıl boyunca başbakanlık yaptı.

Tüm bu görevleri süresince, Fillon'un adı da "sosyal Gaulle'cülük" olarak bilinen hareketle özdeşleşti.

Fillon'un arkadaşı ve akıl hocası 2010 yılında hayatını kaybeden Pillippe Seguin, ekonomi ve topluma devletin güçlü şekilde müdahale etmesi gerektiğine inanıyordu. Aynı Seguin gibi Fillon da Avrupa Birliği'ne kuşkulu bakıyor ve 1992 yılında her iki siyasetçi de Euro'yu dolaşıma sokan Maastricht Antlaşması'na "Hayır" oyu verdi.

Daha sonra Chirac döneminde sosyal ilişkileri bakanı olan Fillon, sendikalarla yaptığı uzun saatler süren müzakerelerde tutumu nedeniyle dürüst bir uzlaşmacı olarak biliniyor.

Bazıları, cumhurbaşkanlığına aday olan Fillon'un açıkladığı ve alenen radikal ekonomik liberalizmin izlerini taşıyan politikalarla tuhaf bir tezatlık içerdiğini öne sürüyor.

Son haftalarda yaptığı konuşmalarda, Fillon, Fransa'nın "bozuk" sosyal modelinin olumsuz terimlerine yer verirken, kamu harcamalarında sert kesintiler yapılması gerektiğini de savundu.

Fillon, "Bazen her şeyi dümdüz etmeniz gerekir" dedi.

Serbest piyasayı savunan düşünce kuruluşu Generation Libre'den Gaspart Koenig'e göre, 2012 yılında başbakanlıktan ayrılmasından bu yana Fillon "Şam dönüşümü" yaşadı.

Şam dönüşümü deyimi, birinci yüzyılda yaşayan Tarsuslu Paul'un Şam'a yolculuk ederken, İsa Peygamber'in kendisine görünmesi üzerine Yahudilikten Hıristiyanlık inancına geçişini anlatmak için kullanılıyor.

Koenig, "Son üç yılını, ülkeyi baştan aşağı dolaşarak geçirdi. Sıradan insanların duyduğu öfkeyi ve devletin baskısının azaltılması taleplerini gördü" dedi.

Fillon'un "liberal u-dönüşü", hayranı olduğunu söylediği eski İngiltere başbakanlarından Margaret Thatcher'ın görüşlerinin çok da beğenilmediği bir ülkede oldukça cesur bir stratejiye işaret ediyor.

Muhalifleri Fillon'u tehlikeli bir sağcı olarak betimlemeye çalışıyor. Ancak bu durum eski başbakanın elindeki bir diğeri silahı, yani Katolikliğini de içeriyor.

Kendisi inançlı bir Katolik. Şahsen kürtaja karşı ancak bunun için yasal bir düzenleme yapılmasını asla gündeme getirmeyeceğini söylüyor. Aynı şekilde, eşcinsel erkek çiftlerin çocuk evlat edinmelerine de karşı çıkmıyor. Ancak, yasanın çocukların biyolojik annelerinin kimliğini öğrenmelerine olanak tanıyacak şekilde değiştirilmesi gerektiğini savunuyor.

Solcular, tüm bu düşünceleri, ilerlemeci bir toplum için hayati önem taşıyan meselelerde endişe verici bir belirsizliğin işaretleri olarak görüyor. Solcu gazetelerden Liberation geçen hafta içerisinde dinin devlet işlerindeki gücünün yeniden artacağı kaygılarını manşetine taşıdı.

Ancak Fillon'un Katolik inancı, karakteri ve açıkladığı politikaların birbiriyle ilişkili olduğunu düşünenler yalnızca solcular değil.

Sarkozy'nin eski danışmanlarından Henri Guaino'ya göre, Fillion "acı çekerek kefaret ödeneceğine, kurtulmak için acı çekilmesi gerektiğine inanıyor. Ülkenin çok uzun bir süre çok fazla lüks içinde yaşadığını düşünüyor."

"Bu yüzden artık fedakarlıklar yapılmalı. Sürgün gibi."

Aynı Katolik inancı, Fillon'un ünlü sükûnetinin arkasında yatan nedeni de açıklayabilir.

Ve aynı şekilde, kariyerinin en önemli sorularından birine de yanıt verebilir: Neden beş yıl boyunca hiç haz etmediği eski patronu Nicolas Sarkozy'den sürekli gelen aşağılamalara neden katlandı?

Ancak, Fillon'u her kim duygusuz bir mazoşist olarak betimlemeye çalışırsa çalışsın, bu özelliklerin yalnızca resmin bir parçası olduğunu, bütünü olmadığını da anlaması gerekiyor.

Fillon, otomobil yarışlarına duyduğu tutku Le Mans'taki 24 saatlik yarış sırasında Austin Healey ekibinin kasabasında konaklamasıyla daha çocuk yaşlarda başlayan bir adam. İstese profesyonel yarış pilotu da olabilirdi.

Fillon, "her zaman otorite ile sorunu" olduğunu ve öğrencilik yıllarında bir öğretmene karşı protesto eylemi düzenlediği için kısa süreli olarak okuldan uzaklaştırıldığını söylüyor.

"Gece gündüz siyasetten başka bir şey düşünmeyen" siyasetçilerden "takıntılı ve dengesiz" oldukları için hiç haz etmiyor.

Diğer hobileri arasında ise dağcılık ve insansız hava aracı idare etmek de yer alıyor.

Arkadaşı eski bakanlardan Roselyine Bachelot, Fillon'un dışarıdan buzdağı gibi göründüğünü kabul ediyor ancak eklemeyi de ihmal etmiyor:

"Buz kitlesinin altında ise ateş parçası var."