İngiliz gazetesi Financial Times 24 Haziran'da gerçekleştirilen cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. "Şimdi esas soru Erdoğan'ın büyüme hedefleri yolunda mı, yoksa kemer sıkma ve reform yolunda mı yürüyeceği" denilen haberde, "Uyarılara kulak tıkamak piyasalarda, artık Türkiye ekonomisinin kaldıramayacağı türden tepkilere yol açabilir" ifadesi kullanıldı.
İngiltere’de yayımlanan Financial Times gazetesi, seçimin ardından Türk lirası ve Borsa İstanbul’daki değer kaybının sürdüğünü yazdı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın seçimi kazanmasının ardından yaptığı konuşmada “2023 hedeflerimize ulaşacağız” dediğini hatırlatan gazetenin Türkiye muhabiri Laura Pitel’ın konuştuğu analistler, Erdoğan’ın büyük inşaat projelerine ekonomiye zarar vermeden devam edebileceğinden şüpheli.
"2023'e kadar planlanan inşaat projelerinin maliyeti 325 milyar dolar"
Türkiye’nin gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 6’sı kadar bir cari açık ve iki hane enflasyona sahip olduğunu hatırlatan haberde şu ifadeler yer aldı:
“Erdoğan büyük inşaat projelerini inşa ederken devletin tek bir kuruşunun kullanılmadığını, bunların özel sektör eliyle yapıldığını söylüyor. Fakat PriceWaterhouseCoopers’ın Garanti Baknası ile birlikte hazırladığı bir rapora göre 2023’e kadar yapılması öngörülen inşaatların maliyeti 325 milyar dolar olacak.
“Bu projelerin birçoğu hükümet garantisiyle yapılıyor ve yeterli gelir elde edememeleri durumunda gelirleri devlet tarafından ödeniyor. Bunlar genellikle değer kaybeden lira cinsinden değil, euro ve dolar cinsinden yapılan ödemeler.
“Şimdi esas soru Erdoğan’ın büyüme hedefleri yolunda mı, yoksa kemer sıkma ve reform yolunda mı yürüyeceği.
“Uyarılara kulak tıkamak piyasalarda, artık Türkiye ekonomisinin kaldıramayacağı türden tepkilere yol açabilir.”
"Merkez Bankası gücünü henüz kanıtlamadı"
Gazetenin piyasalar ve yatırım ekinde de, seçimin ardından piyasalardaki “balayının” yalnızca sabah saatlerinde sürdüğünü, sonrasında TL ve borsanın değer kaybettiği yer aldı. Adam Samson imzalı analizde Erdoğan’ın aşırı ısınma belirtileri gösteren ekonomiyi daha fazla istikrarsızlaştıracağına yönelik endişelerin analistleri rahatsız ettiği belirtildi.
Samson, küresel ekonomideki gelişmelerin de Türkiye lehine olmadığını yazdı. Gazeteye konuşan Commerzbank analisti Esther Reichelt de “Türkiye Merkez Bankası, gerektiği takdirde Erdoğan’ın düşük faiz talebine karşı koyma gücü ve isteği olduğunu henüz kanıtlayabilmiş değil” dedi.