Financial Times gazetesi, pazartesi günü açıklanan verilere göre, Türkiye ekonomisinin ikinci çeyrekte bir önceki yıla kıyasla sadece yüzde 2.9 büyüdüğünü ve bu durumun 2010 ve 2011'de yüzde 8'in üzerinde gerçekleşen büyüme oranlarıyla açık bir tezat teşkil ettiğini yazdı.
Daniel Dombay ve Funja Güler imzalı haberde, Türkiye'nin hızlı büyümesinin iç talepten kaynaklanmadığı belirtildi ve Ortadoğu'ya ihracatta görülen olağanüstü artış olmasaydı ekonominin ikinci çeyrekte resesyona girmiş olacağı ileri sürüldü.
Haberde, Hindistan, Çin ve Brezilya gibi diğer yükselen pazarların da yavaşladığı hatırlatıldı ve Türkiye'de de on yıldır süre gelen ve Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın dolar bazında üç katına çıktığı hızlı gidişin devam etmesini beklemenin mantıksız olacağı ifade edildi.
UBS bankasından Reinhard Cluse, konuyla ilgili gazeteye yaptığı açıklamada, "Yüzde 6 ila 8 büyümelerin görüldüğü günler bitti" dedi ve hemen ardından da buna karşın Türkiye'nin yüzde 4 ila 5 gibi oranlarla birçok emasaline kıyasla daha hızlı büyüyeceğine dikkat çekti.
Cluse, adı krizlerle anılan bir ülkede son on yılda görülen rekor başarının, kısmen de olsa ekonominin daha akıllı bir şekilde yönetilmesinin bir sonucu olduğunu ileri sürdü.
Financial Times, bazı ekonomistlerin Türkiye'nin 2000'li yıllardaki büyümesinin büyük oranda bir kereye mahsus bir olay olduğunu çünkü bu kadar talep, yatırım ve borçlanmanın bir önceki istikrarsız on yıl süresince bastırılıp hapsedildiğini, ülkede siyaset ve ekonomi istikrar kazandığında yeniden ortaya çıktığı şeklindeki görüşe yer verdi.
Gazete, bugün durumun farklı olduğunu ve pazartesi günü açıklanan rakamlara göre geçtiğimiz yıl yüzde 11'in üzerinde büyüme kaydeden inşaat sekörünün ikinci çeyrekte sadece yüzde 0.4 büyüdüğüne dikkat çekti.