Dünya

Fransa seçimleri: Seçmenler Macron ile Le Pen arasında tercihini yapacak

Fransa bugün cumhurbaşkanını seçmek için sandık başında. Fransız seçmenler, merkez sağın adayı Emmanuel Macron ile aşırı sağın adayı Marine Le Pen arasında tercihini yapacak.

29 Nisan 2018 20:30

Bugün Fransa cumhurbaşkanını seçmek için sandık başında.

Fransız seçmenler, merkez sağın adayı Emmanuel Macron ile aşırı sağın adayı Marine Le Pen arasında tercihini yapacak.

Sandıklar Fransa'da yerel saat ile 08:00'de (TSİ 09:00) açıldı. Seçmenler yerel saat ile 19:00'a (TSİ 20:00) kadar oy kullanabilecek.

Bazı büyük şehirlerde ise sandıklar yerel saat ile 20:00'ye kadar açık olacak. Aynı zamanda yurt dışında da Fransız seçmenler liderlerine yönelik seçimini yapmak üzere sandık başına gidiyor.

Sandıkların kapanmasının hemen ardından ilk sonuçların gelmesi bekleniyor.

Fransa cumhurbaşkanlığına aday olan 11 kişi arasından eski yatırım bankası çalışanı 39 yaşındaki Macron ve Avrupa Birliği (AB) karşıtlığı ile bilinen 48 yaşındaki Le Pen son tura kalmaya hak kazandı.

23 Nisan'da düzenlenen cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunu, kendisini merkezde konumlandıran 'En Marche' (Yürüyüş) hareketinin lideri Emmanuel Macron birinci, aşırı sağcı Ulusal Cephe lideri Marine Le Pen ikinci tamamlamıştı.

Macron, lider olarak seçilmesi takdirinde AB'nin reformu için çalışacağını söylerken Le Pen hem birlik üyeliğiyle ilgili bir referandum düzenlemeyi hem de ortak para birimi eurodan ayrılarak franka geçmeyi savunuyor.

Macron'un kazanması yüksek olasılık olarak görülse de bazı analistler katılımın yüksek olmamasının sonuçları değiştirebileceğini söylüyor.

İçişleri Bakanlığı'nın açıkladığı rakamlara göre katılım yerel saat ile yüzde 65.30 olarak ortaya çıktı.

Bu oran son üç cumhurbaşkanlığı seçiminden ve ilk turdan daha düşük bir katılıma işaret ediyor.

2012 yılında katılım aynı zaman dilimi içinde yüzde 72'ydi.

Almanya'nın da bu yıl seçimlere gidecek olması ve İngiltere'nin AB'den ayrılma müzakereleri yürütmesi, Fransa seçimlerinin yakından izlenmesine yol açıyor.

Fransız seçmenlerinin iki büyük parti Sosyalistler ve Cumhuriyetçiler'in adaylarını devre dışı bırakması dolayısıyla seçimler sürpriz bir gidişat ortaya çıkarmıştı.

İki cumhurbaşkanı adayı da oylarını ülkenin kuzeyinde kullandı.

Macron evine yakın sahil kasabası Le Touquet'de oyunu kullanırken Le Pen ise Ulusal Cephe'nin güçlü olduğu Hénin-Beaumont işçi kasabasında oyunu kullandı.

İki lider de gün içinde Paris'e doğru yola çıktı.

Ülkede seçimleri korumak için 50 bin güvenlik görevlisi tahsis edildi.

Macron'un kazanması durumunda Louvre Müzesi'nin etrafında kutlama yapılacak.

Gün içinde Louvre Müzesi'nin yakınında şüpheli bir paketin varlığı dolayısıyla alan kısa bir süreliğine boşaltıldı.

Le Pen zafer kazanırsa kutlamalar şehrin doğusunda yer alan Chalet du Lac'de olacak.

Diğer yandan Macron'un kampanya ekibi, birçok dosyalarının siber saldırıyla çalındığını açıkladı.

Açıklama, kampanyaya ait çok sayıda belgenin internette yayımlanmasının ardından yapıldı.

Belgeler isimsiz bir kullanıcı tarafından internet ortamında paylaşıldı. Daha sonra link, sosyal medya üzerinden hızla yayıldı.

Siber saldırıya tepki gösteren Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, 'bu olayın yanıtsız kalmayacağını' söyledi, ancak ayrıntı vermedi.

Seçimlerle ilgili yayın yasağı nedeniyle Macron konuyla ilgili yeni bir açıklama yayımlayamıyor.

Macron'un ekibi olayı geçen yılki ABD seçimlerinde Demokrat Parti'nin e-postalarının siber saldırıyla çalınıp kamuoyuna sızdırılmasına benzetti.

Bu saldırıdan ötürü ABD'de Rus hackerlar suçlanıyor.

Macron ve Le Pen bu konuda da ayrışıyor.

Macron Rusya ile yakınlaşmaya karşı çıkarken Le Pen ve Rus lider Vladimir Putin arasındaki yakınlık uzun süre manşetlerde kalmıştı.

Eski yatırım bankacısı olan ve Avrupa Birliği'ni destekleyen Macron, daha önce hiç seçimlerde aday olmamıştı. İkinci turdan birinci çıkması halinde, Fransa'nın en genç cumhurbaşkanı olacak.

Aşırı sağcı ve göçmen karşıtı Le Pen ise, cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda Avrupa Birliği anlaşmalarının yeniden müzakere edilmesini ve üyeliğin referanduma götürülmesini savunuyor.