Bugün geride bırakacağımız 2019 yılı, ABD Başkanı Donald Trump'ın azledilmesi ile ilgili yasal süreç başlatılmasına ve Temsilciler Meclisi'nin azle onay vermesine, ABD-Çin ticaret savaşına, ABD ve Orta Doğu'daki bazı Arap müttefiklerinin İran ile ilişkilerinin gerilmesine, İngiltere Başbakanı Boris Johnson, "Hadi Brexit'i halledelim" sloganıyla erken seçimde büyük bir zafer kazanmasına, iklim değişikliği nedeniyle düzenlenen küresel yapılan protestolara, çeşitli Orta Doğu ve Latin Amerika ülkelerinde düzenlenen gösterilere neden oldu.
Tüm bunlar ve başka birçok sorun 2020'ye miras kaldı.
İngiliz Financial Times (FT) gazetesinin uzmanları, 2020'de yanıtı merakla beklenen soruları cevaplandırdı ve tahminlerini yazdı.
İran'la savaş çıkacak mı?
Hayır.
ABD'de Trump yönetimi, İran İslam Cumhuriyeti'ne yönelik "maksimum baskı" stratejisini yoğunlaştırmış durumda.
Tahran ise bu stratejiye provokatif yöntemlerle yanıt verdi. Amerikan insansız hava aracını düşürdü, İngiliz bandıralı gemiye el koydu ve bazı iddialara göre Suudi Arabistan'ın petrol endüstrisini doğrudan hedef almak.
ABD Başkanı Donald Trump, "Savaşa hazırız" söylemine rağmen, İran'a sert yanıt verilmesinde tereddüt etti. Bütün liderler savaş istemedikleri konusunda ısrarcılar. Ve ABD'de seçim yaklaşırken, Trump'ın ülkesini bir çatışmaya itmekte istekli olması ihtimali daha da azalıyor. Ancak herhangi bir yanlış hesap, daha büyük çaplı bir felaketi tetikleme riski de taşıyor. (FT Orta Doğu Editörü Andrew England)
ABD ekonomisi resesyona girecek mi?
Hayır.
Bu soru piyasaların aklından çıkmıyor. Kısa süre önce Duke Üniversitesi tarafından yapılan bir kamuoyu araştırmasına göre, ABD merkezli bazı şirketlerin yöneticileri gelecek yıl resesyon beklediklerini söylediler. Bunun nedenini anlamak kolay.
Avustralya hariç hiçbir gelişmiş ekonomi, iktisadi dalgalanmalara bu kadar uzun süre direnememişti ve tedirgin ABD merkezli şirketlerin sermaye harcamalarını azalttıklarına dair işaretler var. Ancak tüketiciler 2019'da şaşırtıcı bir şekilde kaygısız olmaya devam ettiler.
ABD'de işsizlik en düşük düzeyde, ekonominin en yoksul kesimleri için iş sahaları yaratılıyor. Bunun 2020'de devam edeceğine inanmak için somur nedenler de var. Her şeyi hesaba katarsak, bu ekonomisinin büyümeye devam etmesini gerektirir. (FT'nin finans yorumcusu Gillian Tett
İngiltere Başbakanı Boris Johnson, AB ile ticaret anlaşması imzalayacak mı?
Evet.
Boris Johnson'ın amacı bu ve bu konuda başarılı olma ihtimali de yüksek.
Johnson yasa çıkararak Brexit sonrası geçiş süresinin uzatılmamasını garanti altına almaya çalışsa da, beklentilerini düşük tutuyor. Mevcut ticari malları kapsayan sınırlı bir anlaşmanın ötesini müzakere etmesi neredeyse imkansız.
İngiltere Başbakanı, bütün ticari mallardaki vergileri ve kotaları kaldırmayı amaçladığını vurguladı. Böyle bir anlaşma diğer 27 AB üyesinin çıkarına.
Fransızların herhangi bir anlaşmaya su ürünlerinin de dahil edilmesi konusunda ısrarcı olması; İngilizlerin de iş gücü ve çevre konularında AB standartlarının altını oymaya çalışmayacakları yolunda güvence vermesi bekleniyor. (FT'nin kıdemli siyaset yorumcusu Philip Stephens)
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in büyük koalisyonu çökecek mi?
Evet.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, "Büyük Koalisyonu"nu bir arada tutmakta zorlanacak çünkü küçük ortak Sosyal Demokratlar daha solda bir çizgi benimsiyor.
Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) yeni liderleri Norbert Walter-Borjans ve Saskia Esken, son parti konferansında üst düzey parti yöneticileri ve bakanlar tarafından koalisyon karşıtı söylemlerini yumuşatmaya zorlandılar.
Norbert Walter-Borjans ve Saskia Esken, SPD'nin koalisyondan ayrılması vaadiyle göreve seçildiler.
Kamu harcamalarının artırılmasına dair sözleri, Merkel'in Hristiyan Demokrat Birlik Partisi'nin (CDU) politikalarıyla çelişiyor.
Yine de SPD yenilgiden korkarak erken seçimden kaçınmaya çalışabilir ve Merkel'in başbakanlığı bırakacağı 2021'e kadar bir azınlık hükümetine destek verebilir.
(FT'nin Avrupa uzmanı ve Paris Büro Şefi Anne-Sylvaine Chassany)