Halk TV yazarı Fikret Bila, bugünkü köşesinde, Türkiye'nin toplumsal ve yasal sorunlarını ele aldı. Yazıda, Diyarbakır'ın Tavşandere köyünde trajik bir şekilde öldürülen sekiz yaşındaki Narin'in hikâyesini merkeze alarak, ülkede kadın ve çocuk cinayetlerinin yanı sıra aile içi şiddetin derinlemesine bir portresini çizdi ve "Türkiye’de kadın ve çocukların insan haklarının güvenceye alınması ancak erkek egemen feodal düzenin aşılmasıyla mümkündür" dedi.
Bila, Narin'in vahşi cinayetinin ardından, ailesinden birçok kişinin gözaltına alındığını ve savcılığın geniş çaplı bir soruşturma yürüttüğünü belirtti. Bu durum, köyde ve geniş çapta bir aile katliamının kuşkusunu artırdı.
Fikret Bila bu cinayeti, Türkiye'deki kadın ve çocuklara yönelik şiddetin daha geniş bağlamına yerleştirerek, adli ve toplumsal düzenin bu tür suçları yeterince ele alamadığını vurguladı. 2023 yılında çocukların cinsel istismarıyla ilgili dosya sayısının 66 bin 138'e ulaştığını ve aynı yıl içinde 315 kadının öldürüldüğünü belirtti.
Bila, ayrıca Türkiye'nin bu sorunları çözmek için erkek egemen feodal yapıları aşması gerektiğini savundu ve Narin'in ölümüyle ilgili detayları, köy halkının suskunluğu ve adli tıp incelemelerinin beklenmesi gibi unsurları da ele aldı.
"Narin okula gideceği gün mezara gitti.
Vicdanı olan herkesin yüreği yandı.
8 yaşındaki Narin’in öldürüldüğü Diyarbakır’ın Tavşandere köyündeki mezarına yurdun birçok yerinden ziyaretçiler geliyor, gözyaşı döküyorlar.
Diyarbakır’da, İstanbul’da, Ankara’da. İzmir’de, Artvin’de kadınlar Narin için yürüdü.
Narin’i kim veya kimler öldürdü? Neden öldürdü? Nasıl öldürdü?
Bu soruların yanıtı henüz yok.
Savcılık soruşturması sürüyor.
Narin’in, amcası, annesi, babası, ağabeyleri, kuzenleri de gözaltında. Savcılık, gözaltında tuttuğu 24 kişiyi sorgulamayı sürdürüyor. Gözaltındakiler arasında Narin’in annesi, babası, ağabeyleri, amcasının olması cinayette ailenin rolü olduğu kuşkusunu artırıyor. Gözaltındaki amcasına “Narin senin çocuğun mu?” “Sen mi öldürdün?” sorularının yöneltilmiş olması da bu kuşkuyu besliyor.
Yine “Narin’in görmemesi gereken bir olayı gördüğü için öldürüldüğü” iddiaları da aileye ilişkin soru işaretlerine yol açıyor.
Narin cinayetiyle ilgili olarak çok fazla soru işareti var..."
"Narin'in katili" başlıklı yazının tamamını okumak için tıklayın.
Narin'in kaybolduğu 19 günde neler yaşandı?Olay, 21 Ağustos'ta öğleden sonra Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde meydana geldi. Saat 13.50’de evden çıkarak Kur'an kursuna giden Narin Güran, o gün en son 18.47’de görüldü. Evlerine dönmeyince ailesi kendi imkanlarıyla aradı. Köylülerle yapılan aramadan da sonuç alınamayınca Narin'in babası Arif Güran, aynı gün saat 20.00 sıralarında jandarma karakoluna giderek kızının kayıp olduğunu bildirdi. Bunun üzerine bölgeye Bağlar Jandarma Komutanlığı, Bağlar Asayiş Komando Bölük Komutanlığı, Jandarma Özel Harekat timleri, Jandarma Suç Araştırma Timleri (JASAT), İstihbarat Şube Müdürlüğü, Köpek İz Takip Timi ve Su Altı Arama Kurtarma Timi'nin yanı sıra sağlık, AFAD, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Su Altı Arama ekipleri ile ilçe belediyelerinden de arama kurtarma ekipleri sevk edildi.
Narin'in kaybolduğu saatlerde yoldan geçtiği tespit edilen yaklaşık 150 araç sorgulandı. Mahalledeki evler ve köye giriş yapan araçlarda arama yapıldı. Toplamda 12 bin 565 araç arandı, 130 kişinin ifadesin alındı. Ayrıca 32 bin 952 kişi kontrol edildi, 7 iz takip köpeği ile 11 bin dönümden fazla alanda arama yapıldı. Öte yandan, Narin'in kaybolmadan önceki son görüntüleri okulun güvenlik kamerasına yansıdı. 21 Ağustos'ta saat 15.15'i gösteren görüntülerde, Narin'in 4 arkadaşıyla yürüdüğü ve ardından ayrılıp, tepe yolunu kullanarak evine doğru gittiği anlar yer aldı. Arama çalışmalarında 22 Ağustos'ta Güran ailesinin evine 3 kilometre mesafede, 28 Ağustos'ta ise 2 kilometre mesafede 2 farklı çocuk terliği bulundu. Ancak her iki terliğin de ailesinin beyanıyla Narin Güran'a ait olmadığı belirlendi. Siyasetçilerden sanatçılara, gazetecilerden yazarlara; Narin'in ölümüne sosyal medyada büyük tepki! Soruşturma kapsamında Narin Güran'ın ağabeyi Enes Güran (18), kolundaki ısırık izleri nedeniyle gözaltına alındı. İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndaki incelemede, ısırık izlerinin Narin'e ait olup olmadığı tespit edilemeyince E.G. serbest bırakıldı. Soruşturma kapsamında bu kez Narin'in amcası, aynı zamanda kırsal Tavşantepe Mahallesi'nin muhtarı Salim Güran gözaltına alındı. Güran'ın aracından alınan DNA örneklerinin, Narin'in kıyafetlerindeki DNA örnekleri ile eşleştiği belirlendi. Jandarmadaki işlemlerinin ardından zırhlı araçla adliyeye sevk edilen Salim Güran, 2 Ağustos günü çıkarıldığı mahkeme tarafından 'Kasten öldürme' ve 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından tutuklandı. Çalışmalar kapsamında ayrıca mahalle mezarlığında, özellikle yakın zamanda defnedilenlerin mezarları olmak üzere soruşturma savcısı eşliğinde jandarma tarafından yer altı görüntüleme cihazı ile arama yapıldı. Ancak herhangi bir bulguya rastlanmadı. Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ekipleri, önceki gün de mahalleye 2 kilometre uzaklıktaki Eğertutmaz Deresi’nde çalışma yaptı. Ekiplerin 8 Eylül sabahı yürüttüğü arama çalışmalarında, Eğertutmaz Deresi’nde Narin’in cesedine ulaşıldı. Mahalleye giriş çıkışlar yasaklanırken, 19’uncu günde bulunan Narin’in cesedi otopsi için Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Narin nasıl öldürüldü: Ön otopsi tutanağı ortaya çıktı Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada, bir cumhuriyet başsavcıvekili ile üç cumhuriyet savcısı olmak üzere dört savcı görevlendirildi. Soruşturmada kapsamında ilk önce 21 kişi gözaltına alındı, elde edilen deliller sonrası bu sayı 24'e yükseldi. Gözaltına alınanlar arasında Narin'in annesi Yüksel Güran, babası Arif Güran, iki ağabeyi, üç amcası ve 2 Eylül’de ‘kasten öldürmek'ten tutuklanan köy muhtarı amcası Salim Güran’ın eşini de yer aldı. Daha önce gözaltına alınan ve kolundaki ısırık izinin Narin'e ait olmadığı belirlenerek serbest bırakılan 18 yaşındaki Enes Güran da bir kez daha gözaltına alındı. Diyarbakır'dan İstanbul'a binlerce insan Narin için eylemde: Narin'in hesabını soracağız Derede cansız bedeni bulunan Narin’in arkadaşlarıyla olan yeni görüntüsü ortaya çıktı Narin'in cesedinin götürüldüğü Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'ndaki (ATK) otopsi işlemine ise 14 uzman katıldı. Otopsi işlemleri yaklaşık 11 saat sürdü. Bulunduğı çuvalda, Narin’e ait eşyalar, Kuran kursu için yanında taşıdığı 'Elif Ba', çantası ve terliklerinin olduğu ve cesetin de deformasyona uğradığı belirtildi. Tutuklanan amca Salim Güran'a ait olan ve Narin'e ait DNA'nın tespit edildiği otomobil ise yeniden incelenmek üzere jandarma tarafından götürüldü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İçişleri Bakanı Yerlikaya ve Adalet Bakanı Tunç'un, gözaltı işlemlerinden önce yaptıkları açıklamalarda aileye başsağlığı dilememesi dikkati çekti. Narin'in cesedini amca ile birlikte çuval içine koyup dereye bıraktığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar tutuklandı. Savcılıkta ifade değiştiren Bahtiyar, amca Salim Güran'ın "Arif'in kızını öldürdüm, sen de bu cesedi alıp yok edeceksin. Yoksa seni ve aileni öldürürüm" diyerek kendisini tehdit ettiğini öne sürdü. |