Paris'te Charlie Hebdo mizah dergisine yönelik terör saldırısı tüm Fransa’yı sarstı. 12 kişinin hayatını kaybettiği saldırı nedeniyle Cumhurbaşkanı François Hollande‘ın bir günlük ulusal yas ilan ettiği ülkede, gazeteler de bugünkü baskılarında saldırıyı en sert şekilde kınadı ve atılan manşetlerle, kaleme alınan yazılarla, kullanılan fotoğraf ve çizimlerle demokrasi, basın ve düşünce özgürlüğü savunuldu.
Saldırının duyulmasından bir süre sonra insanların sosyal medyada "Je suis Charlie" - "Ben Charlie’yim" şeklinde verdikleri destek mesajını bugün çoğu gazetenin baş sayfasında görmek mümkün. Neredeyse hepsinin ilk sayfası yasın rengi siyahı taşıyor. Bu gazetelerden Le Figaro ve L'Humanité’nin manşetinde ise "Özgürlük öldürüldü" ifadesi yeralıyor. Libération gazetesinin simsiyah çıkan ilk sayfasında ise tek bir cümle var: "Hepimiz Charlie’yiz".
Libération gazetesinin yorum sütununun başında da "Rakipler terörizm ve fanatizm" denmiş. Yorum özetle şöyle: "Charlie"ye ve böylelikle hoşgörüye, fanatizm ve dogmacılık karşıtlığına saldırdılar. Dünyanın durumuna kafa yoran, üzülen, ama ilmihâllerini başkalarına dayatacaklarina, dünyanın sorunlarıyla dalga geçmeyi tercih eden bu açık görüşlü, dinsiz ve barışçıl solculara saldırdılar. Fanatikler bir dini savunmuyor, zira din hoşgörülü olabilir. Müslümanları da savunmuyorlar, zira onların da ezici bir çoğunluğu bu haince cinayetler karşısında dehşete kapılmış durumda. Fanatikler özgürlüğe saldırıyor. Tüm cumhuriyetçiler, rakibe karşı birlik içinde. Karşı taraf İslam dini değil, terörizm, karşı taraf din değil, fanatizm, ve karşı taraf radikalcilik. Ve bunun Müslüman vatandaşlarımız ile hiçbir alakası yok."
Le Figaro gazetesinin yorumu ise "Savaş var" başlığıyla sunulmuş okuyuculara. Yorumda şöyle deniyor: "Bize savaş ilan edildi. İslami fanatizmin batıya, Avrupa’ya ve demokrasinin değerlerine karşı savaşı bu. Şunun bilincinde olmamız gerek: Eğer Fransa bugün Allah’ın cılgınlarının hedefi haline geldiyse, bu daha önce de başka ülkeler için söz konusuydu, ve yarın başka ülkeler de hedef olacak. Dindar kılığında karşımıza çıkan bu barbarların alçakça işledikleri suçlara karşı kendimizi ahlaki açıdan hazırlamalıyız. Ve kendimizi siyasi ve hukuki açıdan hazırlamalıyız. Yanlış yönlendirilmiş bir hümanizm adına, uzun süre en korkunç düşmanlarımıza karşı bile yumuşak davrandık. Açıkça ülkemize ve güvenliğimize yönelik komplo kuran bu fanatiklere karşı sert önlemler almalıyız. Eğer savaş varsa, bu savaşı kazanmak zorundayız."