İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 'FETÖ' soruşturmasında, cemaate finansal destek sağladığı iddiasıyla tutuklanan Bank Asya’nın hâkim ortaklarından Hasan Sayın, ifadesinde, ABD’ye transfer edilen 30 milyon lirayı orada eğitim gören kızı ve diğer kız öğrencilerin refah içinde yaşamaları için ‘şükür amaçlı’ verdiğini söyledi.
Hürriyet'ten Nurettin Kurt'un haberine göre, "örgüt tarafından dolandırıldığını" iddia eden Sayın, savcılık ve mahkemedeki ifadelerinde şunları söyledi:
"Örgütün sızmasına şahit olduk"
“Faizsiz sistem bankacılığının ülkemize fayda getireceğine inandığımız için Bank Asya’ya kardeşlerimle beraber ortak olduk. Bu zamana kadar örgüt ile bir tanışıklığımız yoktu. Banka 2007 yılında halka arz olmuştur. Bize hiçbir temettü vermeyen bu banka, sürekli sermaye artışı ile birlikte bütün kazanımlarımızı tüketen bir banka olduğundan ‘B’ tipi hisselerimizi sattık. ‘A’ tipi hisselerimizi de satmaya çalıştık. Bizim hisselerimiz bankadaki dördüncü büyük orandaydı, 2010 yılında örgütün Bank Asya’ya sızmasına şahit olduk. Genel müdürümüz başta olmak üzere tüm müdürleri ve yönetimi değiştirdiler. O zaman anladık ki burası bize göre değil. Yani anladık ki biz kumpasa geldik.
Kızımın kaldığı villada yangın çıktı
2007 yılında kızımı ayakları üzerinde dursun diye, kişiliğini de bozmamak için yatılı okulda okutmak istedim. O sırada ABD’de ‘Brooklyn Amity School’ diye bir okulun olduğunu, çok başarılı olduğunu, dünya robot şampiyonasında birincilik ve ikincilik ödülleri aldığını öğrendik. Biz de bundan çok etkilendik ve kızımızı orada okutmaya karar verdik. Yabancı bir ülkede olduğu için barınma ihtiyaçları vardı. Dört - beş kişi bir villada kalıyordu. Kızımın da içinde bulunduğu villada bir gün yemek yaparken yangın çıkmış. Bunu bize söylediğinde çok üzüldük. Okulun yetkilisini aradığımızda, ‘Bunları bir bina altına toplamayı düşünüyoruz’ dedi. Bu konuda bize bağış yapacak, zekat verecek kişi olup olmadığını sordular. Ben de bu arada Bank Asya’dan elde ettiğim satış geliri ile borsada işlem yapmaya başladım.
Okul, eğitim ve konaklama parası
2008 yılında ‘Lehman’ krizi ile borsa düşünce 44 yaşıma kadar hastalanmayan ben panik atak oldum. Bu hastalıktan kurtulduğumdan dolayı ‘şükür’ olsun diye bu yurda talip oldum. Miktarı tam hatırlamamakla birlikte, savcılığın iddia ettiği 2 milyon 650 bin dolar parayı peyder pey Bank Asya aracılığı ile gönderdim. Banka kayıtlarında mevcuttur. Bu paranın bir miktarı okul, eğitim ve konaklama parasıdır. Sonraki yıllarda bunların bu yurdu almadıklarını beni dolandırdıklarını öğrendim.
"Duygularımı kullandılar"
Bank Asya’da halka arzdan gelen gelir olan 30 milyon TL’yi bulan bu parayı da dini duygularla ve oradaki Türk kızlarının refah ve konfor içerisinde yaşaması için ‘şükür’ amaçlı verdim. Duygularımı kullanarak beni de dolandırdıklarını öğrendim. Oradaki Türk kızları için gönderdiğim parayı başka şeyler için harcamışlar.
2008 yılından beri Denizbank, Albaraka Türk, Türkiye Finans ve Bank Asya’dan kredi kullanıyorum. Bank Asya’daki kredimizi kapattık. Diğer kurumlarda yaklaşık dört bankada 40 milyon TL’lik kredimiz var. 17/25 Aralık’tan sonra bütün bu geçmişteki tecrübelere bunların bütün ahlaksızlığı yapabileceğini düşünerek Bank Asya ile ilişkilerimizi koparmak istedik.”